Diyabakır'da korkunç iddia !

Diyarbakır'da kadın dayanışma örgütleri, 9 Ekim tarihinde 11 yaşındaki bir kız çocuğunun evlenmek için bir kişi tarafından kaçırıldığını öne sürdü. Kadın örgütleri adına açıklama yapan Kardelen Kadın Merkezi görevlisi Emine Aslan, olayın tüm yasal mercilere iletildiğini ancak üzerinden 33 gün geçmesine rağmen sonuç alınamadığını söyledi.

Diyarbakır'da bulunan Özgür Kadın Kongresi bileşeni kadın örgütleri 9 Ekim 2015 tarihinde 11 yaşındaki bir kız çocuğunun kaçırılmasını protesto etmek amacıyla adliye binası önünde basın açıklaması yaptı. Kadın örgütleri adına açıklamayı okuyan Kardelen Kadın Merkezi görevlisi Emine Aslan, 9 Ekim tarihinde babasının Diyarbakır merkez Sur İlçesi'nde bulunan işyerine giden 11 yaşındaki kız çocuğunun evine gitmek üzere işyerinden çıktığını, ancak akşama kadar eve gelmediğini söyledi. Küçük kızın kaybolmasının ardından anne ve babasının aramaya başladığını belirten Aslan şöyle dedi:

"Bir süre sonra gelen telefon üzerine aile kızlarının kaçırıldığını öğrenmiştir. Telefonu açan kişi, "Kızınızı ben kaçırdım. Kızınızla evleneceğim. Siz de bizim davamızı yapın" diyen kişi 27- 28 yaşlarındaki M.T. adındaki şahıstır. 15 Ekim tarihinde bu kişinin bir akrabası bir kamera kaydını aileye ulaştırmıştır. Bu kayıtta küçük kız korkarak ve yalvararak babasına seslenmektedir. 9 Ekim tarihinden bu yana kız çocuğunun bulunması için tüm kurumlara suç duyurusunda bulunulmuştur. Soruşturma dosyasına bakıldığında suç duyurusunda bulunulan tarih ile müdahale terihleri arasında uzun bir süre geçtiği görülmektedir."

ÇOCUĞUN HAYATINDAN ENDİŞE EDİYORUZ

İlgili mercilerin konunun aciliyetini ve önemini yeterince kavramadığını öne süren Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kadar geç müdahalenin sebebi sorulduğunda Sur ilçesindeki olaylar ve resmi tatil gibi gerekçeler sunulmuştur. Tüm mercilere iletilen bu sorunun üzerinden 33 gün geçmesine rağmen hala bulunamayan çocuğun hayatından endişe ediyoruz. Bu çocuk ve ailesi 33 gündür bu travmayı yaşamaktadır. Devletin tüm kurumları 11 yaşındaki çocuğun bulunması için tüm imkanlarını seferber etmelidirler. Ayrıca M.T.'nin ailesi ve çevresi işlenen bu suça ortak olmamalıdır."