Her gün tüketiyoruz! Meğer diyabet yapıyormuş
Bazen mutluluktan ya da üzüntüden, bazen de kendiliğinden gelen tatlı isteği kriz haline dönüşebiliyor. Karbonhidrat ve yağ oranı yüksek besin öğelerinden oluşan tatlı, günlük ihtiyaçtan fazla tüketildiğinde obezite, diyabet ve hipertansiyon gibi kronik hastalıklara yol açabiliyor.
''Diyet yapanların ya da sağlıklı beslenmeye çalışanların bu süreçte en çok zorlandığı konulardan biri kuşkusuz tatlıdan uzak durmak'' diyen Diyetisyen Emel Terzioğlu Arslan, "Tatlının fizyolojik bir ihtiyaç değil, sadece tüketilmek istenen bir gıda olduğunun unutulmaması önemli. Kim sevmez ki tatlıyı. Ancak her konuda olduğu gibi tatlı tüketimi konusunda da kontrolü elden bırakmamak gerekiyor" şeklinde konuştu.
Tatlı yemenin bir krize dönüşmesindeki asıl neden tatlıyı çok sevmemiz ya da lezzetli olmasında yatmıyor. Yapılan araştırmalar; kötü beslenme, hormonal ve psikolojik durumlar, çeşitli hastalıklar gibi tatlı krizine neden olan birçok etmenden bahsetmektedir.
Bu nedenlere bakacak olursak, özellikle beyaz un ve beyaz undan yapılmış unlu mamuller, şeker, tatlı, pirinç gibi glisemik indeksi yüksek olan basit karbonhidratlar ve işlenmiş gıdalar kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesine neden olur. Buna karşılık da vücuttaki mekanizmalar yükselen kan şekerini hızlı bir şekilde düşürür.
Bu da güçlü bir açlık ve tatlı isteğine neden olur. Aynı şekilde yapılan çok katı diyetler, çok düşük kalorili beslenme ve çok uzun saatler aç kalmak da gün içinde kan şekerinin düşmesine neden olarak tatlı isteğini artırır.