Naci Görür'den korkutan deprem uyarısı: ''Marmara'da olma olasılığı yüzde 47''
Bilim Akademisi Kurucu Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara'da 30 yıl içinde deprem olma olasılığının yüzde 47 olduğunu belirterek, "Bu rakam şaka değil; yazı-turayı yüzde 50 ile atıyorsun, böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız," dedi.
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) tarafından Gebze ilçesindeki Bilişim Vadisi’nde düzenlenen ‘5. Proses Emniyeti Sempozyumu ve Sergisi’ne Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür misafir konuşmacı olarak katıldı. Marmara Bölgesi’ne ilişkin konuşan Prof. Dr. Görür, “Bu bölge, Türkiye’deki gayrisafi milli hasılanın yaklaşık yüzde 60’ını koruyor, üretiyor. Eğer bu bölge olmazsa Türkiye ayakta duramaz. Kendi kendini besleyemez. Anadolu'nun İstanbul'u beslemesi, bütün Türkiye'yi sırtlaması söz konusu değil. Marmara Bölgesi ayakta durmalı. Sürekli üretim içinde olmalı. Eğer öyle olursa Türkiye'deki ekonomi, Türkiye'deki ‘Bağımsızlık’, özellikle ‘Siyasi bağımsızlık’ ve ‘İdari bağımsızlık’ da diyebiliriz Marmara Bölgesi'nin göstereceği performansla büyük orantı içerisinde. Eğer Marmara Bölgesi çökerse bütün Türkiye dizüstü çöker. Türkiye dizüstü çökerse bu önümüzdeki yüzyılda, bu yüzyılda ülkemiz için siyasi bağımsızlık ve idari bağımsızlık çok büyük tehlikeye girer. Sayın Cumhurbaşkanımızın deyimiyle açıklayayım, kendisine söylüyorlar;
‘Dünya Bankası 5 milyar dolar borç istiyor’ diye. Kendisine de diyor ki ‘Bu borcu verin, bugün borç alan yarın talimat alır’ Demek ki bizim geleceğimiz talimat almakla özdeşleşebilir. Ne zaman olur bu? Bizim milletin bir huyu, adeti var. Kendine hiçbir şey olmaz, kendine bir şey olmayınca da çoğunlukla kime olursa olsun umurunda değil. Yani benim bugüne kadar edindiğim intiba bu. Benim bulunduğum mahallede köyde, kasabada, kentte deprem yoksa hiç umursamıyor bile; Van'daki adam istediği kadar depremden çekebilir, Malatyalı öyle olabilir, burada böyle olabilir. Yani günlük dert ediyor mu onu da bilmiyorum ama bir kader birliği, bir ülküdaşlık, bir millet olmayı en ince hassasiyetine ve gereken ahlakı içine alarak söylemiyor. Öyle olunca da tabi çözümler bireysel olmanın ötesine geçmiyor. Gemiyi kurtaran kaptan, kendini kurtaran kaptan gibi” diye konuştu.
‘ÜLKENİN BUGÜNKÜ ENFLASYONUNU HAYIR DUASIYLA ANARIZ’
Marmara Bölgesi’ndeki olası depremin ekonomiye etkilerine de değinen Görür, “Marmara Bölgesi'nde eğer beklediğimiz deprem olursa Güneydoğu’daki 11 ilde olan depremden daha etki edici, daha yıkıcı olur. Ülkenin bugünkü enflasyonunu hayır, duayla anarız. Ülkedeki enflasyonu ben düşünemiyorum bile. Ülkede üretim, sanayi, ihracat, ithalat durur ve o şimdi sağa sola koşuşan emeklilerin koşacak mecali kalmaz. ‘Maaşlarınız artık kuşa döner’ deniliyor ya, kuş bile iri kıyım kalır” dedi.
‘BU KADAR BÜYÜK PROBLEMLE KARŞI KARŞIYA OLAN TOPLUMUN DUYARLILIĞI BİZDE YOK’
“Marmara Depremi olursa Marmara Bölgesi nasıl etkilenir?” sorusunu da yönelten Prof. Dr. Görür, “Sadece İstanbul değil. Marmara Bölgesi'nde büyük ölçüde bir yıkım olur, çünkü Marmara Bölgesi'ndeki bina yoğunluğu, insan yoğunluğu ve depreme karşı zafiyet, hazırlıksızlık alabildiğine fazla. Mesela ben yüzde 60 diyorum; bir kuruluşun patronu bana ‘Hocam çok iyimsersin’ dedi. O çok daha üstte görüyor, yüzde 70’lerde falan. İstanbul'da yapılan yapı stoku iyi değil. İyi mühendislik hizmeti almamış, iyi malzeme kullanmamış, iyi planlama-programlama yapılmamış, projeleri yanlış yapılmış, deniz kumuyla yapılmış. Beton, demir iyi değil ve bunların kalmasını bırak zaten şimdi dökülüyor. Yüzde 60 gibi bir rakamı düşünürsek İstanbul'un, İstanbul'da da en az 1 milyon 150 bin binayı varsayarsanız böyle bir problemle karşı karşıyayız. Bu kadar büyük problemle karşı karşıya olan toplumun duyarlılığı, endişesi, hareketi, bizde yok; hiçbir şey yokmuş gibi ama halkta şu var, ‘Bana bir şey olmaz’ Allah yardımcısı olur, gayet güzel yani” dedi.