Türkiye'nin denizaltındaki milli gururu Müren ateşlendi
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Üretim Entegre Savaş Yönetim Sistemi'ni (MÜREN) kullanarak TCG Preveze'den milli torpido Akya'nın ilk atışını yaptı. Bakan Akar "Diğer kuvvetlerimizin olduğu gibi Deniz Kuvvetlerimizin de son teknoloji silah ve sistemlere sahip olması, en güçlü hale gelmesi için çalışmalarımızı artan bir tempoda sürdürüyoruz" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile birlikte milli imkanlarla üretilen Akya eğitim torpidosunun denizaltıdan hedefe yapılacak atış testi nedeniyle Donanma Komutanlığı'na geldi. Donanma Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu ve diğer yetkililerce karşılanan Bakan Akar, daha sonra Denizaltı Filosu Komutanlığı'na geçti. Burada tören kıtasını selamlayan Akar, Orgeneral Güler ile 'Derinliklerin efsanesi' parolasıyla görev yapan TCG Preveze denizaltısına gitti. Bakan Akar'ın denizaltına gelişinin ardından TCG Preveze limandan ayrıldı. Bir süre satıhta seyir yapan denizaltı, eğitim sahasına doğru dalışa geçti. Marmara Denizi'nde İzmit Körfezi'ndeki Denizaltı Eğitim Sahası'na girişinin ardından yapılan hazırlıkların sonrasında Bakan Akar, TCG Preveze'den milli torpido Akya'nın atışını yaptı. Milli atış sistemi MÜREN üzerinden yapılan atışla birlikte milli imkanlarla üretilen Akya eğitim torpidosu, hedef gemiye atışını başarıyla tamamladı. Atışla birlikte Akya ile ilk defa gerçek hedefe atış yapılmış oldu.
Başarıyla tamamlanan atışın ardından ROKETSAN ve TÜBİTAK başta olmak üzere tüm proje paydaşları ile personeli tebrik eden Akar, denizaltıları Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın en önemli unsurlarından biri olduğunu belirtti. Denizaltıların çok etkili bir güç olduğunu ifade eden Akar, "Bizim tarihimizde 1880'li yıllardan beri denizaltı kültürü mevcut. Eğitim, deneme amaçlı da olsa o yıllarda gemiye karşı ilk atışın yapıldığı denizaltı bize aittir" diye konuştu.
Bu kültürün geliştirilmesinin, güçlü bir denizaltı filosuna sahip olmanın önemine vurgu yapan Akar, "Bizler başta çevremizdeki Ege, Akdeniz, Karadeniz olmak üzere tüm denizlerde barıştan, huzurdan yanayız. Bütün sorunlara diyalog, barışçıl yol ve yöntemlerle çözüm istiyoruz. Bununla birlikte etkin, caydırıcı, saygın bir silahlı kuvvetlerine ihtiyacımız her zamankinden daha fazla. Diğer kuvvetlerimizin olduğu gibi Deniz Kuvvetleri'mizin de son teknoloji silah ve sistemlere sahip olması, en güçlü hale gelmesi için çalışmalarımızı artan bir tempoda sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
Bu kapsamda yapılan Akya Milli Ağır Torpido Projesi'nin yanı sıra yerli projelerin önemine işaret eden Akar, şunları söyledi:
"Sadece Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) değil; dost ve kardeş ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılamak bizim için önemli bir görev. Bugüne kadar yaptığımız faaliyetlerde bu açıkça görülmektedir. Çalışmalarımızı artan bir hız, tempoda sürdüreceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde, teşviki ve desteğiyle savunma sanayisinde önemli aşamalar kaydedildi. Artık kendi hafif silahlarımızı, Obüs'lerimizi, Atak helikopterlerimizi, İnsansız Hava Aracı (İHA), Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ve Taarruzi İnsansız Hava Araçları'mızı (TİHA), gemilerimizi yapar hale geldik. Böylece yüzde 80'lere varan yerlilik ve millilik oranının her geçen gün daha da artması için çalışmalarımız devam ediyor. Bu noktaya geldikten sonra bundan sonraki bölümün daha çetin ve zorlu geçeceğinin bilincindeyiz. Hiçbir zaman yılmadan çalışmalarımızı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tek yumruk tek yürek olarak başarılarımıza devam edeceğiz. Ülkemizin bekası ve refahı için ne yapılması gerekiyorsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmayı sürdüreceğiz" dedi.
Rusya-Ukrayna arasındaki savaşa da değinen Akar, şöyle konuştu:
"Türk Silahlı Kuvvetleri olarak güçlü olmamız gerekiyor. Her türlü ihtimale karşı her an hazırlıklı olmamız lazım. Rusya ile Ukrayna arasında bir çatışma söz konusu. İki ülke de bizim denizden komşumuz. Her iki ülke ile ilişkilerimiz mevcut. Bu çatışmanın bir an önce durmasını, bir ateşkes sağlanmasını, bir an önce barışın, huzurun bölgeye hakim olmasını samimi bir şekilde temenni ediyoruz. İnsani yardım başta olmak üzere bugüne kadar bize düşen görevler neyse yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bizim herhangi bir şekilde yaptırımlara uymamak gibi bir durumumuz söz konusu değil. Birleşmiş Milletler yaptırımlarına uygun şekilde hareket ediyoruz. Diğer taraftan tarafların konuşması, görüşmesi ve bir an önce ateşkesin sağlanması için temaslarımızı sürdürüyoruz."