Yer bilimci Dr. Sümer o fay hattı için uyardı: ''7.8 ve üzeri deprem olabilir''
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ökmen Sümer, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ölüdeniz Fayı'na dikkat çekti. Sümer, Ölüdeniz Fay Zonu üzerinde 7.8 ve üzerinde büyük depremler yaşanabileceğini söyledi.
Türkiye'yi yasa boğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından birçok araştırmacı, afet bölgesine giderek incelemelerde bulundu. DEÜ Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ökmen Sümer de Jeoloji ve Jeofizik Mühendisliği bölümlerinden öğretim üye ve yardımcılarından oluşan bir ekiple elde ettikleri bulguları raporladı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin beklediklerinden daha büyük olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Sümer, "Literatürdeki paleosismoloji tabanlı çalışmalara baktığımızda, Doğu Anadolu Fay Zonu'nda 350 ila 500 yılda bir deprem tekrarlama periyodu olduğunu biliyoruz. İlk büyük depremde kırılan parçalarda görülen en son büyük deprem 1114 depremi. Bu veriler değerlendirildiğinde gerçekleşmesi gereken deprem 300 ila 400 yıl gecikti. Bu gecikme bölgedeki fay parçalarının üzerindeki gerilimi arttırdı dolayısıyla, 7.4 olarak hesapladığımız parça Türkoğlu-Pazarcık, Erkenek ve Amanos segmentlerini de içerecek şekilde kırılarak 7.7 büyüklüğünde deprem yarattı. Doğu Anadolu Fay Zonu'nun ilgili segmentlerine komşu daha kuzeydoğudaki parçalarında bir yamulma birikim olmadığı için, gerilim zaten hassas bir konumda bulunan yaklaşık doğu- batı uzanımlı Çardak ve Sürgü fayları üzerinden ilerledi. Buranın da kırılmasıyla ikinci büyük deprem gerçekleşti" dedi.
'TEPEHAN'DA ÇOK BÜYÜK BİR HEYELAN OLUŞTU'
Antakya bölgesindeki arkeolojik alanlarda eski depremlerin izlerini, geçen yıl 'arkeosismolojik' yaklaşımlarla incelediklerini belirten Doç. Dr. Sümer, "Geçen sene elde ettiğimiz verilerle, şu anki depremlerin etkisini ilk yaklaşımdaki verilerle karşılaştırdığımızda tarihsel süreçte Antakya'nın daha büyük depremlerden etkilendiğini gördüğümüz ön sonuçlar var" diye konuştu.
Depremin Antakya'daki etkisine de değinen Doç. Dr. Sümer, "Antakya'da ilk büyük depremde, Kırıkhan'ın güneyine kadar oluşan bir yüzey kırığı geliştiğini, Tepehan'da ise sismogravitasyonel (sarsıntı kaynaklı) bir deformasyon etkisiyle çok büyük bir heyelan oluştu. Arazi çalışmaları sırasında gerçekleşen 6.4 büyüklüğündeki Hatay'ın Defne ilçesi merkezli depreminin de özellikle buradaki Toygarlı ve Çökek mahalleleri ve çevresinde sismogravitasyonel olarak büyük kütle hareketlerine neden olduğunu yerinde gözlemledik. Yüzey kırığına ait deformasyonlar Kırıkhan'ın güneyinde sonlanıyor. Özelikle Antakya'daki hasarlar yüzey kırığıyla ilgili değil de sismogravitasyonel gelişmiş, bu da bölgenin zayıf jeolojik yapısından kaynaklanıyor" dedi.