Fenerbahçe - Gençlerbirliği maçının ardından yazar görüşleri
Spor yazalarları, Fenerbahçe-Gençlerbirliği maçını değerlendirdi.
Aziz Yıldırım'a yakınlığıyla bilinen Akşam yazarı Alaattin Metin, Fenerbahçe'de en az 10 ismin bavulunu topladığını yazdı. Metin, Diego Ribas'ın ise Antalyaspor ile anlaştığını ifade etti.En az 10 oyuncu bavulunu topladı - Alaattin Metin (Akşam)Gökhan için bir şey diyemem. Mehmet Topal ile bu ikilinin kaldığını varsayalım. Bu kadrodan sözleşmesi biten dokuz futbolcu (Alves, Meireles, Kadlec, Topuz, Serdar, Caner, Markovic, Ba, Fabiano) gidiyor. Nani ve Antalya ile anlaşan Diego’yu da koyarsak, 11 futbolcu eder.Kim gelecek!Sözleşmesi devam eden Salih, Emenike ve Stoch dönecekler. Holmen’in ise bonservisi elinde, o da bedava gidecek oyuncular listesinde.Bu şu demektir:Gelecek sene 24 kişilik kadroya en az 8-9 oyuncu lazım.Üstelik bu takım ön eleme oynayacağı için sezonu da erken açacak. Hatta tarihi bile belli. 27 Haziran’da top başı. İki gün sonra da Topuk Yaylası. Yeni sezonun planları yapıldığına göre, hocanın kalma ihtimali yüksek demektir.Pereira’ya bakıyorum. O yerinde duramayan, not tutan ateşli hoca gitmiş, yedek kulübesinde oturmuş, dalgın gözlerle maçı izliyor. Takımı golü yiyince sinirlenip ayağa kalktı. Tribünler basketbol koçuna sevgi gösterisi yapıyor.Sahadaki maç kimsenin umurunda değil. Bir grup “Yönetim istifa” diyor, diğer taraf alkışlıyor. Üç hafta öncesine kadar yere göğe sığdırılamayan futbolculara şimdi “sahtekâr “diye bağırıyorlar. Futbol böyle bir oyun. Yenersen senden iyisi yok, yenilirsen de senden kötüsü yok.İşkence gibi geçen oyunda futbolcuların da kafası başka yerlerde. Kimisi “Nereye gideceğim?” peşinde, kimisi de “Şu lig bitsin de, tatile gideyim” havasında. Bu dağınık görüntü ile F.Bahçe G.Saray ile nasıl kupa maçı oynayacak? O da ayrı bir sorun.Van Persie’nin ise skoru belirleyen iki golü var. Birincisini Alper bireysel yeteneği ile hazırladı. Van Persie, topu evelemeyip gevelemeden yaptığı düzgün vuruşla gol yaptı. Kafa golü ile attığı ikinci golde de zamanlaması iyiydi. Takım oyunu yerine bireysel yetenekli oyuncuların ani parlamaları var.Lig ikinciliği garanti olan F.Bahçe’nin dün gece tek kazancı vardı. O da galibiyete verilen 1 milyon TL.
Olmadı sil baştan! - Senad Ok (Milliyet)Fenerbahçe, Van Persie ve Nani transferiyle şampiyon ilan edildi. Sezona, lig bitmiş ve şampiyon gibi başladı...Acaba Nani nasıl çalım atacak? Uçan Hollandalı gerçekten uçuyor muydu? İnsanlar bunları merak ederek stada gitti ya da ekran başına geçti. Oysa kadronun yarısı değişmiş, ortada ne bir sistem ne de bir takım vardı. Kimse kimseyi tanımıyordu. Sıfırdan bir yapı oluşturulacaktı.Beşiktaş ise sadece bu sezonki başarısıyla mı şampiyonluğa ulaştı? Önce Samat Aybaba, ardından Özen-Biliç ikilisi ve son olarak ligin en tecrübeli teknik adamlarından biri Şenol Güneş’in katkılarıyla bu noktaya geldi. Hem de stadı olmadan... Teknik adamlar değişse de hep aynı doğrular üzerine takviyeler yapıldı.Özetle Fenerbahçe, dört yıllık bir birikime, 7-8 aylık bir çalışma ve bu ligi hiç tanımayan bir teknik adam ile karşılık vermeye çalıştı. Sonuç bu açıdan şaşırtıcı değil. Fenerbahçe başarılı ya da başarısız... Bu baktığınız açıya göre değişir. Ama benim açımdan fotoğraf bu. Ne başarılı ne de başarısız...Yıldız isimler ya da harcadığınız para sizi şampiyon yapmaya yeterli olmuyor. Tarih bunun örnekleriyle dolu... Bu isimlerden takım yaratırsanız zaten gerisi geliyor. Bir sistem kurup bunda ısrarcı olabilmek... Oyun oturtmak ve bunu ezberlemek, ezberletmek...İlk sezon olmadı sil baştan... O da olmadı bir daha sil baştan ile ilk sezonda başarıya ulaşmak birçok unsurun denk gelmesiyle alakalı... Zico örneğinde olduğu gibi. İyi kadro ile doğru oyun, arkadaşlık ve takım havasıyla ilk sezonda başardıkları her zaman olmuyor. Bu yüzden sil baştan olmamalı.Bu sezonki doğruların üzerine bir sistem kurulmalı, sabredilmeli... Bu olursa Fenerbahçe için bir devrim olur. Aksi halde başarı çok zor olur.
Sorumlu kim? - Gürcan Bilgiç (Sabah)‘Pozisyon vermedik’ açıklamalarına alkış tutup, kaybetmeme oyununu F.Bahçe’ye layık görenler kaybettilerKoca bir sezonun hesap maçıydı aslında... Sezon başında fikstür belli olduğunda tüm Fenerbahçeliler, 33. haftaya, "Şölenler başlasın" notunu düşmüşlerdi; ama olmadı... Beşiktaş'ın iyi futboluyla domine ettiği bir sezondu geçen. Öne oynayan, bol pozisyon bulan, çok gol atan ve keyif veren bir takım olarak kazanmaya hep yakın oynadılar, bu tarzlarıyla da ipi göğüslediler.Pereira'nın, "Tek farklı" serilerine, "Pozisyon vermeden kazandık" açıklamalarına, alkış tutup, "Kaybetmeme oyununu" Fenerbahçe'ye layık görenler de kaybettiler...Kadıköy'de hesapların şaştığı maçı seyredenler, ıslıklarıyla veya memnuniyetsizlik ifadeleriyle başka bir hesabın peşindeydiler. İçlerinde bizim eleştirdiğimiz ve oyunu beğenip belki de bizi eleştirenler de vardı. Tüm hayal kırıklıkları ve sevgileriyle layık olmadıkları bir pozisyondan şikayetçiydiler. Bunun birinci sahibi (Aziz Yıldırım) tribünde değildi. İkincisi ise (Pereira) anlamamazlıktan geliyordu. Şunu hiç bilemediler; taraftarın protestosu ikinciliğe değil, sahadaki oyunu kendilerine yakıştırmamasına. Bu kadro kalitesi ne bu performansı ne de bu sonuçları hak etti. Cenk Başlamış'ın geçenlerde bir cümlesi aslında durumu çok iyi açıklıyor; "Bu enkazın sorumlusu ortada yok ama sahibi biziz" dedi. Fenerbahçe taraftarını bir kukla gibi görüp istediği gibi davranmasını bekleyen yönetim tarzı boşa çıktı. Protesto olmasın diye maça gelmeyecekler kombinelerini devir bile edemediler. Oyuna rağmen çok eleştirdiğimiz takım kendi içinden iki fenomen çıkarmayı başardı: Volkan Şen ve Alper Potuk... Gerçekten de topu ayaklarına yakıştırıp, tabelayı değiştirmek adına sürekli üreten bu ikilinin önümüzdeki sezon takımın oyunundaki taktik iskelet olması için planlar yapılmalı. Bundan sonrası için çok şey söylenecek. Önümüzdeki haftalar çok farklı kararlara da sahne olacaktır. Fenerbahçe'nin öncelikle vizyon yenilenmesine ve yeni akımlara ihtiyacı var.
10 numarasız geçen sezon! - Altan Tanrıkulu (Meydan)Büyük umutlarla başlayan bir sezona boş tribünlerle veda etti Fenerbahçe.. Artık tek beklenti Antalya’da Galatasaray’ı yenip en azından bir kupayla kapatmak sezonu..Gençlerbirliği maçında da temposuz, seyircinin istediği futbolu sergilemekten uzak bir Fenerbahçe vardı.. Ön taraftaki diziliş yine değişikti.. Persie-Fernandao ikilisi başladı bu kez..İkisinin yan yana oynaması da çok fazla çare olmadı sarı-lacivertli takıma.. Asıl sıkıntının takım organizasyonunda, iyi bir oyun kurucu eksiği oluşu artık bas bas bağırıyordu..Son haftalara doğru form tutan Persie ligde 16 gol attı bu sezon.. Şampiyon takımda Gomez’in performansı düşünüldüğünde çok gerilerde kaldı Hollandalı yıldız.. Gomez; Fiorentina performansıyla riskli bir golcüydü.. Persie de sakatlıktan çıkmıştı ama daha büyük umutlarla transfer edilmişti.. Dün attığı goller Kadıköy’ü mutlu etti bir nebze de olsa..Volkan Demirel’in sakat olduğuna fazla inanmadım.. Başkan Yıldırım’ın onu gözden çıkardığıyla ilgili haberler üzerine morali bozulmuş olabilir.. Kupadaki önemli final için saklanıyor olabilir.. Caner, Kjaer, Nani, Alves gibi sezon başında takımın iskeletini oluşturan önemli oyuncular yoktu dün.. Caner, İnter’in oyuncusu olmak üzere.. Nani ve Alves’in gitme ihtimali var.. Yeni sezonda Diego’nun da olma ihtimali kalmadı.. Meireles, Ba, Fabiano, Kadlec ayrılacak oyuncular arasında..Bu sezondan iyi dersler çıkartılması gerek artık.. Çok iyi bir takım, genç ve hırslı bir teknik adam, tecrübeli bir yönetime karşın tribünlerde tek ses olamadı Fenerbahçe.. Avrupa’da Braga maçına kadar iyiydi.. O maçta büyük bir şok yaşadı.. Neler olduğunu kimse anlamış değil.. O yüzden kupayı kazanmak çok önemli..Bu arada Beşiktaş’ın şampiyonluğunu kutlamayı unutmayalım.. Unutmayalım ama Beşiktaş’ın bu sezon yürüdüğü yolda bir çok çakıl taşının temizlendiğini de görmezden gelmeyelim.. Tıpkı geçen sezon Galatasaray’a yapıldığı gibi..