Bilim Kurulu üyesi açıkladı: İşte BioNTech aşısıyla ilgili yanlış bilinen gerçekler
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay, BioNTech aşısının ülkemizde daha yayın olarak kullanılmaya başlamasıyla birlikte aşı ile ilgili yanlıl bilinen gerçekleri açıkladı.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay, BioNTech aşısının ülkemizde daha yaygın kullanılmaya başlanması üzerine bu aşı ile ilgili piyasaya sürülen yalan bilgilere isyan etti. Prof. Okyay, Pfizer/BioNTech aşısıyla ilgili iddiaları tek tek cevapladı... İşte Okyay'ın açıklamalarından satır başları...
"Aşı sıranız geldiğinde, bu şansımızı kullanalım" diyen Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Pınar Okyay, "BioNTech aşısının ülkemizde daha yaygın uygulamaya geçilme planları ile birlikte bu aşı ile ilgili o kadar çok yalan yanlış bilgi dolaşmaya başladı ki..." dedi ve aşıyla ilgili endişeleri ve yalan yanlış iddiaları tek tek açıkladı. İşte Okyay'ın T24 için kaleme aldığı yazıdan çarpıcı bölümler...
- Öncelikle, birisi aşı olduktan sonra olumsuz bir sağlık olayının meydana gelmesi, aşının olaya neden olduğu anlamına gelmediğini bilmek gerekiyor. Şansa bağlı olaylar her zaman olur. Yönetimlerin sorumluluğu bir olay meydana geldiğinde bunu şeffaflıkla paylaşmak ve derinlemesine incelemektir. Bunu yapmak için de aşı sonrası gelişen yan etkilerin izlendiği bir bildirim sistemimiz var. COVID-19 aşıları için yan etkileri, hem aşı olanların kendisi hem de hekimler bildirebiliyorlar. Sonrasında bu bildirimler detaylıca uzmanlar tarafından inceleniyor. Böylece, aşılama ile hastanın maruz kaldığı olumsuz olay arasında gerçek bir bağlantı olup olmadığının bulunması amaçlanıyor. Şimdi bakalım ortalıkta dolaşan iddialar neler? Ve bu iddiaları değerlendirdiklerinde bilim dünyası ne diyor?
COVID-19 aşılarının geliştirilmesini aceleye getirildi, bu nedenle aşılara güvenilemez.
Hem klinik çalışmalarda hem de gerçek yaşam verilerinde Pfizer/BioNTech aşısının çok etkili ve güvenli bir aşı olduğunu belirlendi Bu aşının da içinde bulunduğu COVID-19 aşılarının bu kadar hızlı geliştirilebilmesinin birçok nedeni var. İşte bunlardan sadece birkaçı:
- Pfizer/BioNTech COVID-19 aşısı, araştırmacıların neredeyse 20 yıldır üzerinde çalıştıkları bir yöntemle oluşturuldu; mevcut teknoloji pandeminin erken safhalarında aşı geliştirme sürecine uygulanabildi.
- Çin, bilim insanlarının aşılar üzerinde çalışmaya başlayabilmesi için COVID-19 hakkındaki genetik bilgileri çok hızlı, erkenden izole etti ve gecikmeden paylaştı.
- Aşı geliştiricileri herhangi bir test adımını atlamadı, ancak verileri daha hızlı toplamak için bazı adımları üst üste gelen ardışık bir programda gerçekleştirdi.
- Hükümetler araştırmaya yatırım yaptığı ve/veya aşılar için önceden ödeme yaptığı için aşı projelerinin bol miktarda kaynağı vardı.
- Pfizer/BioNTech COVID-19 aşısının da içinde olduğu mRNA aşıları, aşıların geleneksel yoldan üretiminden çok daha hızlı üretilebiliyor.
- Pandemi ortamı ve daha önce hiç bu kadar boyutta kullanılmamış olan sosyal medya, şirketlerin çalışma gönüllüleri bulmasına ve onlarla etkileşime geçmesine yardımcı oldu. Klinik çalışmalar hızla gerçekleştirilebildi.
- COVID-19 çok bulaşıcı ve yaygın olduğu için, aşılanan çalışma gönüllüleri için aşının işe yarayıp yaramadığını görmek uzun sürmedi. Klinik çalışmada gerekli vaka sayılarına çok çabuk ulaşıldı. Böylece sonuçlar hızla değerlendirilebildi.
- Şirketler, yetkilendirme kurumlarına (DSÖ, FDA, EMA) başvurmadan önce aşı üretimine başladılar. Bu nedenle yetkilendirme gerçekleştiğinde hazırlıklarda yol alınmıştı.