Omicron'un baskın varyantı artık BA.2: daha hızlı bulaşıyor
Dünya Sağlık Örgütü tarafından duyurulan Omicron varyantının alt türü olan BA.2, birçok ülkede görülmeye devam ediyor.
İnsandan insana geçen küresel baskın bir varyant olan Omicron’un, birkaç alt tipi bulunmaktadır. Bunlardan en yaygın olanları BA.1, BA.1.1 ve BA.2’dir. İlk olarak Filipinler’de tespit edilen BA.2 varyantının neden olduğu enfeksiyonu dünyadaki çok sayıda ülke bildirmiştir. Küresel düzeyde, BA.2 olarak adlandırılan ve rapor edilen alt varyantın son haftalarda BA.1’e göre daha fazla arttığı belirlenmiştir. Ancak tüm varyantların küresel dolaşımının azaldığı da bilinmektedir. BA.2, BA.1’den farklı bir genetik diziye sahiptir. İlk veriler BA.2’nin, şu anda bildirilen en yaygın Omicron alt türü olan BA.1’den daha bulaşıcı olduğunu göstermektedir. BA.2 diğer Omicron alt türlerine göre orantısal olarak artıyor olsa da, genel vaka sayılarında hala küresel bir düşüş bulunmaktadır.
BELİRTİLERİ DİĞER VARYANTLARLA AYNI
Alt türlerle yeniden enfeksiyon riskini değerlendiren çalışmalarda, BA.2 alt varyantı ile yeniden enfeksiyon belgelenmiştir. Ancak popülasyon düzeyinde yeniden enfeksiyon riskini değerlendiren araştırmalardan elde edilen ilk verilerde, BA.1 ile enfeksiyonun BA.2 ile yeniden enfeksiyona karşı en azından sınırlı bir süre için güçlü koruma sağladığını göstermektedir. Omicron BA.1’in, hem Covid’in orijinal türünden hem de Delta varyantından daha hafif olduğu biliniyordu. Yapılan deneysel ve hayvan modelli çalışmalarda ise özellikle Güney Afrika, İngiltere ve Danimarka gibi aşı ve doğal enfeksiyon nedeni ile bağışıklığın yüksek olduğu bölgelerde BA.2’nin klinik şiddetinin BA.1’den farklı olmadığı rapor edilmiştir. BA.2’nin klinik belirtileri Omicron ile benzerdir. Öksürük, hapşırma, burun akıntısı, ateş, tat ve koku kaybı, boğaz ağrısı ve nefes darlığı görülebilmektedir.
HASTANEYE YATIŞLARININ ARTMADIĞI GÖZLEMLENİYOR
Omicron’un bir alt türü olarak BA.2 enfeksiyonlarının raporlanması ve yakından izlenmesi konusunda dikkatli olunması gerekmektedir. Omicron ve alt türlerinin, özellikle aşılanmış kişilerde ciddi hastalığa neden olma olasılığı, önceki varyantlardan daha düşük görünmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, Danimarka’dan alınan kanıtlara dayanarak BA.2’nin orijinal Omicron varyantından daha şiddetli görünmediğini ve BA.2’nin yayılmasının hastaneye yatışlarda beklenmedik artışlara yol açmadığı belirtmektedir. Veriler, aşıların, Omicron’un neden olduğu enfeksiyonları önlemede önceki varyantlara göre daha az etkili olduğunu, ancak yine de ciddi hastalıklara karşı etkili olduğunu göstermektedir. Özellikle hatırlatma dozları BA.2’ye karşı aynı derecede etkilidir. BA.2’nin Omicron dalgasını uzatması, vaka sayısında daha yavaş bir düşüş ve hastaneye yatışlarının artması özellikle aşılanma oranı düşük ülkeler için sorun olabilir.
COVİD OLANLAR NASIL BESLENMELİ, NELERE DİKKAT ETMELİ?
- Doğru ve dengeli besleneme tüm hastalıklarda olduğu gibi virüs kaynaklı hastalıklarda da önemlidir. Hastaların vitamin ve mineral yönünden zengin besinler tüketmesi bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkıda bulunacaktır. C vitamini, çinko ve D vitamini uygun miktarlarda uzman doktorların tavsiyesi ile alınmalıdır. - Gün içerisinde vücudun ihtiyacı olan bol su içilmelidir. Hayatın kaynağı olan suyun tüm hastalıklarda olduğu gibi koronavirüs sürecinde de önemi kanıtlanmıştır. - Hastaların mutlaka istirahat etmesi gerekmektedir. Yeterli, düzenli ve kaliteli uyku hastalık sürecinde çok önemlidir. - Hastalık sürecinde pozitif bakış açısı iyileşmeye önemli katkı sağlayacaktır. Hastanın kaygı ve stresten uzak durması, buna yönelik önlemler alması gerekmektedir. - Hastaya eğer uzman hekimler tarafından ilaç verildiyse, ilaçlar kesinlikle aksatılmadan alınmalıdır. Hastaların durumlarındaki değişiklikleri vakit kaybetmeden doktorlarına bildirmeleri gerekmektedir.