Marmara Denizi'ne hayat öpücüğü: Oksijen seviyesi böyle artırılacak
Marmara Denizi'nde deniz çayırı ekimine başlandı. Proje kapsamında, müsilajla birlikte azalan oksijen seviyesinin artırılması hedefleniyor.
Uzun yıllardır devam eden kirlilik, iklim değişimi ve deniz şartlarındaki durağanlığın tetiklemesiyle 2021 yılında yaşanan müsilaj, Marmara Denizi ekosistemindeki bozulmayı had safhaya çıkarırken, balık tür çeşitliliği azaldı. 50 metre altında ise çözünmüş oksijen, kritik düzey olan 2 miligramın altına düştü. Müsilajın nedenlerinin ortadan kaldırılması ve bozulan deniz ekosisteminin iyileştirmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda, tüm tarafların katılımıyla hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında, deniz ekosistemini restore edip iyileşmesine katkı sağlamak, azalan çözünmüş oksijen miktarının artışını desteklemek üzere, Marmara Denizi'nde MAR-ÇAYIR Projesi başlatıldı.
Akdeniz'in endemik en büyük iki kabuklusu olan, ancak son yıllarda hastalık bulaşması sonucu bütün Akdeniz'de kitlesel ölüme maruz kalan pina dağılım alanlarının belirlenerek, koruma ve izleme çalışmalarının başlatılmasını amaçlayan MAR-PİNA Projesi ile eş zamanlı yürütülen MAR-ÇAYIR Projesi kapsamında, Balıkesir’in Bandırma ilçesinde deniz çayırı ekimi gerçekleştirildi.
SAĞLIKLI ALANLARDAN TOPLANAN DONÖR DENİZ ÇAYIRLARI PİLOT ALANA EKİLDİ
Marmara Denizi’nde kıyının sıfır noktasından başlayıp ortalama 4,5 metre civarındaki derinliklerde son bulan ve dağılımı oldukça geniş alanı kaplayan deniz çayırları, sağlıklı alanlardan donör olarak toplanıp, Bandırma Edincik Altı'nda bulunan Denizcilik Fakültesi Eğitim ve Uygulama Yerleşkesi kıyısal alanında, bilimsel kriterlere göre seçilen toplam 50 metrekarelik pilot alana yerleştirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen proje ile Türkiye’de ilk kez deniz çayırı ekimi yapılmış oldu. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Rektör Prof. Dr. İsmail Boz ve dalış ekibiyle dalıp, donör deniz çayırlarının plantasyonunu gerçekleştirdi.
‘TROPİK ORMANLARDAN 35 KAT FAZLA KARBON TUTUYOR’
Deniz çayırlarının tropik ormanlardan 35 kat daha fazla karbon tuttuğuna ve kumlu bir habitata göre 40 kat daha fazla canlıyı içinde barındırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, "MAR-ÇAYIR Projesi kapsamında Marmara Denizi'nin 1250 kilometrelik yaklaşık rakamla, kıyı şeridinin tamamında deniz çayırı alanlarını tespit etmeye çalışıyoruz. Ama bir taraftan da deniz çayırının transplantasyonuyla ilgili bir faaliyetimiz vardı. Bugün onu gerçekleştirmiş oluyoruz. Deniz çayırları çok kıymetli bitkiler. Karadaki yüksek yapılı çiçekli bitkilerin denizdeki tek temsilcisi. Oksijen üretiyor, denizdeki bütün canlı organizmalara barınma, saklanma, üreme, yaşama alanı oluşturuyor. Tropik ormanlardan 35 kat daha fazla karbon tutuyor. Kumlu bir habitata göre 40 kat daha fazla canlıyı barındırıyor içinde. Yani faydasını saymakla bitiremeyeceğimiz bir türden bahsediyoruz. Ancak deniz çayırları zarar görüyor. Kıyıları dolduruyoruz. Bilinçsiz yaptığımız balık avcılığı faaliyetleri, tekne çapalama, demirleme faaliyetleri ve kirlilik tabii ki iklim değişikliğinin de etkisini dahil ettiğimizde çok boyutlu olarak deniz çayırlarına zarar veriyor" diye konuştu.