Narin cinayetinde ''suçu üstlenme'' teklifinin ses kaydı ortaya çıktı
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlDiyarbakır’da 8 yaşındaki Narin'in cansız bedenini dereye sakladığını itiraf eden tutuklu sanık N.B.’nin ''suçu üstlenmesi'' yönünde ailenin teklifte bulunduğu iddialarına ilişkin 6 kişinin alınan ifadesi dava dosyasına eklendi.
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin G.’nin öldürülmesine ilişkin tutuklu amca S., anne Y. ve ağabey E.G. ile komşuları N.B. "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
N.B.’nin oğlu İ.B., 11 Kasım’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına "G. ailesince H.K. aracılığıyla kendilerine bir ev ile amcasına ait ancak ruhsat kaydı G. ailesinin üzerinde olan bir aracın devrinin verilmesi karşılığında babasının suçu üstlenmesinin istendiği" iddiasıyla dilekçe ile başvuru yaptı. B., bu iddiasına ilişkin H.K. ile yaptıkları telefon görüşmesine ilişkin ses kaydını da Başsavcılığa sundu. Bunun üzerine ses kaydı deşifre edilerek tutanak hazırlandı.
İddialara ilişkin ayrıca 28-29 Kasım’da İl Jandarma Komutanlığınca H.K. (65) ve tutuklu sanık amca S.G.’nin amcası A.R.G.’nin (65) "şüpheli" sıfatı ile N.B.’ın eşi G. (46), oğulları İ. (20) ve F. B. (24) ile kızı F.N.’nin (27) ise "bilgi" amaçlı ifadeleri alındı.
H.K.’nin A.R.G.’nin B. ailesine iletmesi için "Ben yapmışım dese, evlerini getirirdik, G.’nin evini G.’ye verirdik. Sen onlara söyleyebilir misin? Ben onlara diyemem" dediğini ileri sürerek başlayan telefon görüşmesinde şunlar yer aldı:
"G. B.: Deseydin enayi var karşınızda. Onlar yapsın, onun üstüne atsın, evi versin G.’ye. Ben onu N.’ye kurban ederim. Dünya malına mı kanacağım? N.’nin evini yıktılar, evine ateş attılar.
H. K: Ben dedim çocukları bana söyledi, ’Arabamızın devrini bize versinler.’ (G. ailesi) Küçük kardeşleri, ’Tamam arabanın devri mesele değil. Zamanı gelince veririz.’ dedi
G. B.: Kendileri öldürdü, onlar kızlarını öldürdü, bizimkinin boynuna koydular. Sonra teklif göndersinler.
H. K: Bana söylediler, ben de söylerim dedim.
G. B.: Söyle ayaklarını denk atsınlar, bana kelimeler söylemesinler amca. Bu fukarayı hapiste çürüttüler.
H. K: Ne diyeyim Allah hakkınızı bırakmasın.
G. B.: Amin. Bu fukaranın hiçbir şeyden haberi yoktu amca, ben evdeydim. Geldi yemeğini yedi, gitti, ağaçlarını suladı, onu çağırdı, ne yaptıysa onun üstüne attı.
H. K: Suç onundur, N.’nin hakkı ölümdür. N. niye cesetlerini götürdü, sakladı. Deseydi ’Ben niye saklıyorum?
G. B.: Onu tehdit ettiler amca, onu tehdit etmeseydi gider miydi?
H. K: Gittiğinde; bir haftası bittiğinde, tutuklandığında gitseydi ’Zorla bana yaptırdı.’ Girmezdi hapse.
G. B.: Sakın hacı R. (A.R.G.) onların tekliflerini göndermesin.
H. K: Haber gönderseler siz de ’yok’ dersiniz.
İ. B. (N.B.’nin oğlu): Dayı onlara söylersin, devlet ne derse odur. Onlar demiyor muydu devlet ne derse odur. Devlet ortaya çıkaracak.
H. K: Kim ise devlet çıkaracak ortaya. Ben evlerin arasındayım, millet etrafımda, fazla konuşamıyorum."
İddialara ilişkin 6 kişinin ifadesi alındı
N.B.’ın oğlu İ.B., jandarmada verdiği ifadesinde, ablası F.N.’nin 27 Ekim’de ağabeyi F.’nin evine geldiğini belirtti.
B., ablası F.N.’nin kendisi ve annesinin bulunduğu odada, "A.R.G.’ın H.K.’yi yanına çağırdığını ve ’Narin’i zaten N. öldürmüş, suçunu kabul etsin, çocukları gelsin köydeki evine, biz yine onlara bakacağız, sahip çıkacağız. N. suçu üstlensin, bizim çocuklar çıksın, sen de git bunu G.’ye ve çocuklarına ilet." dediğini anlattığını öne sürdü.
H. K.’nin bunu önce teyzesi G.K.’ye ilettiğini, G.K.’nin de telefonla konuyu ablası F. N.’ye söylediğini ifade eden B., şunları yer aldı:
"O gün bunları aktarınca F. yanımızdan ayrılmadan saat 19.07’de ağabeyim H.B.’nin kullandığı GSM hattından H. K.’yi kullandığı cep telefonundan aradık. Telefonu ortamda bulunanların duyacağı şekilde hoparlöre aldım. Annem G. konuşmaya başladı. Halini hatırını sorduktan sonra para teklifinin olup olmadığını sordu. Kendisi de bize ’Beni bugün A.R. G. aradı, köye çağırdı. Köye giderek A.R. ile buluştum. Bana, ’Zaten N. öldürmüş, her şey ortada, belli. Suçunu kabullensin. Çocukları yine gelsin köydeki eve, biz onlara bakarız, gerekirse sahip çıkarız’ şeklinde teklif iletti. Annem G. de ’Beni evle ile mi kandıracaklar? Kocamın başımı yaktılar, onlar gitsin hapiste çürüsün, kocam çıksın. Kesinlikle bize böyle teklifte bulunmasınlar. A.R. bize ev teklifi mi yapıyor? Kabul etmiyoruz. H. K. de bunun üzerine, ’Bana iletileni size bildiriyorum’ dedi. Sonra ben konuşmaya başladım. ’Mahkemesi var. Devlet her şeyi ortaya çıkaracak’ dedim."
N.B.’ın oğlu F. B. da ifadesinde H.K.’nin A.R.G.’nin, "Dönsünler köye, onların evini de vereceğiz, maddi ve manevi ne ihtiyaçları varsa karşılayacağız. Bu olayı N. üstlensin, zaten kendisi yapmıştır" şeklindeki teklifini kendilerine ilettiğini iddia etti.
N.B.’ın kızı F.N. ise 27 Ekim’de saat 18.00 sıralarında teyzesi G.K.’nin kendisini WhatsApp üzerinden aradığını, H.K.’nin, ’Ben kıyamadım, onları arayayım, sen onlara söyle." diyerek A.R. G.’ın teklifini ilettiğini ileri sürdü.
F.N., H.K.’nin teyzesine, "A.R. G. beni evine çağırdı. ’N. bu olayı yapmış. Bizim aile rezil oldu. N. olayı üstlensin. Çocukları da evine dönsün, biz onlara bakarız, ne ihtiyaçları varsa karşılarız.’ dediğini öne sürerek, teyzesinin bunu kendisine söylemesi üzerine annesi ve kardeşlerinin yaşadığı eve giderek onlara durumu anlattığını belirtti.
N.B.’ın eşi G.B. de ifadesinde kızı F. N.’nin evlerine gelerek H. K. aracılığıyla kendilerine teklif sunulduğunu belirttiğini ifade ederek şöyle dedi:
"H. K.’yi aradık ve böyle bir teklifin olup olmadığını sorduk. H. K. de A.R. G.’ın kendisini Tavşantepe Mahallesi’ne çağırdığını, ’Git ailesine söyle N. suçu üstlensin. Biz de ailesini köye geri getirelim. Bütün ihtiyaçlarını karşılarız. Bu olay da kapansın.’ dediğini söyledi. Ben de böyle bir teklifi asla kabul etmeyeceğimi, N.’ın Narin’i öldürdüğüne inanmadığımı, paraya kanmayacağımı, N.’ı dünyaya değişmeyeceğimi ve bir daha da böyle bir teklifte bulunmamasını söyledim."
Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan H.K. ise N.B. ve S. G.’ın eşlerinin köylerinden olduğunu, onlarla akraba olduklarını belirtti.
A.R.G. ve H.G.’nin akranları olduğunu, onları tanıdıklarını ifade eden H. K., Narin kaybolduğunda Yalova’da olduğunu söyledi.
Orada olduğu sırada Narin’in cenazesinin bulunduğunu, bunun üzerine Yalova’dan Diyarbakır’a döndüğünü belirten H. K., şunları kaydetti:
"H.G.’nin evinin önünde ailece oturuyorlardı. A.R. G.’ın yanına oturdum. A.R., ’Eğer bizimki yaptı ise onun Allah belasını versin’ dedi. Sonra A.R. bana ’Tahminen bunu kim yapmıştır?’ diye sordu. Ben ’Devlet işe el atmış, bunu bulacaktır ancak tahminim bu işi E. yaptı, S. temizlerken başına bela aldı’ dedim. A.R. beni yolcu ederken bana ’N.’ın karısı da S.’nin karısı da sizin kızınızdır. N.’ye söyle o yapmışsa yaptığını söylesin. Çocuklarına, karısına söyle evlerine gelsin, biz onlara karışmayacağız. Biz onlara bakarız, yardım ederiz, zarar vermeyiz’ dedi. Daha sonra Batıkarakoç Mahallesi’ne döndüm. Burada G. K.’yi gördüm. A.R. G.’ın aktardıklarını ona söyledim. ’Ben bunu G.’ye söylemem sen söylemek istersen söyle’ dedim. Aynı günün akşamı G. beni oğlunun numarasından arayarak, ’Ben arazi, ev kabul etmiyorum. A.R. nasıl böyle bir şey söyler? gibisinden konuştu. Ben de G.’ye söylediklerimi G.’ye de söyledim. Ardından ’Yalan söylemeyin, adam arazi ev demedi’ şeklinde söyleyince oğlu İ., ’Dayı seni savcılığa veririz, şahit yazılırsın’ dedi. Ben de yalan söylemem. Beni savcılıkla uğraştırmayın dedim."
A.R. G., iddiaları kabul etmedi
Şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan A.R.G. da televizyonlarda "S.G.’nin A. ve H.G.’nin eşleri ile arasında bir ilişki olduğu yönünde asılsız iddia ve haberler çıkması üzerine" H.G.'nin kendisine, "Namusumuzla uğraşıyorlar. Git N.’nin karısına söyle, bu konuyu dile getirip bizi daha fazla rezil etmesinler" dediğini öne sürdü.
Bunun üzerine G.B.’nin dayısı olan M.K. ile görüşmek istediğini ancak cep telefonundan ona ulaşamayınca akrabası olan H. K’yi aradığını belirten G., şunları söyledi:
"H.K., ’Senden ricam bunlara gidip söyleyeceksin, namusumuz konusuna bir daha girmesinler, bu konuyu ortadan kaldırsınlar.’ dedim. Bunun haricinde olayla ilgili başka bir mevzu konuşulmadı. Ardından H. K. de bana ’Sizden bir ricam var. N.B.’nin kardeşi, yeğeniniz İ. G.’dan bir araç almış ancak devrini alamamış. Devir konusunda yardım rica ederim’ dedi. ’Rican başım üstüne ama bu dediğin ileriki zamanda olur’ dedim. Konuşma bu şekilde tamamlandı. Bunun haricinde söylenen iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum. Birkaç gün sonra sosyal medya ve ulusal medyada buna ilişkin asılsız iddiaları görünce Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk."
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol