Obama'dan son kez ''Birliğin Durumu'' konuşması
Obama'dan son kez ''Birliğin Durumu'' konuşması
ABD Başkanı Barack Obama, Amerikan Kongresi’nde yaptığı, önümüzdeki Ocak ayında sona erecek başkanlığının son geleneksel “Birliğin Durumu” konuşmasında çarpıcı açıklamalarda bulundu. IŞİD'in kendinden önceki teröristlerden ders alması gerektiğini belirten Obama, "Adaletin sağlanacağına dair ABD'nin ya da benim taahhüdümden şüphesi olanlar, Usame bin Ladin'e sorsun" dedi. El Kaide lideri Bin Ladin, ABD'nin Mayıs 2011'de Pakistan'da düzenlediği operasyonda öldürülmüştü.Amerikan başkanlarının Kongre’nin Temsilciler Meclisi ve Senato ortak oturumunda yaptıkları “Birliğin Durumu” konuşmaları normalde daha çok iç politikaya ayrılıyorken, yaklaşık bir saat süren konuşmasının neredeyse yarısını dış politikaya ayıran Obama, 2008 sonunda seçilmesinin ardından yedi yıl boyunca başkanlığı döneminde izlediği dış politikaya da açıklık getirdi.Hürriyet
Tıpkı konuşmasının iç politika kısmında olduğu gibi dış politikada da uluslararası sistemin değişmesi gerektiğini söyleyen Amerikan Başkanı, ayrıca Cumhuriyetçi Parti’nin önümüzdeki kasım seçimlerinde başkan adayı olacağı düşünülen Donald Trump’ın Müslümanlara yönelik ayrımcı sözlerini de isim vermeden eleştirdi. Obama,ABD’nin dünyanın lideri olduğunu söylerken, yeni yüzyıldaki Amerika’nın nasıl bir liderlik politikası izleyeceğine dair şunları söyledi:ABD EN GÜÇLÜ ÜLKE, NOKTA“Düşmanlarımızdan duyduğunuz, onların güçlendikleri, bizim zayıfladığımız, retorikten ibaret. ABD, dünyanın en güçlü ülkesidir. Nokta. Aksi, söz konusu bile değil. Biz askeriyemize, sonraki sekiz ülkenin toplamından daha fazla para harcıyoruz. Askerlerimiz, tarihin gördüğü en iyi savaşçılar. Araştırmalar da dünyadaki algımızın göreve geldiğim gündekinden daha iyi olduğunu gösteriyor. Önemli uluslararası meseleler olduğunda dünyadaki insanlar liderlik için Pekin’e, Moskova’ya bakmıyorlar, bizi arıyorlar.Hürriyet
TEHLİKELİ ZAMANLARDAYIZGüne her gün istihbarat brifingiyle başlayan biri olarak bunun tehlikeli zamanlar olduğunu biliyorum. Ancak bu, Amerika’nın gücü azaldığından olmadı. Bugünün dünyasında şeytani imparatorluklardan daha az ama başarısız devletlerden daha çok tehdit altındayız. Ortadoğu, kökeni bin yıllık ihtilaflara dayanan, bir nesil sürecek bir değişimden geçiyor. Ekonomideki sert rüzgârlar, Çin ekonomisindeki dönüşümden. Ekonomileri buna müsait olmasa bile, Rusya, kendi uydusundan uzaklaşan Ukrayna ve Suriye’yi desteklemek için kaynaklarını akıtıyor. Ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra inşa ettiğimiz sistem, bu yeni realiteyle baş edebilmek için mücadele ediyor. Bu sistemi yeniden yaratmak bize bağlı. Bu da öncelikleri belirlememiz gerektiği anlamına geliyor.HEM IŞİD HEM EL KAİDE TEHDİDİBirinci öncelik Amerikan halkını korumak ve terörist ağlarının peşine düşmek. Hem El Kaide hem IŞİD, halkımıza direkt tehdit oluşturuyor. Ülkemizdeki beyinleri zehirlemek için interneti kullanıyorlar ve müttefiklerimizin istikrarını bozmak için altlarını oyuyorlar. IŞİD’i yok etmeye odaklanmışken, 3. Dünya Savaşı’nın onların elinde olduğu iddia ediliyor. Ama varlığımıza yönelik bir tehdit değiller. Bu IŞİD’in anlatmak istediği hikâye. Militan toplamak için kullandıkları bir tür propaganda. Bu konuda bazı hayati müttefiklerimizi kendimizden uzaklaştıracak biçimde IŞİD’in dünyanın en büyük dinlerinden birinin temsilcisi olduğu yalanını tekrarlamaya ihtiyacımız yok. Yok edilmeleri gereken katiller, fanatikler olduklarını söylememiz yeterli.Hürriyet
IŞİD OLMASA DA İSTİKRARSIZLIK SÜRECEKDış politikamız IŞİD ve El Kaide tehdidine odaklanmalı ama orada kalmamalı. IŞİD olmadan da Ortadoğu’da, Pakistan’da, Afganistan’da, Orta Amerika, Afrika, Asya’nın bazı bölgelerinde on yıllar boyunca istikrarsızlık olmaya devam edecek. Ayrıca krize sürüklenen her ülkeyi devralıp yeniden inşa etmeyi deneyemeyiz. Bu liderlik değildir. Bu bataklığın reçetesidir. Bizi sonunda zayıflatacak biçimde Amerikan kanını, hazinesini akıtmaktır. Bu, Vietnam’dan, Irak’tan alınan derstir ve şimdiye kadar bunu öğrenmiş olmamız gerekir.DÜNYAYI MOBİLİZE EDECEĞİZAncak iyi ki, daha akıllıca bir yaklaşım var. Ulusal gücümüzün tüm unsurlarını kullanan sabır isteyen, disiplinli bir strateji. Eğer gerekli olursa Amerika kendi halkını, müttefiklerini korumak için her zaman yalnız da olsa tek başına hareket edecektir ama küresel kaygı yaratan konularda dünyayı bizimle çalışma konusunda mobilize edeceğiz ve diğer ülkelerin de meseleye ağırlıklarını koymalarını sağlayacağız. Bu, bizim Suriye gibi ihtilaflara olan yaklaşımımız.YARDIMLAR ULUSAL GÜVENLİĞİN PARÇASI21’inci yüzyıldaki Amerikan liderliği, dünyanın geri kalanını göz ardı etme tercihi değildir. Teröristleri öldürdüğümüzde ve çözülen toplumları yeniden inşa ettiğimizde bu istisna olabilir. Liderlik, askeri gücün akıllı uygulanması ve dünyayı doğru amaçların arkasından koşturmaktır. Bu da yabancı ülkelere yardımları sadaka olarak değil, ulusal güvenliğimizin bir parçası olarak görme anlamına gelir.Hürriyet