Büyükşen çiftinin katil zanlısı için özel ekip kuruldu
Konya’nın Karatay ilçesinde, 3 yıl önce evlerinde pompalı tüfekle öldürülen Necla (54) ve Metin Büyükşen (55) çiftinin katil zanlısının yakalanması için jandarma tarafından özel ekip kuruldu.
Olay, 3 Eylül 2018’de saat 22.00 sıralarında, merkez Karatay ilçesine bağlı İsmil Mahallesi'ndeki tek katlı evde meydana geldi. Kar maskeli kişi, kapısı açık olan Metin Büyükşen'e ait eve girdi. Şüpheli, emekli memur Metin Büyükşen ile eşi Necla Büyükşen'e ateş etti. Tüfeğin dipçiğiyle çiftin kızı Büşra'yı (24) da yaralayan saldırgan, kaçtı. Başına darbe alan Büşra Büyükşen, olay sonrası komşulardan yardım istedi. Komşularının otomobiline binen Büyükşen, jandarmaya giderek, olayı anlattı. Eve gelen jandarma ekipleri, Necla-Metin Büyükşen çiftinin cansız bedenlerini buldu. Büşra Büyükşen de sağlık görevlilerince ambulansla Konya Numune Hastanesi'ne kaldırıldı.
Olayın ardından ellerinden ve kıyafetlerinden alınan svap örneklerinde barut izine rastlanan çiftin oğulları Uğur ve eşi Betül Büyükşen ile anne ve babasının katledilmelerine tanık olan Büşra Büyükşen (24), şüphe üzerine gözaltına alındı. 3 kişi, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
JASAT ÖZEL EKİP KURDU Jandarmanın yaklaşık 3 yıldır yürüttüğü çalışmalarda, katil zanlısına ulaşılamadı. Çiftin çocuk doktoru oğlu Osman Büyükşen ise cinayetin aydınlatılabilmesi için sosyal medyada ve televizyon programlarına katılarak anne ve babasının katilini arıyor. Osman Büyükşen’in girişimlerinin ardından Jandarma Genel Komutanlığı’nın talimatıyla Konya İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) bünyesinde kurulan özel ekip, cinayeti çözmek için çalışma başlattı.
‘BELİRSİZLİKLERLE YAŞAMAK BİZİ ÜZÜYOR’ Aile olarak her gün belirsizlik yaşadıklarını ifade eden Metin Büyükşen’in kardeşi Fatih Büyükşen, "Devletimiz sesimizi duydu. Jandarmanın özel bir ekip oluşturması, kalbimize biraz su serpti. Yeğenim Osman Büyükşen çok mücadele etti. Jandarmanın kurduğu özel ekip çalışmalarına başladı. Tez zamanda çözüleceğine inanıyorum. Devletimize güveniyoruz. Ama bundan önceki yaşadığımız süreç anlatılamaz. Bir boşlukta, ümidimizi kaybetmiş bir şekilde artık bu faili meçhule doğru mu gidiyor diye düşünüyorduk. Zamanında olay yeri inceleme yapılırken yapılan hatalar süreci uzattı. Büşra’nın çıktım dediği pencereyi savcı incelemiyor. Ailenin tek sağ kalan görgü tanığı Büşra. Orada parmak izi, ayak izin çalışması yapılmıyor. Orada çalışma yapılsa delil bulunmasa Büşra’yı o zaman tutuklarsın. Ama biz 3 yıldır Büşra biliyor saklıyor mu? Acaba biri tehdit mi ediyor diye aile şüphe içinde. Uğur’dan şüphelendik, Büşra’dan şüphelendik. Her gün bu belirsizliği yaşamak bizi üzüyor" dedi.