Muğla'da dehşet evi! Her yerinden hayvan ölüsü çıktı!
Muğla’nın Marmaris ilçesi Armutalan Mahallesi'nde 74 yaşındaki H.A.'nın yaşadığı evde, çok sayıda çürümüş hayvan ölüleri ile sağlıksız koşullarda yaşayan hayvanlar bulunmuştu. O sokakta yaşayanlar ve görüntüleri ilk ortaya çıkarıp şikayetçi olan komşular, H.A.'nın hayvan hırsızı olduğunu iddia etti.
Marmaris'te yapılan şikayet üzerine H.A.'ya ait eve izinle giren belediye ve polis ekipleri, gördükleri karşısında şok oldu. Çöp evde poşetler içerisinde ölmüş kedi ve köpek ölüleri ile karşılaşan ekipler, H.A.'yı gözaltına aldı. H.A. soruşturma dahilinde Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilirken, ev belediye ekipleri tarafından temizlendi. Evdeki hayvanlar ise barınağa götürüldü. H.A.'nın komşuları ise kadının, kedi ve köpekleri çalarak burada baktığını, defalarca şikayetçi olduklarını ve ortaya çıkan durumun korkutucu olduğunu ifade ettiler.
Defalarca şikayetçi olduğunu ancak 'kanıt olmadan bir şey yapamayız' diye cevap aldığını belirten sokak sakini Serdar Çetinkaya, "Bu mahallede yaşıyorum. Ablamız yıllardır hayvanseverler tarafından şikayet edilmesi üzerine defalarca ekipler geldi fakat hiçbir işlem yapılmamıştı. Bununla alakalı hep delil istiyorlardı. Delil olmadan da hareket edemiyorlardı. Bu delili ele geçiren benim. Çatı onarımı için gelmiştim. Kokudan duramadık, çalışamadık da zaten. Az çatının ilerisine gittiğimde balkonda poşetler gördüm. Poşetlerin içerisinde de biraz kaldırmak istedim ama bir bakımdan da kaldırmak istemedim. Çok kokuyordu, yaklaşamıyorduk neticede kaldırdık. Birazcık da olsa içinde cesetlerin olduğunu gördük hayvan cesetleri bunlar. Bunun üzerine şikayette bulundum. Sağ olsun ilgili ekipler de gereğini yaptılar" dedi.
Yıllardır aynı sokakta yaşayan Çetinkaya, "Şöyle söyleyeyim öncelikle kadın gerçekten iyi bir insandı. Bize en azından öyle gözüküyordu ya da bilmiyorum. Çünkü 6 senedir, 7 senedir tanıyorum. Yani bir sıkıntısını görmüyordum ama hayvanlarla alakalı olan ilişkisinde sıkıntı görüyordum. Ama diyordum hani insanların yine bir sabrı var. Çocuk olsa da böyle kızabilir birbirine falan o neticelere bakıyorduk hep. Ama bunun daha sonra gözlemlediğimiz de sopayla vurduğunu, bağırdığını, küfür ettiğini, hayvanlara kötü davrandığını fark ettik. Elimizde bir delil olmadığı için o an hani kamerayla ya da bir telefonla onu yakalayamadığımız için hiçbir yere başvuru yapamıyorduk. Sadece normal elimizde kanıt olmadan sözlü bir şekilde şikayet ediyorduk bir işe yaramıyordu. İyi ki bulmuşuz çünkü hanımefendi gerçekten sağlık durumu yerinde değilmiş. Yani iki insan rolünde hareket ediyormuş. Benim düşüncem öyle oldu" diyerek, kadının kendi kedisini de çaldığını, sonra evine gidip zorla geri alabildiğini belirtti.
Sokak sakinlerinden Melek Seval Çelebi ise, "Biz daha önce çok şikayet ettik. Polisler geldi, zabıta geldi savcılık izni olmadan içeriye giremedikleri için hiçbir sonuca ulaşamadık. En son Serdar Bey'in çektiği görüntülerle beraber artık biz dedik bir eylem başlatalım ki hayvanları koruyalım dedik. Hayvanları korumak bu değil hani hayvanları koruma dernekleri geliyorlar, buradan hayvanları bırakıp yem verip gidiyorlar. Ama içeride neler olup bittiğini bilmiyorlar. Burada da bas bas bağırıyorlar hayvanları koruyoruz diye. Hayvanları korumak, sokak hayvanlarını korumaktır. Yani buradan hep çıkan hayvanların hepsi de cinsti. Hayvan Koruma Derneği sokak hayvanlarına bakmakla yükümlüdür. Körü, topalı, açı, hastası varsa onla yükümlüdür. Buraya gelip de kadının buraya bırakıp gitmek değildir. Aslında bu kadında da suç yok. Suç bu kadına buna müsaade eden hayvanseverlerde" şeklinde konuşarak, bazı hayvan koruma derneklerinin bu eve hayvan ve mama bırakıp gittiğini ileri sürdü.