Manisa'da hiç yaşanmayan oldu
Manisa'da hiç yaşanmayan oldu
TÜRKİYE'nin çekirdeksiz üzüm ambarı olarak bilinen Manisa ovasında, daha önce hiç olmamış bir şey yaşandı, 23 Nisan gecesi eksi 2 derece soğukluktaki don nedeniyle, 340 bin dönümlük alandaki bağlardaki üzüm henüz çiçek halindeyken dalında kurudu.
Çiftçi doğal afet kapsamında borçlarının 3 yıl ertelenmesini talep etti. Dondan kurumuş asmaları çalışmaktan çatlamış elleriyle temizleyen 56 yaşındaki Fatma Şakar, “Devletin bize el uzatması lazım" dedi. Bu arada çiftçi zararlarını göz önünde bulunduran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, 22 Mayıs'ta Manisa'da yapacağı mitingi, erkene çekip 8 Mayıs'ta yapmaya karar verdi.
Manisa Gediz Ovası, 5 milyon dekarlık ekili dikili alanıyla Türkiye'nin en büyük tarım alanlarından bir tanesi. Bu alanın 1 milyon dekarlık bölümünde "Sultaniye" cinsi çekirdeksiz üzüm yetiştiriliyor. Diğer tarım ürünlerinin yanı sıra üzüm Manisa'daki çiftçilerin önemli kazanç kapılarından birisi. Ancak geçen 23 Nisan'da, son 50 yıldır görülmediği bildirilen, eksi 2 derece soğukta don olayı yaşandı. Bir gecede, birkaç saatlik don sonrasında, üzüm üreticileri büyük şok yaşadı. Manisa'da, 1 milyon dekarlık alanda bulunan üzüm bağlarının yaklaşık 340 bin dekarlık bölümü zarar gördü. Bu arazilerin yüzde 80'lik bölümündeki üzümler ise, tamamen donup dalında kurudu. Don olayından sadece, şaraplık olarak yetiştirilen ve özel olarak korunan bağlar ile bazı yüksek bölgelerdeki bağların zarar görmedikleri öğrenildi. Üzümde, rekoltenin 100 bin tonun altına inmesinin beklenmesi ise, yaşanan afetin büyüklüğünü gözler önüne serdi. Geçen yıl 280 bin ton olan rekoltenin, bugüne kadar en kötü olduğu zamanda bile ancak 185 bin tonlara kadar indiği ortaya çıktı.
Bu tür felaketler sonrasında zararlarını karşılayabilmek için tarım sigortası yaptıran çiftçilerin sayısı da genele bakıldığı zaman çok alt sıralarda kaldı. Manisa'da 5 milyon dekarlık tarım arazisinin, sadece yüzde 10'luk bölümü olan 500 bin dekarlık bölümünün sigortalı olduğu öğrenildi. Sigortayı yaptıran çiftçilerin de, zararlarını tam olarak karşılayamadıkları kaydedildi.