Depremden kaçanların adresi olacak! Bu ilimizde fay hattı yok
Kahramanmaraş merkezli depremler ve beklenen İstanbul depremi nedeniyle, riskli bölgelerde yaşayanların güvenli bir yaşam alanı arayanların sayısı arttı. Fay hattı bulunmayan Sinop da ön plana çıkan illerden oldu.
Fay hattı bulunmaması, küçük ve huzurlu şehir yapısı ile eşsiz deniz kenti olan Sinop, güvenli yaşam alanı olarak cazibesini artırıyor. 11 ili etkileyen deprem felaketi ve beklenen İstanbul depremi konusunda güvenli ve sakin yaşam alanı arayanların Sinop’a rağbet gösterebileceği düşünülüyor.
Farklı şehirlerde yaşayan depremzedelerin bir kısmının memleketlerine geri döneceğini, bir kısmının ise güvenilir yaşam alanları arayışı içine gireceğini belirten Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan, “Kentimize gelen vatandaşlarımızın birçoğu, daha önce ya çocuklarını Sinop Üniversitesi’nde okumasından, ya Sinop’ta tatile geldiklerinde gördüklerinden özellikle burayı tercih edip gelen depremzede vatandaşlarımız var. Bunların bir kısmının bundan sonra hayatlarını Sinop’ta devam ettireceğine dair bir öngörü içerisindeyiz. Bunun için kentimizde bir takım hazırlıkların yapılması lazım” diye konuştu.
Sinop kent merkezinde yeni yaşam alanları oluşturmak için mevcutta girişimlerinin olduğunu söyleyen Başkan Ayhan, “Yeni bir kent kurmak, Sinop’un tarihi yarım adasını açık hava müzesine çevirmek, onun dışında yeni Sinop kurmakla ilgili planlarımız hazır, sadece bakanlık onayını bekliyordu. Bu süreç te biraz gecikti açıkçası. Zaten bu deprem bize gösterdi ki, deprem ve benzeri olağanüstü durumlarda kentlerin gelecekteki nüfus projeksiyonuyla ilgili hesaplamalarının yeniden yapılması lazım” diye konuştu.
Yeni imar planları yapılırken yıl ve nüfus ile ilgili hesaplama yapıldığını kaydeden Başkan Ayhan, “Bundan 20 yıl sonra Sinop’un nüfusunun 80 bin olacağı öngörüsü, bilimsel çalışması sonrası kent ona göre planlanır. Zaten deprem sonrası nüfus hareketi olmasa dahi, turistik belde olduğumuz için kış ile yaz nüfusumuz arasında ciddi fark var. Bizim nüfusumuz yazın 300-400 bine çıktığında bu planların bize yetersiz olduklarını biliyoruz. Gelecekte umarım yaşamayız ama yaşayacağımız toplumsal ve jeolojik sıkıntılar neticesinde kentimizde oluşabilecek bir göç akını karşısında kentimizin imar planlarıyla ilgili tolerans eşiğinin biraz daha geniş tutulması gerekiyor” şeklinde konuştu.