İzmir'de, çadır kentlerde yaşam sürüyor
İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından evleri yıkılan ve hasar gören vatandaşlar, aileleriyle birlikte çadırlarda konaklamaya devam ediyor.
Ege Denizi'nin Seferihisar açıklarında 30 Ekim'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından, birçok bina yıkılmış ve hasar almıştı. 114 kişinin hayatını kaybettiği ve binden fazla vatandaşın yaralandığı depremin ardından vatandaşlar Bornova ilçesindeki Aşık Veysel Rekreasyon alanında çadırlarda konaklamaya devam ediyor. Başta AFAD ve Kızılay olmak üzere birçok STK ve belediye tarafından vatandaşların her türlü ihtiyaçları karşılanırken, güvenlik güçleri de çadır kentin güvenliği sağlanıyor.
'EVİMİ ÖZLEDİM' Arkadaşlarını ve evini özlediğini söyleyen Furkan Güzelce, "Etkinlikler yapıyoruz bazı çadırlarda, komşularımızın kızları ile oynuyoruz. Evimi özledim sayılır, oradaki arkadaşlarımı daha çok özledim. Bir an önce evimizin yapılmasını istiyorum ve evimize gitmek istiyorum" diye konuştu.
'ÇADIRDAN İŞE GİDİYORUM' Depremin ardından çadıra geldiklerini belirten Kemal Banalu, "Ben depremde iş yerindeydim, ailem de Allah'tan dışarıdaydı. Evimiz hasarlı çıktı, boşaltıldı. Şu anda çadırda yaşam sürdürmeye çalışıyoruz. Mecbur işe gidiyorum sabahları, çocuklar da burada çocuk şenliklerine katılıyor, çocuk programlarına katılıyor. Derslere devam ediyor, dışarıya derse gidiyor mecburen. Normal hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz. Şu anda ev boşaltıldı, eşyalarımızı bile alamadık. Tamamen tahliye kararı alındı. Eşyalar bile içinde kaldı. Şu anda hiçbir prosedürü takip edemiyorum ama şöyle söyleyeyim size büyük bir ihtimal burada bir ailemiz var, onların yanına yerleşeceğiz. Çünkü havalar soğumaya başladı 2 çocukla zor oluyor çadırda. Mecburen ailenin yanına geçeceğiz ve beklemek zorundayız" dedi.
'ÇOCUKLARIM BENİ PARKA ATTI' Yalnız yaşadığını ve eve ihtiyacı olduğu söyleyen Arzu Özden ise, "Ben Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seviyorum. Benim oğlum gibi, onun için dua ediyorum. Ben Adapazarı depreminde vardım. Orada korktuğum için, o depremde yerin altındaydım. Şimdi de bu depremden dolayı yine öyle olacak diye korktum. Komşular aldı getirdi beni buraya, tek yaşıyorum, kimsem yok. Üvey çocuklarım var ama parka attılar beni. Komşum Arif Bey o parktan kurtardı beni. Komşum çok iyi bir insan. Çadırdaki herkes beni evine götürmek istiyor. Herkes yardım ediyor, ben sadece ev istiyorum. Bir oda tahta olsun, orada otururum tek başıma" diye belirtti.