Kastamonu'daki vahşeti böyle anlattılar !

Kastamonu'daki vahşeti böyle anlattılar !
Güncelleme:

Kastamonu'da 5 kişilik ailenin vahşice öldürülmesiyle ilgili olayda gerçek ortaya çıktı.

Kastamonu’da 5 kişilik Çataloğlu Ailesi’nin vahşice öldürüldükten sonra evlerinde yakılmasıyla ilgili tutuklanan E.K. ile kardeşi E.K. ve kayınpederi A.Ş. hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, ’12 yaşındaki çocuğun da aralarında bulunduğu 5 kişiyi ’canavarca hisle öldürdükleri’ gerekçesiyle sanıkların 5’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapsi istendi. Sanıkların ayrıca ’mala zarar verme, yağma ve hırsızlık’ suçlarından da cezalandırılmaları talep edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen sanık E.K.'ın, "Cesetleri bir araya getirip Fazıl’ın evinin altında bulunan 15 çuval çam çırasını üzerlerine, tüpleri de çevrelerine yerleştirdik. Bunun sebebi patlamanın ardından cesetlere dair hiç parça kalmasın düşüncesiydi. İnsan ve hayvan kemikleri karışsın, tespit edilemesin diye 30 kadar keçiyi evin altına sürdük" dediği ortaya çıktı.

Olay, geçen 29 Kasım’da Bürme köyü Kuzören Mahallesi’nde meydana geldi. Hayvan hırsızları tarafından öldürüldükten sonra evleriyle birlikte cesetleri yakılan Fazıl Çataloğlu (63) ile eşi Sebahat (62), oğlu Emin (35), gelini Şengül (32) ve torunu Serdar Çataloğlu’na (12) ait yanmış kemikler, protez diş ve battaniye üzerindeki saç telleri yapılan arama çalışmalarının 42’nci günü evin enkazında bulunmuştu. Kastamonu’da vahşice öldürüldükten sonra evlerinde yakılan 5 kişilik Çataloğlu ailesinin ceset kalıntıları, Adli Tıp incelemesinin ardından 162 gün sonra bebek mezarı büyüklüğünde tek bir alanda toprağa verilmişti.

Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayla ilgili tutuklu E.K. ile kardeşi E.K. ve kayınpederi A.Ş. için hazırlanan iddianame Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

SAVCILIK İDDİANAMESİNİ TAMAMLADI

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, hayvan hırsızlığı olarak başlayan olayda E. ve E.K. kardeşlerin kamyonetle Bürme köyüne gitmek üzere yola çıktığı, Hatip köyünden kayınpeder A.Ş.’i aldıktan sonra aracı 300 metre uzaklıkta bıraktıkları belirtildi. A.Ş.’in, sakinleştirmek için evin çevresindeki köpeklere ekmek verdiği belirtilenÿiddianamede, seslere uyanan Fazıl Çataloğlu’nun kurusıkı silahla havaya ateş etmesi üzerine E.K.’ın tüfekle Çataloğlu’nu vurduğu, ardından eve giren sanıkların Sebahat, Şengül, Emin ve Serdar Çataloğlu’nu tabanca ve tüfekle öldürdüğü kaydedildi.

'CANAVARCA HİSLE ÖLDÜRDÜKLERİ GEREKÇESİYLE'

Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede şu ifadelere yer verildi:

"Cesetlerden küçük bir parça dışında bir şey kalmaması nedeniyle öldükten sonra mı yoksa ölmeden önce mi yakıldığı tespit edilemedi. Şüphelilerin olay yerinden çaldığı bir ineğe kulak küpesinden ulaşıldı. Çalınan keçi, kardeşlerin babası O.K.’ın evinde, Fazıl Çataloğlu’na ait tüfek ile olayda kullanılan tüfek ve tabanca E.K.’ın evinde bulundu. Hangi maktulün hangi silahla vurulduğu tespit edilemedi. 12 yaşındaki çocuğun da aralarında bulunduğu 5 kişiyi canavarca hisle öldürdükleri gerekçesiyle sanıkların 5’er kez ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmaları, ayrıca mala zarar verme, yağma ve hırsızlık suçlarından da cezalandırılmaları talep edilmektedir."

SANIKLARIN İFADELERİ

Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen sanık E.K., ifadesinde şunları söyledi:

"Ağabeyim olayın olduğu akşam evime gelerek define işi için gece çıkacaklarını söyledi. Yolda kayınpederimi aldık. Daha sonra anladım ki ikisi her şeyi planlamış. Yakalanma durumunda ’Cesetlerin yerini bilmiyoruz’ deriz diye plan yaptıklarını öğrendim. Önce Ahmet Çataloğlu’na ait eve girdik. Değerli bir şey bulamayınca çıktık. Ağabeyim ile kayınpederimde kar maskesi ve eldiven vardı, bende yoktu. Çünkü Fazıl beni tanımazdı ama onları tanırdı. Fazıl vurulduktan sonra kayınpederim ve ağabeyim içeri girdi. Tabanca ve tüfek sesleri duyuldu. Yukarı çıktığımda vurulanlar yerde yatıyordu. Cesetleri bir araya getirip Fazıl’ın evinin altında bulunan 15 çuval çam çırasını üzerlerine, tüpleri de çevrelerine yerleştirdik. Bunun sebebi patlamanın ardından cesetlere dair hiç parça kalmasın düşüncesiydi. İnsan ve hayvan kemikleri karışsın, tespit edilemesin diye 30 kadar keçiyi evin altına sürdük. 4 büyükbaş hayvanı da kamyonete yükledik. Traktörü, tanınmasından korktuğumuz için Elmayakası köyü yakınlarına bıraktık. İnekleri satması için tacire verdik. Sonra tekrar traktörün yanına gittik. Traktörü saplandığı yerden çıkaramadığımız için hayvanları bırakıp bir keçiyi aldık. Bu keçiyi, Daday’daki babamın hayvanlarının yanına bıraktık. Fazıl’a ait motor ve malzemeleri de benim evin kömürlüğüne yerleştirdik."

E.K. ise ifadesinde, olay gecesi panikle ateş ederek Fazıl Çataloğlu’nu kafası ve göğsünden vurduğunu anlattı. Eve girerek yataktaki bir kadını vurduğunu söyleyen E.K., tüfeğinin tutukluk yapması üzerine tabancayla çocuğa ve diğer kişilere ateş açmayı sürdürdüğünü anlattı. Olayı kendisinin planladığını belirten E.K., ifadesinde şunları söyledi:

"Birkaç gün önce olayı yapma kararı aldım. Kardeşime '28 Kasım’da hayvan almaya gideceğiz.' dedim. Önceden de hayvan hırsızlığı yaptığımız için telefonlarımız dinlenir diye aramızda böyle bir şifre belirledik. Kardeşimin eşi akşamları dışarı çıkmasını istemediği için ona da define işine gideceğimizi söyledik."

Sanık A.Ş. ise Fazıl ve Ahmet Çataloğlu’na ait evleri kendisi ile damadı Ersan ve kardeşi E.K. ile birlikte yaktığını belirtirken, "Savcıya cesetlerin yerini göstereceğimi söyleyerek birkaç kez yalan beyanda bulundum. E., Fazıl’ı, Ersan da oğlu ve gelinini vurdu. Herkes ateş ediyordu. E. yaşlı kadına, ’Evde para var mı?’ diye sordu. Yaşlı kadın evde para olduğunu söyleyince ben de onu öldürdüm. Yastık altında 15 bin lira bulduk, aramızda eşit şekilde bölüştürdük. Çocuğu karanlıkta görmedim. Kasten mi öldürdük ya da karanlıkta seken kurşunlar mı isabet etti, bilmiyorum" dedi.