''Damardan çay'' İrem Helvacıoğlu'nu öldürüyordu
İrem Helvacıoğlu, son dönemin en başarılı yıldızlarından. Rol aldığı projelerle tanınan oyuncu, yükselişini atv dizisi 'Sen Anlat Karadeniz'deki rolüyle sürdürdü. Helvacıoğlu, eşinden şiddet gören ve çocuğuyla birlikte evden kaçıp kurtuluş yolu arayan 'Nefes' karakteriyle herkesin gönlünde taht kurdu.
İrem Helvacıoğlu, son dönemin en başarılı yıldızlarından. Rol aldığı projelerle tanınan oyuncu, yükselişini atv dizisi 'Sen Anlat Karadeniz'deki rolüyle sürdürdü. Helvacıoğlu, eşinden şiddet gören ve çocuğuyla birlikte evden kaçıp kurtuluş yolu arayan 'Nefes' karakteriyle herkesin gönlünde taht kurdu.
Ardından 'Baş Belası' dizisinde başka bir karakterle izleyici karşısına çıktı, bu kez sosyetik bir psikoloğu canlandırdı. Polis merkezine girip ilginç maceraların ortasında buldu kendisini. Oyunculuktaki bu başarısı birçok ödülü de beraberinde getirdi, En İyi Oyuncu kategorilerinde ödülleri topladı.
Helvacıoğlu'nun ilk hikayesi çocukluk yıllarına ait. Ünlü oyuncu hem duygusal hem de korku dolu bu anısını şöyle anlattı: "Babamın tayini çıkmış, Erzurum'dan Ankara'ya taşınıyoruz... Lojmana taşınma süremiz olduğu için bir süre babaannemlerde kaldık. Ben henüz 5-6 yaşlarımdayım, babaannemin komşusunun çocukları da benim yaşlarımda, onların evinin balkonunda oyun oynuyoruz. Çamaşır tellerine bezlerden beşik yapıp bebeklerimizi sallıyoruz derken benim bebeğim aşağı düştü. Ben de almak için aşağı inmek istedim. Hiç bilmediğim bir semtin, bilmediğim bir sokağındaydım..."
Dışarı çıktıktan sonra kaybolduğunu söyleyen Helvacıoğlu, şöyle devam etti: "Aşağı indim, binalar bitişik ve birbirine çok benziyor, sağ sol yer yön kavramım yok... Balkon tam olarak ne tarafta bilmiyorum. Yürüdüm, yürüdüm ve sonunda evi kaybettim. Ağlamaya başladım. Sonra bir kadınla adam kaybolduğumu anlayıp yanıma geldiler. Elimden tutup evime götürmek istediler ama evi bir türlü bulamadım. O zaman herkeste cep telefonu yok. Polisi aramak için ya ankesörlü telefon ya da sabit hat olan bir yerden aramaları gerekiyor. Bunun için elimden tutup beni bir mobilyacıya götürdüler. Kocaman bir dükkan. Beni bir odada koltuğa oturtup polisi aradılar.