Spor yazarları Türkiye-Karadağ maçında o isme hayran kaldı !
Spor yazarları, Türkiye'nin Karadağ karşısında oynadığı hazırlık maçında ilk kez A Milli formayı giyen Emre Mor'a övgüler yağdırdı. Fatih Terim'de maç sonrası genç oyuncusu hakkında konuştu.
Spor yazarları, Türkiye'nin Karadağ karşısında oynadığı hazırlık maçında ilk kez A Milli formayı giyen Emre Mor'a övgüler yağdırdı. Fatih Terim'de maç sonrası genç oyuncusu hakkında konuştu. İşte o yorumlar...Fatih Terim: Henüz 18 yaşında Terim yaptığı açıklamada genç yıldız için “Emre Mor büyük riskti benim için... Ne yapacağı kapalı kutuydu. Gitmeden görmek istedim. Açıkçası Emre’nin burada olmasına sebep, sıradışı bir oyuncu olması... Çok şükür iyi oynadı. Ben önemli işler yapacağını düşündüğüm için davet ettim. Kolay bir şey değil, heyecan var. İlk kez oynuyor, henüz 18 yaşında... Bu tip gençleri almaya devam edeceğiz. Onun alınmasında emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ederim. Euro 2016’ya gidip gitmeyeceğine henüz karar vermedim ama onun adına da, ülkem adına sevindim.” şeklinde konuştu. 23 kişilik kadronun belirlenmesi için önünde iki günlük süre bulunduğuna dikkat çeken Terim, “İki günümüz herhalde telefonu bırakıp, yardımcılara da, mesai arkadaşlarıma da biraz beni rahat bırakın diye rica edeceğiz. En doğru şekilde 20+3 yapmaya çalışacağız. Sıkıntılı mevkilerimiz var. İşimiz çok olacak gibi görünüyor” dedi.
Metin Tekin - Sabah / Emre Mor ilk kez milli formayı giydi. Sizde nasıl bir izlenim bıraktı?Çok genç bir oyuncu, benim futbolcuya bakışımda çabukluk çok önemli bir kriterdir. Emre buna sahip bir oyuncu, bunu gördüm. Oyun aklının da belli bir seviyede olduğu izlenimini verdi. Şunu söylemek gerekir, Euro 2016 kadrosunda görmek çok da şaşırtıcı olmayacaktır. 23 kişilik kadroda görürsek kısa sürede gösterdikleriyle hiç şaşırtıcı olmaz.
Levent Tüzemen - Sabah / Mor'a bayıldımEmre; çabukluğu, oyun zekası, çalım becerisi ve yüksek tekniğiyle göz kamaştırdı. Onu bulan Terim’i kutluyorum Milli Takım, Fransa'daki grup maçlarında futbol felsefeleri tamamen oynamak üzere kurulu olan pas kaliteleri yüksek İspanya, Hırvatistan ve Çekler ile boy ölçüşecek. Bizim Milli Takım da oynamaya özen gösteren ve ayağa isabetli pas yapabilen oyunculardan kurulu değil mi? Kazandığımız İsveç maçı ile kaybettiğimiz İngiltere maçında "Oynayan takım" olarak keyif verdik. Fransa öncesi Karadağ tercihi yanlıştı. Letonya, Estonya, Kazakistan gibi Karadağ da rakibi bozan, çok koşan, sert oynayan ve kapalı çok adamla savunma yapan bir ekip.Milli Takım topa hükmetmesine rağmen Karadağlı oyuncuların çok sert ve telaşlı oyununa ayak uydurunca "Kör döğüşüne" benzeyen oyunda pozisyon üretemedik. Özellikle ilk yarı Arda'nın oynadığı yere odaklanıp oyunu terse çevirmedik ve Volkan Şen'in kanadını kullanmadık. Emre Mor'un oyuna girmesiyle Milli Takım'ın hücum etkinliği arttı. Arda'nın ortasında Topal'ın attığı gol kazanma alışkanlığımızı sürdürdü.Keşke Emre Mor maça ilk onbirde başlasaydı. Emre girdikten sonra Milli Takım'ın şekli değişti. Emre; çabukluğu, oyun zekası, çalım becerisi ve yüksek tekniğiyle göz kamaştırdı. Emre Mor gibi bir mücevheri Milli Takım ailesine kazandırdığı için Terim'i kutluyorum. Fatih Terim ilk yarı Oğuzhan- Ozan ikilisini "Atiba-Oğuzhan" gibi kullanmak istedi ama tutmadı. Çünkü ne Ozan ne de Oğuzhan öne oynama alışkanlıkları yüzünden savunmaya yakın olamadı.Selçuk-Ozan ikilisi Milli Takım'ın orta alandaki şifresi. Neden mi? Selçuk tecrübesi ve zekasıyla rakibin temposuna göre topa ve oyuna yön veriyor, savunmaya yakın oynuyor Ozan da bu sayede özgür kalıyor.. Turnuvada bu ikiliyle oynayacağız. Şayet Ozan olmazsa Selçuk'un yanında Topal oynamalı.Terim zaten kafasında Fransa'ya götüreceği oyuncuları çoktan belirlemiştir. Sadece sakatlık olursa kadro değişir. Arda, Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan, Volkan Şen ve Selçuk Milli Takım'ın oyununa akıl ve kalite koyan oyuncuları. Merakım; bu beşlinin aynı anda ilk onbirde oynadığını düşünürsek Terim'in Cenk Tosun'la ya da Burak'la oynama şansı olabilir mi?
Levent Tüzemen - Sabah / Mor'a bayıldımEmre; çabukluğu, oyun zekası, çalım becerisi ve yüksek tekniğiyle göz kamaştırdı. Onu bulan Terim’i kutluyorum Milli Takım, Fransa'daki grup maçlarında futbol felsefeleri tamamen oynamak üzere kurulu olan pas kaliteleri yüksek İspanya, Hırvatistan ve Çekler ile boy ölçüşecek. Bizim Milli Takım da oynamaya özen gösteren ve ayağa isabetli pas yapabilen oyunculardan kurulu değil mi? Kazandığımız İsveç maçı ile kaybettiğimiz İngiltere maçında "Oynayan takım" olarak keyif verdik. Fransa öncesi Karadağ tercihi yanlıştı. Letonya, Estonya, Kazakistan gibi Karadağ da rakibi bozan, çok koşan, sert oynayan ve kapalı çok adamla savunma yapan bir ekip.Milli Takım topa hükmetmesine rağmen Karadağlı oyuncuların çok sert ve telaşlı oyununa ayak uydurunca "Kör döğüşüne" benzeyen oyunda pozisyon üretemedik. Özellikle ilk yarı Arda'nın oynadığı yere odaklanıp oyunu terse çevirmedik ve Volkan Şen'in kanadını kullanmadık. Emre Mor'un oyuna girmesiyle Milli Takım'ın hücum etkinliği arttı. Arda'nın ortasında Topal'ın attığı gol kazanma alışkanlığımızı sürdürdü.Keşke Emre Mor maça ilk onbirde başlasaydı. Emre girdikten sonra Milli Takım'ın şekli değişti. Emre; çabukluğu, oyun zekası, çalım becerisi ve yüksek tekniğiyle göz kamaştırdı. Emre Mor gibi bir mücevheri Milli Takım ailesine kazandırdığı için Terim'i kutluyorum. Fatih Terim ilk yarı Oğuzhan- Ozan ikilisini "Atiba-Oğuzhan" gibi kullanmak istedi ama tutmadı. Çünkü ne Ozan ne de Oğuzhan öne oynama alışkanlıkları yüzünden savunmaya yakın olamadı.Selçuk-Ozan ikilisi Milli Takım'ın orta alandaki şifresi. Neden mi? Selçuk tecrübesi ve zekasıyla rakibin temposuna göre topa ve oyuna yön veriyor, savunmaya yakın oynuyor Ozan da bu sayede özgür kalıyor.. Turnuvada bu ikiliyle oynayacağız. Şayet Ozan olmazsa Selçuk'un yanında Topal oynamalı.Terim zaten kafasında Fransa'ya götüreceği oyuncuları çoktan belirlemiştir. Sadece sakatlık olursa kadro değişir. Arda, Hakan Çalhanoğlu, Oğuzhan, Volkan Şen ve Selçuk Milli Takım'ın oyununa akıl ve kalite koyan oyuncuları. Merakım; bu beşlinin aynı anda ilk onbirde oynadığını düşünürsek Terim'in Cenk Tosun'la ya da Mehmet Demirkol - Fanatik / Arda-Çalhanoğlu mecburen kenara!Selçuk İnan olmadan bu takımın organize olması kolay değil. En formsuz ve güçsüz halinde dahi oyun organizasyonunun çekirdeği o. Oyunu onun üzerinden kurmak zaruret. Doğal olan bu. Eldeki en iyi bağlantı oyuncusu Ozan. Formda ve güvenli olmasa da... En formda ve yaratıcı 10 numara adayı da Oğuzhan. Dolayısıyla merkez üçlüyü bu uyumlu ekipten oluşturmak Fatih Terim’in genel planı. Çalhanoğlu ve Arda’nın değerini yadsımıyorum kuşkusuz. Onlar zenginlik. Ancak genel yapının bu üçlü etrafında oluşması neredeyse bir zorunluluk. Bu zorunluluk diğer tüm pozisyonlardaki seçimleri etkiliyor. Bu yüzden ligin en iyi yerli defansif orta sahası Mehmet Topal stoper eksiği nedeniyle bir adım geri çekilebiliyor. Bu, avantajlı taraf. Ancak Arda ve Çalhanoğlu’nu kenarlara atmak da zorunluluk oluyor. Eğer 4- 6-0 oynamayacaksak başka çare yok gibi. Dünkü temel sorun Selçuk’un dinlenmesi gerekliliği idi. Bir de Terim’in ‘Selçuk’suz ne yapabiliriz’ Bunu görme isteği. Burak fark yarattı İlk yarıda oynu kurma konusunda doğal olarak büyük sorun yaşadık. Volkan’lı, Hakan’lı, Arda’lı, Cenk’li oyuna uygun olarak dar alanda iş yapmaya çalışan bir takım olduk. Plan çok yürümedi. Yavaş kaldık. Topu almadan kime vereceğini bilmek gereken bir oyun bu. Kulüp alışkanlığı ya da uzun süreli kamp gerektiren bir oyun. İstediğimiz akınlardan sadece Oğuzhan’la sonuçlanan bir tanesini bulabildik. Kötü vurdu. Olmadı. Cenk’in sırtı dönük oyunda kendisine alışık fazla oyuncu bulamayışı sıkıntı oldu. İkinci yarıda Emre’nin dar alan becerisi ve patlayıcı özellikleri hemen parladı. Ancak oyunda farkı Burak’ın girmesiyle yarattık. Dar alan oyunundan vazgeçip arkaya uzun ani toplar atmaya başladık. Pozisyonlara girmeye de... Bu, Karadağ seviyesinde bir takımı tedirgin eder. Ki etti. Savunma göbeğinin olması gerekenden geride kalması oyun boyumuzu ilk yarıda uzattığı için öndeki dar alan oyuncularına bir akın sürekliliği sağlayamamıştık. Burak’ın girmesiyle buna çok da gerek kalmadı. Ve oyunu başka bir şekilde elimize aldık. kaçırılan onca pozisyondan sonra son saniyede golü de bulduk.Burak'la oynama şansı olabilir mi?