Türkiye'de üretilen ilk şarj edilebilir Toyota C-HR üretim hattından çıktı
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye'nin Sakarya'daki fabrikasında Türkiye'de üretilen ilk Şarj Edilebilir Hibrit (PHEV) otomobil olan yeni nesil Toyota C-HR üretim hattından çıktı.
Toyota, C-SUV segmentinde coupe formlu gövde modasını başlatan ikonik modeli C-HR'ın ikinci neslinin ardından, ilk şarj edilebilir Hibrit Toyota C-HR de üretim bandından indi. Selefinin yenilikçi tasarımını daha da ileriye taşıyan yeni C-HR, birçok önemli yeniliğe sahip. Lexus modellerini anımsatan daha çarpıcı bir dış tasarım sunan otomobil, kişiselleştirilebilir dijital kokpiti, gelişmiş güvenlik özellikleri, ve 5'inci nesil hibrit sistemi sayesinde iyileşen performansıyla dikkat çekiyor.
İlk defa 2.0 litrelik plug-in hibrit bir seçeneğe de sahip olan yeni C-HR, Türkiye pazarına ise ilk etapta 5. nesil hibrit teknolojili, 140 beygir gücündeki "Hybrid 140" versiyonu ile sunulacak. C-HR Avrupa'da ise bu motorun yanı sıra 5. Jenerasyon hibrit teknolojisine sahip "Hybrid 200" ve şarj edilebilir hibrit teknolojili "Plug-in Hybrid 220" motor seçenekleriyle de satışa sunulacak.
Coupe tarzı hatlarıyla SUV tasarım kalıbını farklı bir boyuta taşıyan ilk nesil Toyota C-HR, yeni neslinde “süper coupe” profiliyle bu hatları daha da keskinleştiriyor. Toyota C-HR’ın önden bakıldığında markanın tam elektrikli model ailesinin yeni yüzünü de taşıdığı görülüyor. Yeni C-HR, Toyota’da ilk defa sunulacak olan gövdeye gizli kapı kolları ve yeni çift renk gövde tasarımı detaylarıyla öne çıkan modern ve sportif bir dış tasarıma sahip. Yeni “Parabola” tasarıma sahip LED farlar ve aracın genişliği boyunca uzanan ve ortasında modelin isminin yer aldığı LED stoplar, yeni C-HR’ın dış tasarımında dikkat çeken diğer unsurlar arasında bulunuyor.
Yeni C-HR, hem Toyota’da hem de bu modelde bir ilk olarak, perdesiz teknolojili termal yalıtımlı panoramik cam tavan donanımı da sunuyor. Bu yenilik, geleneksel cam tavan teknolojisinden farklı olarak, azaltılmış 5 kg ağırlık ve tavan seviyesinde sağlanan 3 cm artış ile iç mekanda sıcaklığı korumak için klima kullanma ihtiyacını azaltırken, tüm yolculara her zamankinden daha ferah bir yolculuk vadediyor.