Horlamadan kurtulmak için yapılması gerekenler
Horlama, sosyal bir sorun gibi gözükse de insan sağlığını da önemli derecede tehdit ediyor, tedavi edilmediği takdirde yaşam kalitesinde de ciddi kayıplara neden oluyor. Kulak Burun ve Baş Boyun Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal konu ile ilgili bilgiler verdi.
Horlama nasıl meydana gelir? Erkeklerde neden daha sık görülür?
Horlama, solunum esnasında havanın herhangi bir nedenle daralmış olan yutak ve geniz boşluğundan geçmesi ve çevredeki yumuşak dokuları titreştirmesiyle ortaya çıkan gürültülü sestir.Kadınlarda yağlanma daha çok kalça bölgesinde, erkeklerde ise boyun ve karın çevresindedir. Dolayısıyla bu durum erkeklerde horlamaya meyli artırır. Tabi kadınların kas yapısındaki farklılıklarda horlama da kadınlar için avantaj teşkil ediyor.
Horlama bir hastalık mıdır? Ne zaman hastalık olduğu düşünülmelidir? Horlama nasıl tedavi edilebilir?
Uykuda nefes kesilmesinin olmadığı horlama kişiye herhangi bir zarar vermez.
Eğer horlamayla birlikte uykusuzluk, güne sarkan sersemlik hissi, yorgunluk, konsantrasyon kaybı gibi şikayetler varsa bir hastalık olarak görülmelidir.
Basit horlamanın tedavisi nedene yöneliktir. Kilo verme, sigara ve alkolü bırakma, egzersiz ve yüksek yastıkla yatma gibi basit önlemler başlangıçta denenebilir. Ama burun tıkanıklığı ya da yumuşak damak-dil kökünden kaynaklanan bir sorun varsa bunu mutlaka ayrı olarak ele almak ve tedavi etmek gerekir.
Uyku apnesi nedir? Hangi yaş erkeklerde daha sık görülür? Genç erkeklerde görülür mü?
Uyku Apnesi uykuda soluk durması demektir. Nefes durmaları gece boyunca sık olarak tekrarlayabilir. Genç erkeklerde % 4 oranında görülürken bu oran 60 yaş sonrasında erkeklerde %28’lere ulaşır. Kısa boylu, şişman-göbekli, kısa boyunlu erkekler risk altındadır. Özellikle büyük dil, yüksek sert damak, sarkık yumuşak damak, uzun küçük dil, küçük ve geride çene yapısı, büyük bademcikler, burun etleri gibi sorunlar hastalığa zemin hazırlar.
Horlama ve uyku apnesinin (bir de hipoapne var galiba değil mi?) erkeğin bedenine nasıl olumsuz etkileri olur?
Uyku kalitesi bozuktur. Kişi sabah hiçbir şekilde dinlenmiş kalkamaz. Kendini yorgun ve halsiz hisseder. Gün içinde fırsat buldukça uyuklamalar vardır. Sabah şiddetli ağız kuruluğu ve başağrısı,sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, gece terlemeleri ve cinsel istekte azalma, (erkekte) iktidarsızlık belirtilerden bazılarıdır. Bunların dışında hayati organlara (kalp-beyin gibi) daha az oksijen gitmesine bağlı olarak kalp krizi ve özellikle gece gelişen inme (felç) riski artmaktadır. Ayrıca uykudaki nefes durmaları sırasında veya sonunda kalp atımında düzensizlikler hatta ilerlemiş olgularda kısa sureli durmalar nabız hızında ve kan basıncında yükselmeler olabilir.