Ruanda katliamının perde arkası
Ruanda katliamının perde arkası
Orta Afrika'da küçük bir ülke olan Ruanda, 1994 yılında dünya tarihinin en acımasız soykırım vakalarından birine tanıklık etti. Ülkede yaşayan iki kabile (Hutular ve Tutsiler) arasında çıkan ve Avrupa ülkeleri ile A.B.D tarafından da dolaylı olarak desteklenen bu iç savaşta yaklaşık 1 milyon Tutsi ve ılımlı Hutu can verdi.
Bu katliamın fitilini ateşleyen olayın bugün yıldönümü yaşanıyor. Bundan tam 16 yıl önce, yani 6 Nisan 1994'te Ruanda Devlet Başkanı ve Hutu milliyetçisi Juvenal Habyarimana'yı taşıyan uçak düşürüldü. Bu suikast, kanlı çatışmanın kıvılcımını çakmak için yeterli oldu.
Ruanda Katliamı'nın ve yaşanan acı dolu günlerin perde arkasını bu yazıda okuyacaksınız.
Katliam öncesi RuandaI. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanlar’ın sömürüsünden çıkıp Belçika sömürgesi haline gelen Ruanda'da kontrolün elde tutulması için yönetici ve yöneten unsuruların birbirinden ayrılması prensibi uygulanmaya başlandı. Ülkede yaşayanların %90'ı Hutu, %9'u Tutsi, %1'i ise Pigme'ydi (Twa). Belçika hükümeti, Tutsi ve Hutuların ortak olan dil-gelenek-etik geçmişlerini ve kültürlerini yok sayarak yapay bir ırksal ayrımcılığı körükledi. Azınlık olan Tutsiler, çok daha iyi yaşam şartlarına ve işlere kavuştu. Hatta daha sonra Hutular eğitimsel ve sosyal olanaklardan tamamen mahrum bırakıldılar.