Türk bilim insanlarından depremde hayat kurtaracak keşif
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci ve Ar-Ge Bilişim Uzmanı Emrah Bekçi, deprem anında sesli uyarı, deprem sonrası ise hassas dinleme ve canlı tespiti yapacak cihaz tasarladı.
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci ve Ar-Ge Bilişim Uzmanı Emrah Bekçi, binalarda insan sayısını bildirecek, deprem anında sesli uyarı, deprem sonrası ise hassas dinleme ve canlı tespiti yapacak cihaz tasarladı. Deprem Acil Müdahale Ağı Sistemi (DAMAS) olarak adlandırılan cihaz için patent başvurusu yapıldı.
DHA'nın haberine göre SCÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci ve Ar-Ge Bilişim Uzmanı Emrah Bekçi, depremde binalarda hayat kurtaracak bir cihaz tasarladı. Binaya monte edilecek cihaz, anlık veri girişi sayesinde içerideki insan sayısını bildirecek, deprem anında sesli uyarı, deprem sonrası ise hassas dinleme, canlı tespiti yapacak. Enkaz altındaki sesleri 30 kat yükseltecek, vücut ısısı tespiti, enkazdakilerin koordinatı gibi bilgileri anlık olarak aktarabilecek. Depreme dayanıklı cihaz bataryaları sayesinde 5 gün boyunca kurtarma ekiplerine veri gönderebilecek. Ayrıca deprem anında binanın gaz ve suyunu anında kesecek cihaz, enkazda kaç kişinin olduğu cinsiyetlerine varıncaya kadar raporlayabilecek. DAMAS olarak adlandırılan cihaz için patent başvurusu yapıldı.
Cihaz hakkında bilgi veren Prof. Dr. Tuncay Dilci, Türkiye'nin deprem gerçeği ile her zaman karşı karşıya olduğunu belirterek, "Bu durumun tabii ki bir kader olmadığı, depremin insanları öldürmeyeceği, kullanılabilecek yöntem, teknik ve yaklaşımların insanların hayatında çok önemli olduğu gerçeğinden hareketle, biz de bu durumdan vazife çıkartarak, daha önceki yapay zeka ve algoritmik deneyimlerimizi bu alana transfer etmeyi düşündük. Bir arkadaşımla bu sistemi geliştirdik. Sistem dünyada ilk denebilecek özelliklere sahip. Sistemin en karakteristik özelliği kaos döneminde hizmet etmesidir. Yani enkaz altında apartmanların kara kutusu haline gelmesi ve bu kara kutunun günlerce elektrik ya da GSM bağlantısına gerek kalmaksızın enkaz altındaki kişi sayılarını bize net bir şekilde vermesi ve canlı olan en hassas kişiyi hatta sağır ve konuşma yetisi olmayan, o an şoktaki kişilerin hafif bir karınca kadar hareket etmesi bile bizim için önemli bir veridir. Sistemimiz bunu alarak otuz kat ses kalitesini yükselterek Wi-Fi sistemi üzerinden dışarıdaki görevlilere iletebilmektedir. Sistem bu yönüyle afet esnasında veya deprem enkazı sonrası tüm yıkıntı binalarının birbirine girmiş olması halinde bile uzaktan bağlantı kurarak acil durum afet koordinasyon yetkililerini daha doğru karar vermeleri ve pratik zamanda ölüm oranını ya da canlı hasar oranını azaltmak adına, enkaz altındakilerle temas kurmayı sağlayan bir sistemdir" dedi.
Sistemin ayrıca kamera sistemi ile de enkaz altını görüntüleyeceğini de söyleyen Dilci, "Bu kayıtlar hassas ses kalitesiyle yine ilgili kişilere sistemi üzerinden bilgisayar bağlantısı yoluyla ulaştırılabilmektedir ve network bir ağ sistemi üzerinden çalışmaktadır. Sistemimizin diğer bir özelliği elektrik ve GSM firmalarına bağlı kalmamasıdır. Tasarladığımız batarya sistemiyle en az beş gün boyunca hizmet verebilmektedir. Enkaz altındaki kişilerle sesli konuşma yapabilmekteyiz. Enkaz altındaki kişinin en ufak bir mırıldanması bile bize bilgisayar üzerinden ulaşabilmektedir. Bunun bugüne kadar örneği yok. Enkaz altındaki kişilerle konuşma ve karşılıklı bir psikolojik telkin ve motivasyonel duygu durum özelliği sağlama adına ve enkaz altındaki kişilerin yaşam süresini uzatma ve hayata tutunmalarını kolaylaştırması adına çok önemli bir sistem" diye konuştu.