Mide rahatsızlıklarında doğru bilinen 7 yanlış
Bir çok insanı mide şikayetleri rahatsız eder. Fakat mide hakkında doğru bilinen yanlışlar vardır. Mide hakkında yanlış bilinenlerin doğrularını Dr.Fevzi Özgönül anlatıyor.
Efsane: Şişmanladığımızda midemiz büyür bu nedenle daha çok acıkırız
Gerçek: Midemiz bir kas torbasıdır ve büyüklüğü bedenimizin enerji ihtiyacına göre değişir. Bir bebek bazen 1/2 biberon mama ile doyar bazen 2 biberon mama içer. Bu örnekteki gibi bazen 1 tas çorba bile bize fazla gelir bazen tüm sofrayı yesek doymayız. Demek ki midemiz zamanla veya şişmanlayınca büyümez. Boyut aynı kalır ama kas torbası olduğu için çok enerji ihtiyacı olduğu durumlarda bu kaslar gevşer ve içerisine daha çok yiyecek sığabilir. Az enerjiye ihtiyacımız olduğunda, lüzumsuz yememizi engellemek için bu kas torbası kasılır ve içerisine çok yiyecek almamızı engeller.
Efsane: Eğer yemek yemeyi azaltırsak mide küçülür.
Gerçek: Biraz önce açıkladığım gibi yiyeceği azaltmak ile değil yiyecekteki sindirilebilir gerçek kalori değerini yükseltirsek, yani besleyici değeri daha yüksek olan yiyecekleri yiyip, hareket ederek bunların sindirilebilmesini sağlarsak, yavaş yavaş iştahımız azalır ve daha az yiyecekle doymaya başlarız. Fakat bunun anlamı midemiz küçüldü değil, yediğimiz yemeklerden daha yüksek enerji elde etmeye başladığımız için mide kasları çok gevşemiyor demektir. Bir örnek ile açıklamak gerekirse, bir çocuğa harçlık verirken hep 10 kuruşluk demir para ile verirsek iki avucunu da açar. Ama hep bir liralık paralarla verirsek tek avucunu açar.
Efsane: Zayıf insanların şişmanlardan daha küçük midesi vardır
Gerçek: Zayıf birisi ile şişman birisinin mide büyüklüğü aynıdır. Sadece şişman birisinin günlük enerji ihtiyacı daha fazla olduğu için beyin onun mide kaslarını daha gevşek bırakarak içerisine daha fazla yiyecek girmesine müsaade eder.
Efsane: Tarçın,tatlandırıcı ile yapılan tatlılar,meyveler tatlı ihtiyacını giderir.
Gerçek: Tatlı ihtiyacı, vücudun şeker, yani enerji ihtiyacıdır. Eğer sindirim sistemimiz iyi çalışmıyorsa, yeterince enzim üretmiyorsa, hareketimiz çok azsa, yediğimiz gıdaların içerinde bulunan şekeri vücut elde edemez, dolayısı ile dışarıda fabrikada üretilmiş ve sindirime ihtiyacı olmayan şekeri ister. Sizin yaşamınızı devam ettirebilmeniz için az da olsa paraya ihtiyacınız olduğu gibi, vücudun şeker ihtiyacı da mutlaka karşılanmalıdır. Vücudumuzda şeker yoksa ölürüz. Tarçın size hoş bir tat verebilir ama içerisinde şeker yoktur, tatlandırıcı derseniz, tatlıdır ama içerisinde vücudun ihtiyacı olan şeker yoktur, yani sahte para gibidir. Meyveler de ise yine vücudu istediği şeker yani glikoz değil fruktoz vardır sadece geçici olarak iyi hissettirir. Bunların hiçbiri kesin olarak vücudun ihtiyacı olan şekeri içermez. Kuru yemişlerde, sebze yemeklerinde şeker vardır ama bunun için sindirim sisteminin doğru çalışması gerekir.