İstanbul'un tarihi mezarlığı harabeye döndü
İstanbul Beykoz'da bulunan ve İstanbul’u ilk kuşatan askerlerin kabirlerinin yer aldığı Anadolu Hisarı Mezarlığı'nın bakımsız hali yürekleri burktu.
Beykoz Anadoluhisarı'nda bulunan ve İstanbul'u ilk kuşatan Türk Müslüman askerlerin kabirlerinin yer aldığı Anadolu Hisarı Mezarlığı, bakımsızlıktan harabeye döndü. Yıldırım Bayezid tarafından 1393 yılında yaptırılan ve 14'üncü yüzyıla ait izler taşıyan mezarlıkta, yeniçerilerin mezarları bulunuyor.
Her bir kabirde, yeniçerilerin kalpaklarını temsilen eklenen yapıların ise kırılarak zarar gördüğü ve yer değiştirdiği görülüyor. Bölgenin tarihine ve önemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tarihçi Zafer Bilgi, "Bunların teker teker korunup, o kalpaklarının hazır olanları var ise tekrar yerine konulup, bir onarımdan geçirilip, açık hava müzesi şeklinde Anadolu Hisarı'na dahil edilerek, belki Hisarla birlikte ilgili kesimi aydınlatıcı bilgilerle kazandırılması gerekiyor" dedi.
Tarihçi Zafer Bilgi mezarlığın önemine değinerek "Osmanlı aslında İstanbul'u fethetmek için bir girişim içerisinde sürekli. Bu fetih girişimindeki en önemli kuşatmayı yaşatan Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid, I. Bayezid diye biliniyor. Savaşlarda kahramanlığından dolayı, hızlı hareket ettiği için 'Yıldırım' ünvanı olan meşhur bir komutan, mareşal, asker. Ordunun başında savaşa çıkıyor, işte o ordunun başında çıktığı seferlerle İstanbul'u kuşatma adına Anadolu Hisarı'nı yapıyor ve Anadolu Hisarı'ndan şehre aslında boğazın en dar kısmından boğazı kapatıp, kesip, şehri etkisiz hale getirip alma niyetinde. Efendimizin o Hadis-i şerifine mazhar olmak için; 'Ni'mel ceyş ve ni'mel emir' Ni'mel ceyş hayırlı asker demek, Ni'mel emir de hayırlı komutan demek. Ben Konstantiniyye'yi fethedeceğim ve bu hayırla yad edilen asker ve komutan ben olacağım" diye bu ümitle aslında bir yerde de yola çıkıyor. Yoğun kuşatmalar için Rumeli Hisarı civarında bulunuyor. İşte bu Rumeli Hisarı civarında Osmanlı askerleri, Roma askerleriyle çatışmalar yaşıyor. İşte bu çatışmalarda ilk şehitliklerden bir tanesi, Anadolu Hisarı'nın yanına yapılıyor" dedi.
Mezarlığın Osmanlı'nın kuruluş dönemine ait önemli izler taşıdığını vurgulayan Zafer Bilgi, “Bugün Anadolu Hisarı Mezarlığı diye bilinen yer aslında o ni'mel ceyş'in, Osmanlı yeniçerilerinin mezarlığı, kabri olarak biliniyor. İşte Osmanlı yeniçerilerinin, o serpuşlarının da, başlıklarının da nadide örneklerini içeren noktalardan biri. Fakat bugün bunlar maalesef elimizde çok azı mevcut bir şekilde yaşıyor. Biraz kalpak şeklindedir yeniçerilerin başlıkları ve başlıkları görme adına burası bir açık hava müzesi. Osmanlı'nın bir de kuruluş döneminin bir yansıması olarak da kıymetli. Fatih ile beraber yükselme dönemini okuyabiliyoruz ama kuruluş dönemine dair biz okuma yapmak için veya İstanbul'un Fethi'nin tohumlarını araştırabilmek için bu mezarlığa gidip, bu mezarlıkta birebir şahitleri yakinen görüyoruz. O yüzden bu şahitler bize şehrin Osmanlı İstanbul'unun başlangıcını anlattığından dolayı çok önem arz ediyor. Bunların teker teker korunup, o kalpaklarının hazır olanları var ise tekrar yerine konulup bir onarımdan geçirilip, açık hava müzesi şeklinde Anadolu Hisarı'na dahil edilerek, belki hisarla birlikte hani ilgili kesimi aydınlatıcı bilgilerle kazandırılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.