Edebiyatın efsanesi Orhan Kemal'in İstanbul'daki evi satılıyor
Türk edebiyatının usta isimlerinden Orhan Kemal'in 1954-1966 yılları arasında Fatih Cibali'de kiracı olarak oturduğu ev satışa çıkarıldı.
Türk edebiyatının önemli yazarlarından Orhan Kemal'in 1954-1966 yılları arasında Fatih Cibali'de kiracı olarak oturduğu ev satışa çıkarıldı. Mülk sahibi tarafından emlakçı aracılığıyla satışa çıkarılan eve 10 milyon lira değer biçildi.
Orhan Kemal'in 35'e yakın eserini yazdığı eve İstanbul dışında Ankara ve Antalya'dan da alıcı çıktı. Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü, "Şu var en yüksek makam Cumhurbaşkanlığı, Kültür Bakanlığı veya hatta başka bir bakanlık Ticaret Bakanlığı da olur, bu işe el atabilir. Orasını yani yine bir Orhan Kemal evi olabilir; belki Orhan Kemal'in resimlerinden oluşan çünkü o evde çekilen fotoğraflar var. Fotoğraflar dışarıya konularak güzel bir süsleme yapılabilir. Çocuklara atfedilen edilen bir kütüphane, bir atölye olabilir" diye konuştu.
Orhan Kemal'in oğlu olan Işık Öğütçü, "Orhan Kemal'in dördüncü çocuğuyum. Bugünlerde çok gündemde olan Cibali'deki evde ben dünyaya geldim. Zaten 1954-1966 arasında bir 12 yıllık yaşanmışlık orada söz konusu. Ben de ilkokul 2'ye kadar oradaydım. Babamın 35'e yakın eseri orada yazıldı. Ayrıca; 'Suçlu', 'Sokakların Çocuğu', 'Müfettişler Müfettişi', 'Üçkağıtçı', 'Evlerden Biri', 'Bir Filiz Vardı' gibi kitapları o semtten söz eder. Çok önemli bir semttir Cibali. Bizim 12 yıllık yaşam sürecimizde tatlı acı anılar var. Daha sonra oradan taşındık. Babam 1951'de Adana'dan İstanbul'a göç edip ölümüne kadar tam 5 tane yer değiştirdi. En uzun kaldığı Cibali'deki yer. 2000 yılında ben şu anda bulunduğumuz Cihangir'deki müzesini açtım" dedi.
Öğütçü, "Tabi hep o ev hatırımda. 'Ne yapabilirim, satış olabilir mi?' diye ben sahiplerine de ulaştım. Hatta babamın kiracılığını yaptığı o evin sahibiyle de görüştüm. Bizimkileri çok iyi anlıyordu; ama o sırada böyle bir niyetlerinin olmadığını söyledi. Daha sonraki süreçte bir ara satışa çıkardılar. Bugün sözü edilen rakamın da çok çok altında bir rakamdı. Ben gittim hem binaya alıcı gözle bir daha baktım. Hem de tabi imkan meselesiydi. İlk 2000-2010'a kadar olan süreçte olsaydı belki hiç kaçırmazdım hemen alabilirdim. Fakat sonra ekonomik durum biraz daha yavaşlayınca alma olayından vazgeçtim. 2018-2019 yılları arasında sanırım evin çökme tehlikesi, yıkılma durumu söz konusu olur diye basın bayağı bir ilgi gösterdi. Bu haberleri gören Valilikten makamlar ilgilenmişler. Hatta ben isimlerini de aldım. 'Biz Valilik olarak, İstanbul Valiliği olarak ilgileniyoruz. Burayı alacağız' dediler. Fakat sonra galiba yine bir doğal afet oldu. O proje yine kaldı" şeklinde konuştu.