İhya projesi tutmadı! Tarihi konaklar kaderine terk edildi
Edirne'de tarihi 123 konağın onarılması için başlatılan ''Tarihi Konaklar İhya'' projesine ilgi olmayınca, konaklar kaderine terk edildi.
Edirne'nin kurucusu Roma İmparatoru Hadrianus'tan kalma kale, sur duvarlarının bulunduğu ve ismini buradan alan Kaleiçi semtinde, sivil mimari örneği niteliğindeki tarihi evler kaderine terk edildi. Kaleiçi semtinin Dilaverbey ve Mithatpaşa mahallelerinde bulunan tarihi evler, Musevi, Ermeni ve Müslümanların da aralarında bulunduğu birçok inançtan topluluklara, 1900'lü yılların ortalarına kadar ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Ahşaptan yapılan evlerin bazıları sahipleri tarafından satılarak butik otel yapılırken, günümüze kadar hayatta kalmayı başaranların bazıları da hala ev olarak kullanılıyor.
Edirne Valiliği, 2018 yılında, 'Altın üçgen' olarak adlandırılan Selimiye, Eski Cami, Üç Şerefeli Camisi'nin de arasında bulunduğu ve Kaleiçi semtindeki konakların de içinde yer aldığı, 'Tarihi Konakları İhya' projesi başlattı. Bu kapsamda, birden fazla mirasçısı olan ve restorasyon konusunda Anıtlar Kurulu'na takılan 463 konak tespit edildi. 123 konağın metruk olarak belirlenip, restore edilmesi için mülk sahiplerine tebligat gönderildi. Konakların ihyası için sahiplerinden valiliğe satmaları, kendileri onarmak isterlerse proje desteği verileceği, devredilen konakların onarımdan sonra 25-30 yıl kullanma hakkının da valiliğe verilmesi gibi, 3 ayrı seçenek sunuldu. Proje kapsamında 3 kişi konağını valiliğe hibe etti, 9 konak ise sahiplerinden satın alındı, diğer konakların sahipleri ise başvuruda bulunmadı. Bu zamana kadar 3 konak, sahipleri ile '20-30 yıllığına hibe' anlaşması programı ile onarılarak, müze, konuk evi ve kamu binası olarak kullanılmaya başlandı. Diğer 9 konak ise proje kapsamında onarım sırasını beklerken, sahiplerinin başvurmadığı konaklar ise kaderine terk edildi
'FARKLI KİMLİKTEN TOPLULUKLAR YAŞAMIŞ'
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç, konakların büyük bölümünün bulunduğu Kaleiçi'nin, Edirne'nin kurulduğu bölge olduğunu ve geçmişte Roma, Bizans ve Osmanlı'ya ev sahipliği yaptığını kaydetti. Beksaç, "Genel hatları itibarıyla Kaleiçi'nde yaşayan azınlıkların kimliklerini tespit edebiliyoruz. Çok farklı kimlikten topluluklar yaşamış ve enteresan şekilde Kaleiçi'nin farklı bölgelerine yerleşmişlerdir. Yapmış oldukları evler de aslında kendi etnik kimliklerini yansıtan evlerdir. Kaleiçi'nde gerçek Osmanlı kimliğini yansıtan yapı sayısı çok azdır. Çünkü gerçek Osmanlı mahalleleri Kaleiçi'nin dışında kalan bölgelerdir" dedi.
'EN ÇOK İHANETE UĞRAYAN KÜLTÜR MİRASLARI ARASINDA KALEİÇİ EVLERİ GELMEKTEDİR'
Kaleiçi konaklarının Edirne'nin kültür mirasının temeli olan merkezlerden olduğunu ifade eden Beksaç, "Kaleiçi evleri o kadar hızlı bir şekilde tüketilmiştir ve belki de Edirne'de en çok ihanete uğrayan, en çok unutulmuş olan kültür mirasları arasında Kaleiçi evleri gelmektedir. Bu evlerin korunması için çok çeşitli projeler yapılmıştır, bunların birçoğu uygulamaya geçmiş ancak sonuçlanmadan yarıda kalmıştır. Yani bunlardan çoğunluğu elden geçirilmeye çalışılmış ama bu süre içerisinde mevcut olanların da çoğunluğunu kaybetmiş durumdayız. Esasında Kaleiçi'nin ruhu Edirne'nin ruhudur. Diğer yerlere göre Edirne'yi ayakta tutan, Edirne'yi temsil eden bu Kaleiçi evleridir" diye konuştu.