Define avcıları Osmanlı mezarlığını talan etti
Edirne'nin Lalapaşa ilçesinde 18'inci yüzyıldan kalma Kırıkköy Mezarlığı, definecilerin hedefi oldu. Kırıkköy Mezarlığı'nın Türk ve Osmanlı kimliğini belgeleyen mezarlardan biri olduğunu belirten tarihçiler, bir an önce önlem alınması gerektiğini söyledi.
Çömlekakpınar köyü yakınlarında, Balkan Savaşı yıllarındaki işgallerle yok olan Kırıkköy'de yaşayan yerel halkın mezarlarının bulunduğu, 18'inci yüzyıldan kalma Kırıkköy Mezarlığı bakımsızlıktan ve defineci faaliyetlerinden dolayı yok olma tehlikesi yaşıyor. Trakya Üniversitesi'nden emekli sanat tarihçisi Prof. Dr. Engin Beksaç, zamanla etrafında oluşan çukurlar ve mezar taşlarındaki tahribatların dikkat çektiği alanın, mutlaka koruma altına alınması gerektiğini ifade etti. Beksaç, Betkaşi mezarlığı olarak da bilinen alanın Trakya'daki Osmanlı kimliğini en güzel belgeleyen mezarlıklardan birisi olduğuna dikkat çekti.
'HER ŞEYİYLE BİR OSMANLI MEZARLIĞI'
Kırıkköy'ün, Trakya'nın ve Edirne'nin en tanınmış ama bir o derecede de unutulmuş yerlerinin başında geldiğini anlatan Beksaç, "Pek çok tartışmaya, uzlaşmaya açık konulara maruz kalan bir mezarlık alanı burası. Önceki yıllarda, daha Şevket Aziz Kansu zamanından beri burasının bir menhir alanı olduğu tezi ileri sürülmüşse de bizim 2000'li yıllarda başlayan yüzey araştırmalarımız esnasındaki çalışmalarımız benzerlerini ortaya koydu. Burasının bir Osmanlı mezarlığı olduğunu kanıtlama fırsatımız da vuku bulmuş oldu. Çalışmalarımız sırasında bazı defineciler tarafından da tehdit edildik, saldırılara da uğradık ama biz çalışmalarımızı sürdürdük. Kırıkköy her şeyiyle bir Osmanlı mezarlığı. Trakya'da ve Balkanlar'da bulmuş olduğumuz, daha çok heterodoks İslami karakterli, Bektaşi karakterli mezarlıkların tipik bir örneği. Özellikle 19'uncu yüzyıl sürecini ele alan bazı çalışmalarda da burasının 1844-1845 sürecinde bir köy olduğunu biliyoruz ki; zaten halk anlatılarında da bu bölgedeki bir köyün olduğu bizim bilgimiz dahilinde" diye konuştu.
'TÜRK VE OSMANLI KİMLİĞİNİ EN GÜZEL BELGELEYEN MEZARLIKLARDAN BİRİSİ'
Bölgede yaptıkları çalışmalarda, köyün de kalıntılarını bulduklarını ifade eden Engin Beksaç, "Yapmış olduğumuz yüzey araştırmalarında yakında köyün kalıntılarını ve izlerini de bulma fırsatımız olmuştu yıllar önce. Kırıkköy belki de Lalapaşa'nın Türk kimliğini, Osmanlı kimliğini en güzel belgeleyen mezarlık alanlarından birisi. Buna rağmen maalesef yıllardır kendi kaderine terk edildi, unutuldu. Etrafına korunması için bir çit yapılmıştı, demir parmaklıkları ve demir bir kapısı vardı. Şu anda gördüğünüz gibi ne demir parmaklık kaldı ne kapı kaldı. Bunların hepsi yok olup gitmiş durumda. Esasında arazide de görüldüğü gibi bir sürü defineci çukuru var" dedi.
'17'NCİ YÜZYILA KADAR GİDEN KABRİSTANLAR VAR'
Mezarlıkta 17'nci yüzyıla kadar giden kabristanlar bulunduğunu belirten Beksaç, "Elimizde kalan bilgilere göre 18'inci yüzyıl başlarına hatta 17'nci yüzyıla kadar giden kabristanlar bunlar. Hemen yakın çevresinde de bu tip mezarlıklar var. Çömlekakpınar'ın hemen güney kesiminde de tekke olarak bilinen yerde de bu tip büyük taşların kullanıldığı kabristanlar görebiliyoruz. Edirne içinde olsun, Trakya'nın başka kesimlerinde olsun bu tip mezarlıklar çok yaygın. Halk arasında özellikle kuzey kesimindeki olan taşlara 'Karataş' deniyor çünkü bu bölgedeki taşlar yerli, granit kayalardan, koyu renkli kayalardan oluşmakta. Edirne'nin güney bölgesinde yani Keşan ve çevresindeyse 'Sarıtaş' olarak ifade ediliyor. Halk arasında da bunların mezarlık olduğu bilinen bir gerçek. Özellikle Bulgaristan'da Bektaşilik ve bağlı heterodoks kültürler üzerine yapılan çalışmalarda, mezar taşlarının sivri uçlu olanlarının erkek, düz uçlu olanlarınsa kadınlara ait olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullandı.