Mars yüzeyinde gizlenen sır ortaya çıktı
Mars'ın tozlu ve kırmızı yüzeyinin altında sıvı demirden oluşan bir çekirdek yer alıyor ve bu çekirdek bilim insanlarının daha önce düşündüklerinden çok farklı.
Mashable’ın BBC Science Focus ve New York Times’tan derlediği habere göre, iki yeni bilimsel araştırma kızıl gezegenin çekirdeğinin sanıldığından çok daha küçük ve yoğun olduğunu ortaya koydu. Oysa yakın zamana kadar Mars'ın şaşırtıcı derecede büyük bir ‘kalbi’ var sanılıyordu. NASA bu hesaplamalar için gerekli verileri 2021'de SEIS olarak bilinen bir görev sırasında rahmetli InSight iniş aracının sismometresini kullanarak elde etti. Mars’ın yüzeyine yerleşen araç sismik titreşimleri, diğer bir deyişle gezegenin ‘nabzını' ölçtü.
Kasım 2018'de Mars'a ulaşan uzay aracı, bilim insanlarının gezegenin yüzeyinin altında neler olup bittiğini daha iyi anlayabilmesi için Mars depremleri tarafından üretilen sismik dalgaları kaydederek dört yıl geçirdi. Nature dergisinde yayınlanan yeni araştırmalara göre Mars’ın çekirdeği şimdiye kadarki tahminlerden çok daha küçük; erimiş bir silikat tabakasıyla (sıcak, sıvı haldeki kayaların bir karışımıyla) çevrili.
Ölçümler başlangıçta çekirdeğin büyük ama düşük yoğunluklu olduğunu; sülfür, karbon, oksijen ve hidrojen gibi nispeten hafif elementlerle birlikte sıvı demirden meydana geldiğini gösteriyordu. Ancak bu teori mevcut bilimsel tahminlerle örtüşmüyordu. Kabuk ve manto pek de garip değildi. Fakat çekirdek böylesine küçük bir gezegen için çok büyüktü ve üstelik yoğun değildi.
Bilim insanları neyi gözden kaçırıyordu? İki farklı ekip InSight'ın sismik kayıtlarını yeniden incelemeye karar verdi. Daha güçlü bir sarsıntının netlik sağlayacağını umuyorlardı. Ve 18 Eylül 2021'de kainat bunu gerçekleştirdi: Diğer yarımküreye düşen bir meteor bulmacayı çözen sismik dalgaların yayılmasına sebep oldu.
Université Paris Cité'de jeofizikçi ve yeni çalışmalardan birinin yazarı olan Henri Samuel, “Bu dönüm noktasıydı” diyor.
Dr. Samuel ve meslektaşları daha önce (Mars’ın termal ve kimyasal evriminin bir modeline dayanarak) çekirdeği saran bir magma okyanusunun varlığını öne sürmüştü. Fakat “Sismolojik kanıtımız yoktu” diyor. Bu meteor çarpmasıyla birlikte o ve ekibi bu aşırı sıcak radyoaktif çorbanın varlığını doğrulamış oldu.