Tacizle suçlanan öğretmenin mesajları ortaya çıktı
Konya'da 55 yaşındaki bir coğrafya öğretmeni hakkındaki "öğrencisini taciz etti" iddiasında 14 yaşındaki liseli genç kız "kalçamı sıktı" derken, öğretmenin genç kıza attığı mesajlar ortaya çıktı.
Konya'da coğrafya öğretmeni M.K.’nin (55) cinsel istismarda bulunduğu öne sürülen lise öğrencisi B.D. (14), mahkemedeki ifadesinde, “Öğretmenlerin çıktığı merdivenleri kamera görmüyor. Arkadaşlarım çıktığı benim geride kaldığım bir zaman, sanık yanımdan geçerken kalçamı sıktı. Okuldaki erkek arkadaşlarımı kıskanıyordu. ‘Git istersen yanına otur, elini tut, sevgili misiniz?’ diye öğretmen tutumuna yakışmayan kıskanç tavırlara giriyordu’’ dedi. Tutuklu sanık öğretmen M.K. ise savunmasında, “Bana iftira atılmaktadır. Ben iddianamede belirtilen suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu. Kentte bir lisede öğrenim gören 9’uncu sınıf öğrencisi B.D., 18 Nisan günü ailesine, öğretmeni M.K.'nin ocak ayından itibaren kendisine 'WhatsApp' ve sosyal medya üzerinden mesajlar gönderdiğini, özellikle son bir aydır da mesajların cinsel içerikli olduğunu, daha önce aracıyla eve bırakırken öpmeye çalıştığını ve en son da okulda merdivenlerde elle temasta bulunduğunu iddia etti. Bunun üzerine ailesi, öğretmen M.K. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunun ardından gözaltına alınan M.K., suçlamaları kabul etmedi. M.K., sevk edildiği mahkemece tutuklandı, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan idari soruşturma kapsamında da açığa alındı. M.K. hakkında ‘Çocuğun cinsel istismarı ve cinsel taciz’ suçundan 21 yıla kadar hapis cezası istemiyle 16'ncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yargılanmasına başlanan M.K., mahkemedeki savunmasında, 33 yıldır öğretmen olduğunu ve B.D.’nin de öğrencisi olduğunu belirtti. M.K., “Ben kumpasa geldim. Okul koridorunda ve arabada mağdura hiç temas etmedim. Ben bu olaydan sonra psikiyatri servisine yönlendirildim. Antidepresan ilaçları kullanıyorum. Sosyal medya üzerinden yazdığım mesajları kabul ediyorum; ancak yineleyerek mesajların kırpıldığını ifade ediyorum’’ dedi.
Öğrencinin kalem kutusuna parayı fitre amaçlı koyduğunu belirten M.K., “Ramazan ayının son haftası kalem kutusuna fitre amaçlı bin TL para koydum. Kantin önünde gördüğüm diğer öğrencilere de gerektiğinde yardım yapan bir öğretmendim. Babasının durumunun iyi olduğunu biliyorum ancak babası Adana'da yaşıyordu, ailesiyle pek ilgilenmiyordu. Bunu bana mağdur söylediği için yardım etmek istedim. Hediye olayında mağdur yanıma gelerek, ‘Bunu bana arkadaşım hediye aldı. Ben bunu bu şekilde eve götüremem. Sizin aldığınızı söyleyebilir miyim?’ dedi. Ben mağdura hediye almadım” diye konuştu. M.K, okulda B.D.’ye elle temasta bulunduğu iddiası için ise “Ben asla okul koridorunda mağdura temas etmedim. Eve bırakma olayı, annesinin bilgisi üzerine oldu. Şikayetten önceki hafta, mağdur benden telefon satın almamı istedi. 2 arabam var. Bir tanesini satmamı istedi. Konuşmalarımız 2'nci dönemden sonra başladı. Mağdur beni sürekli telefonla çaldırıyordu. Bana gelen mesajları ben sinkaflı olduğundan dolayı sinir ve öfke üzerine yazdım. Tahrik olmuştum, bana iftira atılmaktadır. Ben iddianamede belirtilen suçlamaları kabul etmiyorum. Tahliyeme karar verilerek beraatimi isterim” dedi.
Öğrenci B.D. de mahkemedeki savunmasında, M.K.’nin ilk sıralar öğretmeni gibi davrandığını, sonra ise davranışlarının değiştiğini belirterek, “Başlangıçta bana öğretmen olarak yaklaştı. Özel ders almak istedim, o şekilde konuşmaya başladık. Arkadaşlarım bana öğretmenden uzak durmamı, söylediler. Ben ilk başta önemsemedim. Samimi davranıyordu, yakın arkadaşım her şeye şahittir. Arabayla eve bıraktığında, evin hemen yanına değil üç- dört sokak öteye bıraktı. Tam inecekken boynumu sararak kendine çekip, yanağımın ve dudağımın ortasından öptü. Ama sadece bir kere öptü. Ben kendisini itekledim, ‘Ne yapıyorsun?’ dedim. Sonradan özür diledi’ diye konuştu.