İnsanlar terk etti, doğa sahip çıktı: İşte terk edilmiş 8 büyüleyici yer
Yosunlarla kaplı mabetler, evlerin içi kum dolu hayalet köy ve ağaçların sahiplendiği kaleler... İşte insanların terk ettiği büyüleyici yerler.
İşte doğanın sahiplendiği terk edilmiş yerlerin muazzam görüntüsü...
Ross Adası, Hindistan
Hindistan, İngiliz sömürge yönetim altındayken Hint Okyanusu'ndaki Ross Adası, suçlular için sürgün yeri olarak kullanılıyordu. 1858'deki ayaklanmalardan sonra, İngiliz yönetimine isyan edenlerin çoğu bu adaya gönderildi. Burada, çok ağır şartlar altında mahkûm edildiler. Ada sadece hapishane olarak kullanılmıyordu. Adaya gelen İngilizlerin yaşaması için ayrıca bir şehir de inşa edilmişti. II. Dünya Savaşı sırasında İngilizlerin adayı terk etmesiyle hapishane kapatıldı. Böylece, adadaki insan varlığı sona erdi. İnsan varlığının sona ermesiyle adanın kontrolü, ormanın eline geçti.
7
Okunoshima, Japonya
Japonya'nın Seto İç Denizi'ndeki Okunoshima bölgesi, "Tavşan Adası" olarak biliniyor. Adadaki binalarda insanlar yerine yüzlerce yabani tavşan yaşıyor. Öte yandan tavşanların adaya nasıl geldiği ise bilinmiyor. Ancak bir teoriye göre tavşanlar, 1970'lerin başında adayı ziyarete gelen bir okul kafilesindeki çocuklar tarafından adaya bırakılmışlar. Okunoshima, tavşanlar tarafından istila edilmeden bir insan yerleşimiydi. Üstelik II. Dünya Savaşı sırasında kimyasal silah üretim tesisi olarak kullanılıyordu. Şimdilerde, adanın eskisinden çok daha "sevimli" bir yer olduğu söylenebilir.
Calakmul, Meksika
Güney Meksika'nın Yucatan bölgesindeki Calakmul, MS. 5. ve 8. yüzyıllar arasında kurulan bir Maya şehriydi. Maya Uygarlığı'nın yok olmasından sonra, şehir vahşi yaşam tarafından ele geçirildi. Kuruluşundan bu yana binlerce yıl geçtiği halde, şehirde hâlâ sağlam yapılar bulunuyor. Bölge 6000'den fazla yapıya ev sahipliği yapıyor. Aralarında etrafı ağaçlarla çevrilmiş bir piramit bile var. "Bitki Höyüklerinin Yeri" anlamına gelen Calamkul, 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dâhil edildi.
Angkor Wat, Kamboçya
Burası Güneydoğu Asya'daki en önemli arkeolojik alanlardan biri olarak kabul ediliyor. Günümüzde, şehirdeki yapılar farklı bitki türleriyle iç içe geçmiş vaziyette. Şehir, artık insan yerleşimine kapalı. Fakat yayıldığı geniş arazide, dini törenlerden pirinç yetiştiriciliğine kadar çeşitli faaliyetler devam ediyor.