Vatandaş deprem korkusunu 1 yılda unuttu
Türkiye'de geçtiğimiz yıl Kahramanmaraş ve Hatay merkezli meydana gelen ve 11 ilimizi yerle bir edip 55 bine yakın canı yitirmemizin ardından üniversitelere yapılan "bina sağlamlık raporu" başvuruları sadece bir yılda bıçak gibi kesildi.
Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İdris Bedirhanoğlu, dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olan Oxford’da, mühendislik öğrencilerine ‘Deprem’ konulu konferans verdi. Konferansta Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu kentlerde yaptığı incelemelerle ilgili deneyimlerini paylaşan Prof. Dr. Bedirhanoğlu, “Oxford Üniversitesi'nde, mevcut yapılarımızdaki yıkıma sebep olan ana etkenleri konuştuk, tartıştık. Deprem anında bir heyecanla insanlar üniversitelere başvurdu. İlk başlarda İstanbul Teknik Üniversitesi’nde binlerce başvuru vardı. Şimdi bu başvurular birkaç adede düştü. İnsanlar tedbiri almıyor, harekete geçmiyor” dedi.
İngiltere’de bulunan Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. İdris Bedirhanoğlu, dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olan Oxford’da, 30 Ocak tarihinde mühendislik öğrencilerine yönelik ‘Deprem’ konulu konferans verdi. 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerin vurduğu kentlerde yaptığı incelemeleri verdiği konferansta paylaşan Prof. Dr. İdris Bedirhanoğlu, “Oxford Üniversitesinde, mevcut yapılarımızdaki yıkıma veya ağır hasara sebep olan ana etkenleri konuştuk, tartıştık. Özellikle göçen, ölüme sebep olan binaların neden yıkıldığı, kilit noktaları vurguladık ve bunlar üzerinde bir tartışma oldu. Karşılıklı diyalog içerisinde, faydalı bir konferans oldu. Depremde çok katlı yapılarımız yıkıldı ve birçok insan hayatını kaybetti. Şunu vurguladık; özellikle depremde binalarımızın diğer ülkelere göre, örneğin Japonya’yı ya da Şili’yi örnek verirsek, ne eksiği vardı da bizim yapılar yıkılıyor? Onların neden yıkılmıyor? Verilerle karşılaştırmalı kıyas yaptık” dedi.
Afetler olmadan önlemlerin alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bedirhanoğlu, “Bizim yapılarda düşey taşıyıcı dediğimiz kolon ve perde duvarların miktarlarının Japonya’ya, Şili’ye kıyasla çok daha az olduğunu gördük. Bizde de çok deprem oluyor, Japonya’da da çok deprem oluyor. Biz, binalarımızın düşey taşıyıcı miktarını az yaptığımızdan, detaylarda da işçilik kalitesi anlamında ve kontrol mekanizması anlamında çok daha geride olduğumuzdan dolayı, bu tür acıları yaşıyoruz.
Bunları tartıştık ve kıyaslama yaparak, depremde yıkıma sebep olan ana etkenleri ortaya koymuş olduk. Afet gelmeden önce bizim önlememiz lazım. Bina yıkılmadan yapılması gerekenler yapılmalı. Bazı binalarda taşıyıcı sisteme müdahale ediliyor, kolonlar kırılıyor, kirişler deliniyor. Perde duvarlarda kapı açılıyor, ara bölme duvarlar yıkılıyor. Hepimiz binamızı kontrol ettirmeliyiz ve gerçek anlamda iyi bir mühendise, iyi bir firmaya ya da iyi bir üniversiteye, mühendisler odasına danışarak, uygun yöntemlerle binamızın yeterli olup olmadığını tespit etmeliyiz. Biz öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, sürekli deprem oluyor. 10 yıl geçmeden bakıyorsunuz birkaç tane büyük deprem yaşıyoruz. Böyle bir durumda biz yapımızı niye minimum inşa edelim? Yönetmelik bize en az yapılması gerekenleri söylüyor. Biz bunun da biraz üstünde yapalım” diye konuştu.