Dolar mı, Euro mu ? İşte dikkat çeken piyasa tahminleri...
ABD Merkez Bankası FED ile Avrupa Merkez Bankası ECB'nin peş peşe faiz artırımı kararları sonrası şimdi yatırımcıdan, patronlara, borçludan, alacaklıya herkes aynı soruyu soruyır: Dolar mı, Euro mu ? Hangisi daha cazip olacak ?
Piyasalarda son aylarda dolar, euro, petrol ve altın kanadında olağanüstü hareketler yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler ABD, Almanya dahil enflasyonda on yılların rekorunu kırarken enflasyon tüm dünyanın bir numaralı sorunu haline dönüşmüş durumda. Enflasyonla mücadele için merkez bankaları birer birer faiz artırımına giderken ilk hamle ABD Merkez Bankası Fed’den geldi.
Fed Mart ayı toplantısında 25 baz puanlık artışla 2018’den bu yana ilk kez faiz artırımı kararı alırken, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını yapmıştı. Haziran ayı toplantısında ise Fed, 75 baz puanlık artışla 1994 yılından bu yana tek seferde gerçekleştirdiği en hızlı faiz artışı ile politika faizini yüzde 1.50- 1.75 aralığına yükseltmişti.
Avrupa Merkez Bankası ECB ise bekle/gör politikası ile Temmuz ayına kadar gelmesinin ardından hafta içinde 11 yıl aradan sonra faiz artırımına gitti ve politika faizini 50 baz puan artırdı. Beklenti 25 baz puanlık artırım yönündeydi. Karar sonrası yapılan açıklama, faiz artırımlarının eylülde de süreceği beklentilerini kuvvetlendirdi.
Fed'in parasal genişlemede de frene bastığı bu süreçte Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) özellikle faiz artırımı konusunda adım atmakta yavaş hareket etmesi dolar ile Euro arasındaki makasın dolar lehine kapanmasına neden oldu. Euro/dolar paritesi 20 yılın en düşük seviyesini gördü. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın yol açtığı emtia fiyatlarındaki artış ve gaz tedarikinde yaşanan sıkıntıların yanında Almanya ekonomisinin uzun yıllar sonra cari açık vermesi ve İtalya’daki siyasi durum, euronun güç kaybetmesini destekleyen diğer gelişmeler olarak öne çıktı.