Yargıtay'dan EYT'lileri üzecek ''kıdem tazminatı'' kararı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemelerin avans niteliğinde sayılması gerektiğine hükmetti.
8 yıl çalıştığı inşaat firmasından ücretlerinin ödenmediği gerekçesiyle istifa eden ustabaşı, alacaklarının tahsili için İş Mahkemesi'nin yolunu tuttu.
Davacı ustabaşı, 08.00 - 18.00 saatleri arasında resmî ve dinî bayramlar da dahil olmak üzere çalıştığını, iş sözleşmesini emeklilik gününün dolması, fazla çalışma ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi, Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması sebebiyle haklı nedenle feshettiğini öne sürdü.
Yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, son üç ay götürü usulde çalışmasına rağmen alacağının ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ve genel tatil ücreti ile götürü usulde çalışma karşılığı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Davalı şirket, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini talep etti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı her iki taraf avukatı da istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi, itirazları geri çevirdi. Taraflar bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, 'kıdem tazminatı' adı altında yapılan ödemelerin avans olarak nitelendirilmesi gerektiğini vurguladı.
EYT'LİLERİN TAZMİNAT PLANI SUYA DÜŞEBİLİR
Oy birliği ile alınan kararda şu ifadelere yer verildi:
"İşçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır.