Canan Karatay reçeteyi verdi: ''Dediklerimi yapan hasta olmaz''
Prof. Dr. Canan Karatay bağışıklık sistemini güçlendirecek önerilerde bulundu. Bunun için yaşam tarzımızda bazı değişiklikler yapmamız gerektiğini ifade eden Canan Karatay, ''Tavsiyelerime kulak verip, hayata geçirenler hasta olmaz, olsa bile çok hafif geçirir'' dedi.
Prof. Dr. Canan Karatay, "Virüs ve bakterilerden nasıl korunabiliriz?" sorusuna 'Karatay Sözü' adlı yeni kitabında cevap verdi. Virüs ve bakterilerden korunmanın sanıldığı kadar zor olmadığını vurgulayan Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, onlardan asla korkmamamız gerektiğini söylüyor. İşte tam da bu noktada güçlü bir bağışıklığın önemine dikkat çekiyor. ‘Bağışıklık zırhına 7'den 70'e hepimizin ihtiyacı var. Bağışıklığımızı her daim güçlü tutmalıyız' diyen Karatay, doğal yoldan vücut direncini arttırma yollarını ve sağlıklı yaşam sırlarını şöyle açıkladı…
En etkili maske karbonatlı su ile gargaradır
– Bazı uzmanlar hiçbir faydası olmadığını ileri sürerken, siz virüslere karşı gargara yapılmasını öneriyorsunuz… Neden?
Solunum yollarına yerleşerek, solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan, burun tıkanıklığına, burun akıntısına, gıcık dediğimiz kuru öksürük ve ateş yükselmesine neden olan virüs ve bakterilerin, vücudumuza giriş kapıları, ağız, burun ve boğazımızdır. Virüs ve bakterilerin ilk olarak demir attıkları limanlar ağız, burun ve boğazımızın iç yüzeylerini kaplayan mukoza dediğimiz hücrelerdir.
Özellikle virüsler mukoza dediğimiz bu hücrelerin içine girdikleri zaman çoğalıp, hayatta kalabiliyor. Hücrelerimizin içindeki ögelerden beslenerek sayıları artıyor ve güçleniyorlar. Bu süre hemen oluşmuyor tabii, hücre içine girdikten sonra aradan 3-4 gün geçmesi gerekiyor, güç kazanmaları ve kan dolaşımına karışıp genel vücutta halsizlik, ateş gibi şikayetlerin ortaya çıkması için… İşte virüs ve bakterilerin yaşamındaki bu ilk 3-4 gün içinde çoğalmalarını engellenmesini ve önlenmesini sağlayan daha önce açıkladığım gibi hücrelerimizin alkali olmasıdır. Hücrelerimizin pH değerini yükselterek onları tümüyle alkali kılmak son derece önemlidir.
Ağız burun boğaz mukozamızı, içilebilir karbonatlı su ile yıkarsak, burnumuza çekersek, gargara yaparsak, hatta bikarbonatlı su ile dişimizi dahi fırçalayacak olursak, virüslerin ve de bakterilerin çoğalmasını, üremesini ilk girdikleri limanlarda önlemiş oluruz. Böylece sıhhatli kalır ve hastalanmayız. Açıkladığım şekilde gereken önlemlerimizi alıp da uygularsak virüs ve bakterilerden korkmamıza gerek yoktur, rahat olmalıyız rahat!!! Virüslerle ve bakterilerle bu şekilde birlikte, dost olarak yaşayabiliriz. Korku imparatorluğuna, panik ataklara vize vermeyelim derim.