''Koalisyon yolsuzluklardan önce eğitimi ele alsın...''
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone OlEğitimde 12 yıldır süren skandallara her gün yenisi ekleniyor. Haber3 dershanelerden ve uzmanlardan derledi…
Eğitimciler, veliler, öğrenciler isyanda: “AKP iktidarı kaybetti ama skandal üstüne skandal yaratarak, velilerle ve öğrencilerle dalga geçiyor. Son demlerini yaşıyor ama sanki hınç da alıyor”.
TEOG ve LYS tercihleri için dershanelerde toplanan velilerin genel görüşü bu yönde.
Haber3com, eğitimde artık bir kronik bir hastalık sendromu haline gelmiş olan YÖK, ÖSYM, TÜBİTAK ve MEB sorununu takip ediyor; kamuyoyunu ve siyasileri aydınlatma görevini yerine getiriyor…
Kapatılan dershaneler hınca hınç dolu… Herkes her yıl olduğu gibi şaşkın ve umarsız. Bir Veli, hızını alamıyor, YÖK ve MEB’ten bahsederek, “tümör bunlar, kesilip atılsın hemen” diyor. “TEOG’da sıralamaları değiştiren yanlış soru, LYS sonuçlarının ertelenmesi, kılavuz kitapçığında tercihleri etkileyecek yanlışlar, temel bilimlerin kapatılması ve alay eder gibi ilk 5000 LYS sıralamasında temel bilim bölümlerine kaydolanlara 2000TL’lik burs. Yetmiyormuş gibi, yandaşlara ve paralelcilere, ikisine birden, 4000-5000 kontenjan artışı… Sonra bunu kontenjanları düşürdük diye gizleme çabaları…” Haber3com muhabirlerinin tercih belirlenmesi için dershanelere akın etmiş olan velilerden ve öğrencilerden duydukları işte bunlar…
Orta ve yüksek eğitimin en hararetli ayı olan Haziran ayı bu yıl da AKP’ye yaramadı. 2014’den 2015’e yaklaşık 2 milyon oy kaybedeceğini seçim öncesi anketlerde tahmin eden AKP, bu kaybedeceği oyları, 2015’de ilk kez oy kullanacak 1,5 milyonluk 18 yaş seçmeninden alacağı oyla kapatacağını tahmin ederken yanıldı.
Bu nedenle olsa gerek, YÖK ve ÖSYM ve TÜBİTAK Başkanları, Bilim-Teknoloji ve Milli Eğitim Bakanları ve Başbakan 7 Haziran seçimlerinin şokunun acısını öğrencilerden ve velilerden çıkartıyor. Velilerin yorumu açık: “Adeta eğitimle ilgili kim varsa, hükümet ve devlet kuruluşları onlarla alay ediyor.”
Görüştüğümüz tüm eğitim paydaşları, “Koalisyon kurulunca, YÖK’ün kaldırılmasında ve Milli Eğütüm Banalığının AKP’ye verilmemesinde ısrarlı olan her partinin halktan büyük destek sağlayacağı” görüşündeler.
Seçimde tek parti iktidarını kaybeden AKP’de yaşanan şaşkınlık, içinde bulunduğumuz ayda yaşanan eğitim skandalları ile katmerlendi. Hükümet de başka bir yapacak işi kalmadığından, 12 yıldır vesayetçi bir şekilde tüm eğitim kurumlarını üstten yöneten devlet kuruluşlarının kendi atadığı başkanlarını da yanına alarak, işi öğrencilerle ve velilerle dalga geçme boyutuna vardırdı. Görüştüğümüz öğrenci velilerinin genel kanısı bu. Hükümete yakın kaynaklar, 12 yıldır bitmek bilmeyen ve bu yıl da ard arda gelen eğitim sisteminde yaşanan skandal ve fiyaskoların 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra oluşan koalisyon gündemi girdabı içinde pek kaybolmayacağının düşünüldüğünü, olası bir erken seçime de bu karmaşa içinde gitmenin AKP’ye kazanç sağlamayacağını düşünen Başbakan’ın bir an önce ya MHP, ya da CHP ile koalisyon kurmaya çabaladığını söylüyor. Öte yandan, hükümeti, mağduriyet acındırması altında tarafgirlik ve kayırma ile suçlayan eğitimciler de, artık AKP stratejilerinin sonuna yaklaşıldığı ve bu nedenle de YÖK, TUBİTAK, ilgili Bakanlıklar ve özellikle de ÖSYM’de radikal değişmelerin yaşanmasının gerekli olduğunu vurguluyorlar. Derin stratejinin iyice çorap söküğü gibi hızla çözülmesinin yansıması olarak, eğitim uzamanları, hem orta eğitimi hem de yüksek eğitimi ve teknoloji sektörlerini düzenleyen AKP yandaşı devlet kuruluşlarının dalga geçercesine hata üstüne hata yaptığını vurguluyorlar.
İlk olarak, yandaş ve paralel tabir edilen üniversitelerin her birine geçen yıla göre 4000-5000’lik kontenjan artışı sağladığını, “kontenjanları düşürmek” olarak açıklayan “Alo Fatih’in” ağabeyi Prof Saraç başkanlığındaki “Yeni YÖK”, bu yandaş artışını gizlemek için olsa gerek, bu yıl tercih kılavuzunu iki hafta erken yayınladı. Her zaman erken yayınladığı LYS sonuçlarını da geç yayınlayacak.
Eğitimde 12 yıllık skandallara her geçen gün yenisi eklenirken, dün YÖK’ü ziyaret eden Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. A. Arif Ergin, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ve YÖK yürütme kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Türkiye'nin dışa bağımlılıktan kurtulması için uygulamalı bilimlere paralel olarak temel bilimlerin de gelişmesi gerektiğinin önemi vurgulayan Bakan, temel bilimleri tercih edecek öğrencilere verilecek burslarla ilgili alınan kararlar ve önümüzdeki dönemde temel bilimlerin tercih edilmesine dair yapılacak çalışmaları ele aldı.
Stratejik bir derinlikle “Yeni Türkiye’yi” kuramayan AKP’ye inat YÖK Başkanı Yekta Saraç nasıl olacağı meçhul olan “bağımsız üniversite dışı Kalite Denetim Kurulu” vasıtasıyla, “Yeni YÖK”ü kurmaya kararlı. Yani, “bir YÖK yetmez ikincisini verelim misali, vesayet üzerine vesayet inşa edecek ve buna da yeni diyecek.” Konuştuğumuz eğitimcilerin yorumu bu yönde. İki YÖK de yetmez, bir tane de araya TÜBİTAK sokalım diyen Bilim ve Teknoloji Bakanı da koroya iştirak ediyor gider ayak. Eğitimden anlayan öğrenci velilerince yüksek eğitimin görünümu bu. Bilim ve Teknoloji’ye bakan Bakan, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da LYS sıralamasında ilk 5000’e giren öğrencilerden temel bilimleri seçenlere aylık 2000 TL burs vereceğini bir kez daha açıkladı. Oysa “Yeni YÖK” Başkanı temel bilimler bölümlerini kapattığını ve açık olanların da kontenjanlarını düşürdüğünü iki hafta önce açıklamıştı. Geçen yıl aynı 2000 TL’lik bursu açıkladığında aynı Bakan Işık "İlk bine, 5 bine, 10 bine giren öğrencilerimizin hemen hemen hiçbiri temel bilimleri tercih etmiyor. Bu da belki bugün için değil ama yarın için Türkiye'nin en önemli handikaplarından biri olacak" ifadelerini kullanmıştı. Ayda 2000 lira için elektronik mühendisi veya tıp doktoru olmaktan vazgeçerek arkeolog ve fizikçi olmak isteyen öğrenci arayan Işık, önerisini bu yıl da yine olmayacak duaya amin der gibi tekrarladı. Veliler bu açaklamaya tepkili: “Alay ediyor herhalde” diyorlar.
Bu arada Eğitim Bakanı Nabi Avcı da, acı acı, TEOG’taki skandal yanlış soru için Mahkeme kararı bekliyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Milli Eğitim Bakanı’nı Ankara’ya çağırmasını medya Meclis Başkanlığı adaylığına yorarken, kulislerden edinilen bilgiye göre, bu buluşmanın TEOG’daki skandal yüzünden fırçalanmayı da kapsayacağı öne sürülmüştü. Nabi Avcı’nın seçilemeyeceği bir Meclis Başkanı adaylığına kaydırılması manevrası da, Davutoğlu’nun eski arkadaşına, “sen de bu işi beceremedin” azarından başka bir şey olmadığı kulislerde dillendirilmişti. Son gelişmelere göre, Meclis Başkanlığına aday gösterilmeyen Avcı’nın arkadaşı Davutoğlu tarafından Ankara’ya çağrılmasının Cumhurbaşkanının “TEOG fırçasını” iletmek olduğu ağırlık kazandı. Bir veli bu görüşlerini ifade ederken, ekledi: “Ömer Dinçer de becerememişti; bu üçlüde neden ısrar ediyor Cumhurbaşkanı, anlamıyoruz”.
TEOG şokuna paralel olsa gerek, ÖSYM de hızla açıklanacağı duyurulan LYS puanlarının açıklanmasını gelecek haftaya bıraktı. Telefonla Haber3.com’u arayan duyarlı bir öğrenci Velisi, “Abbas Güçlü’nün Internet sitesinden öğrendim, Yeni ÖSYM yönetimi, sonuçları hızlı açıklama yerine, hatasız, doğru açıklama stratejisi uyguluyor galiba. ÖSYM, yanlış olduğu iddia edilen sorularla ilgili olarak da, inceleme başlatmış, o da TEOG gibi bir skandala bürünecek gibi. Başta kimya soruları olmak üzere tüm iddiaları ciddiye alarak, soruları yeniden inceliyorlarmış. İptali gerektiren soru varsa iptal edilecekmiş, yargıya gidilmesine gerek kalmayacak bir durum yaratılmaya çalışılıyor gibime geliyor… Sonuçların, eğer ekstra bir sorun yaşanmazsa hafta başında açıklanması bekleniyor… Hadi hayırlısı, Yeni Türkiye’yi kuramayan AKP galiba bir iki tane yeni YÖK yaratmak peşinde ve yeni yeni skandallar yaratacak. Umarım bunlar eskilerini aratmaz. Koalisyon kurulur ve YÖK kaldırılır ve MEB AKP’ye bırakılmaz.”
Görüşüne başvurduğumuz eğitim sektörünün gazeteci duayeni, adını reklam olmasın diye vermediğimizi bu gazeteci, kendi web sitesinde de yer verdiği gibi, “öğrencilerin ve velilerin şaşkınlıklarının ve isyanlarının, seçim sonucu oluşan koalisyon gündemine takılmayacağını, hiç kimsenin koalisyonu düşünmediğini, neredeyse ailelerle birlikte 10 milyona varan kişiyi ilgilendiren eğitimde Haziran fırtınasının sonuçlarının olası bir erken seçimde AKP’nin daha da az oy almasını sağlayacağını” söylüyor. Ve ekliyor: “12 yıldır, yok mağduriyet, yok katsayı, yok İmam Hatip, yok başörtüsü diye diye her geçen gün eğitimi darma duman edenlerin dalga geçmekten başka yapacakları bir şey kalmadı galiba. Tabletlere ne oldu, bilen var mı? Eğitimi kurtaracak hap diye yutturmuşlardı”
Yine görüşlerine başvurduğumuz siyasette umduğunu bulamayan eski bir Rektör, “yapılacak iş, kontenjanların saptanmasının ve yerleştirilmelerin yapılmasının dünyanın her yerinde olduğu gibi üniversitelere bırakılmasıdır, ÖSYM merkezi başarı ve sıralama sınavı yapar; bu puan temel olmak üzere üniversiteler kendi öğrencilerini seçer. Onlara burs verir, imkan yaratır, iyi eğitim vermeyen de elenir gider. Fakat bu yaz YÖK’ün kontenjan garabetini düzeltmesi için yapacağı çok önemli bir şey var, eğitim standartlarını sağlamış, YÖK tarafından açılması engellenmiş bir çok üniversitede bir çok yeni fakülte, yeni bölüm var. Bu yıl bu bölümlere YÖK’ün ek kontenjan vermesi ile küçük de olsa ilk dar boğazın atlatılması mümkün. Sonra da YÖK’ü kapatmak gerek” diyor.
Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de Haber3.com'a destek olmak için Google News'te Haber3.com'a abone olun.
Haber3'e Google News'te abone olun
Abone Ol