Bilmeden bağışladığı kitap nadir bir eser çıktı
Bursalı koleksiyonerin nadir bir eser olduğunu bilmeden bağışladığı "Dede Korkut Kitabı" Türkologların araştırma kaynağı oldu.
du. Muradiye Kur'an ve El Yazmaları Müzesi'ne 2018'de bağışlanan eser, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edildi ve tıpkıbasımı yapıldı. Araştırmacılar, daha önce Dresden, Vatikan, Türk Tarih Kurumu ve Günbed nüshalarıyla bilinen eserin harekeli yeni nüshası üzerinde çalışmalara başladı. Eserin orijinalini müzeye bağışlayan İbrahim Koca, Bursa'daki Kapalı Çarşı'da antikacılık yaptığını ve yaklaşık 42 senedir bu mesleğin içinde olduğunu söyledi. Koca, Türk ipek iğne oyaları koleksiyonu oluşturduğunu, Bursa Büyükşehir Belediyesinin Uluslararası İğne Oyası Festivali'nin organizasyonunda ve jürisinde yer aldığını kaydetti.
Fadıllı köyünden bir hocanın zaman zaman kendisine el yazması kitaplar getirdiğini belirten Koca, Dede Korkut eserinin eline geçme hikayesini şöyle anlattı:
"Bu eser geldi. Bunun da Dede Korkut hikayesi olduğunu kendisi Osmanlıca ve Arapça bildiği için bana iletmişti. Bursa Büyükşehir Belediyesinin de Muradiye'de el yazma eserleri müzesi açacağından haberdardım ve elimde bayağı bir eser vardı. Bunların içinde el yazması Kur'an-ı Kerimlere kadar pek çok eser bulunuyordu."
İbrahim Koca, müzeyi gezen koleksiyoner Mehmet Yayla'nın dikkatiyle eserin farkına varıldığına işaret ederek, "Dede Korkut nüshasını verirken nadir bir kitap olduğunu bilmiyordum. Ben kitap koleksiyoneri değilim" şeklinde konuştu. Üniversitelerden akademisyen hocalara bilgi verilmesiyle konunun duyulmaya başladığını söyleyen Koca, "Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz ve Prof. Dr. Semra Alyılmaz hocalarımız çok bilge bilim insanları, bu süreçte o kadar çok faydaları oldu ki, ben buradan şahsım adına onlara çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Araştırmacı-yazar Beşir Ayvazoğlu ise böyle bir yazmanın bulunduğunu duyduğunda çok sevindiğini ve üzerine yapılan çalışmalardan haberdar olmak istediğini dile getirdi. Eserin Türk kültürü açısından çok önemli olduğuna dikkati çeken Ayvazoğlu, "Dede Korkut kitabı, Türk kültürüyle herhangi bir şekilde uğraşan herkes için en önemli kaynaklardan biridir. Yani Dede Korkut kitabına nüfuz etmemiş bir kültür adamı, bir Türk aydını düşünemiyorum" dedi. Ayvazoğlu, kitabın Vatikan, Dresden ve Ankara nüshalarının bilindiğini anımsatarak, "Tabii eski dilde, eski Türkçe ile yazıldığı için okunma problemi olan kelimeler vesaire de vardı. Yeni bir nüshanın bulunması aynı zamanda daha önceki nüshalarda okunamayan bazı kelimelerin harekeli olduğu için daha rahat okunabilmesini sağlaması bakımından önemli" değerlendirmesini yaptı.
Eserin Bursa'da bulunmuş olmasının da ayrıca önemini vurgulayan Ayvazoğlu, şunları kaydetti:
"Türkologlar, dilciler bunun üzerinde uzun yıllar çalışacaklar. 'Diğer nüshalara nazaran ne getirdi, farkları nelerdir, hangi problemler çözüldü, dil açısından ne gibi katkılar sağlıyor?' gibi sorulara bu nüshadan hareketle rahatlıkla cevap verebilecekler. Yani böyle bir eserin ne kadar farklı nüshası bulunursa Türk kültürü açısından o kadar önemlidir ve sevinç kaynağıdır."