Bunlar turist değil, dolandırıcı! Yok böyle bir hile!
Antalya'da yabancıların satın aldığı evleri haftalık kiralayan bazı turistlerin, özellikle 5 yıldızlı otellerde kullanılan renkli bileklikleri temin edip, bu tesislerde hiçbir para ödemeden hizmet aldıkları ortaya çıktı.
İngiliz Roxanne Balciunas'ın 2 çocuğu ile birlikte Aydın'ın Kuşadası ilçesinde bir tesise ait eski bilekliği takarak, 5 yıldızlı otelin tüm imkanlarından ücretsiz yararlandığına dair sosyal medyadan yayınladığı video sonrası; bu yöntemi birçok turistin kullandığı belirlendi. Yabancıların Türkiye'de satın aldıkları mülkleri, apart otel gibi 1 veya 2 haftalık süreyle kendi ülke vatandaşlarına kiraladığı, bu turistlerden bazılarının da otellere ait eski bileklikleri takıp, müşterisi gibi ücretsiz yiyip içtiklerine yönelik çok sayıda vaka tespit yapıldı. Antalya'da 5 yıldızlı bir otel zincirinin yönetim kurulu üyesi Tolga Cömertoğlu, sosyal medyadan turizmci ve otel sahiplerini uyardı. Yerleşik yabancıların aldıkları evleri yine yabancı turistlere kiralamaya başladıklarını söyleyen Cömertoğlu, otellerde eskiden konaklayan misafirlerin bazılarının da buraları kiralayıp, geçmişten kalan kol bantlarıyla otellere girip tüm günlerini burada geçirip, akşam bu evlere döndüklerini söyledi. Dikkat etmekte fayda olduğunu belirten Cömertoğlu, "Tüm Antalya'ya zararı olan bir hareket başlangıcıdır bu" dedi.
DHA'nın haberine göre yerleşik yabancıların kurallara uyması gerektiğini, uyulmazsa hem sosyoekonomik hem kültürel hem de güvenlik problemleri oluşacağına dikkat çeken Cömertoğlu, "Dünyanın neresinde olursanız olun 90 veya 180 günden fazla kalırsanız, oradaki turistik misafirliğiniz sona erer. Oranın milli sermayeleri olan yolları, suyunu kullandığınız için vergi mükellefi olursunuz. Onun haricinde 90 veya 180 günden fazla kalırsanız, ikamet izni almak zorundasınız. Bir mülkiyetiniz varsa 1 seneden kısa kiraya veremezsiniz. Eğer 1 seneden uzun da veriyorsanız o ülkenin stopaj, kira gibi vergi kanunlarına göre vergisini ödersiniz. Kısa dönemli kira için özel bir işletme belgesi almanız gerekir" diye konuştu. Her gün Antalya Havalimanı'ndan rekorlar kırıldığına dair resmi veriler açıklandığını söyleyen Cömertoğlu, "Ama bütün otelcilere soralım. Kemer'den Alanya'ya kadar yüzde 10-15'e varan forcast dediğimiz doluluklarda düşme var. Ülkeye gelenler sayı rekoru kırıyor, otellere veya konaklama sektörüne gelenler yüzde 10-15 düşüş gösteriyor. Yabancı yerleşik misafirlerin aldığı mülkleri, kendi içlerinde kiraladıklarını duyuyoruz. 9-10 kişi aynı evde kalıyor, 1-2 hafta kiralıyorlar ve hiçbir şekilde vergi de ödemiyorlar" dedi. Alanya'da 56 daireli bir apartmanda yaşayan bir arkadaşından örnek veren Cömertoğlu, "Dairelerin yüzde 80'ini yabancılar aldı. Kendileri hiç gelmiyor, sürekli kiralıyor. Üstüne aidatlarını bile ödemiyorlar. Yabancı oldukları için, ülkede olmadıklarından dolayı aidat icra işlemi başlatılamıyor. Bu iş ekonomik başlar, sosyokültürel devam eder. Kural ve kanunların derhal konulması lazım. Büyük otelcilerden önce küçük otelcilerimiz, pansiyoncuları etkileyecek bir şeydir bu, ayrıca güvenlik sorunu. O evde kaç kişi ve kimler kalıyor? Bütün oteller, pansiyonlar resmi belgeli bütün konaklama tesisleri, emniyet ve jandarmaya anında bilgileri geçiyoruz" diye konuştu.
İngiliz kadının yaptığını dolandırıcılık olarak nitelendiren Cömertoğlu, "Bir İngiliz kadın dalga geçer gibi anne-babasını mayıs ayında kaldığı otele yerleştirip, nasıl günlerce bedava hizmet, yemek aldığı, yediği içtiğini yazmış. Bu komik bir şey değil esasında, büyük bir dolandırıcılık. Ücreti ödenmiş olsaydı; bu ülkenin geliri olacaktı. Biz de birkaç olay yaşadık. Biz ayda bir bileklikleri değiştiriyoruz. Kol bandını almış, hatta kol bantlarının satıldığını bile düşünüyoruz. Buraya girmeye çalışan bir Rus misafir, kapıda yakalandı. Daha önceleri bir otelimizde kalmış. Arkadaşlar, kol bandı renginin farklı olduğunu görmüş ve kapıda tutmuşlar. Bu arkadaşlar vergisiz, kanunsuz, işlemsiz kimin kaldığı belli olmadan kendi dairelerini kiralıyor. Buna bir düzen, kural gelmeli" dedi.
Bu olaylara yönelik turizmciler için 'Oh iyi olmuş' gibi yaklaşımda bulunanlara sitem eden Cömertoğlu, "Çok üzülüyorum, turizmi düşman olarak görüyorlar, hele ki her şey dahil turizmi. Turizmcinin faydasını anlatamıyoruz. 50 milyar dolar turizm getirisinin 40 milyar doları tamamen konaklama sektörünün vatandan, milletten alımına gidiyor. Bizim ithal kullandığımız oran en fazla yüzde 10'dur. Sütü, ekmeği, peyniri, balığı içeceğinin birçoğunu, inşaat ve deterjan malzemelerini ülkemiz üretiminden alıyoruz. Kars'taki mandıracı arkadaş bilmiyor. Mandıracılığın yüzde 35'i, balıkçılığın yüzde 54,97'sini, gıda, içecek ve tütün üretiminin yüzde 33,66'sını turizm sektörü alıyor. Aynı şekilde büyükbaş hayvancılığın yüzde 30'u gibi daha neler sayabiliriz. Turizmciye tepkiniz var ama bilmiyorsunuz vatana, millete nasıl faydası olduğunu. Turizmciler en kötü gününde çiftçinin de mandıracının da büyükbaş hayvancının da balıkçının da dostuyuz" diye konuştu.