Beyrut faciasında dikkat çeken komplo teorileri
Lübnan'ın başkenti Beyrut'u savaş alanına çeviren patlamaya ilişkin birçok komplo teorisi gündeme geldi. İşte öne çıkan o iddialar...
Rus işadamı İgor Greçuşkin tarafından 7 yıl önce Beyrut’a getirilen, ancak Greçuşkin’in iflas etmesinin ardından içindeki 2750 ton amonyum nitrat ile limanda sahipsiz bırakılan geminin ‘bilerek’ burada bırakıldığı öne sürülüyor. Bu teoriye göre, patlayıcı madde yüklü bu gemi, düzmece bürokratik gerekçelerle burada Hizbullah tarafından kullanılması için burada bırakıldı. Rus Rosbalt haber ajansı, feci infilakın, İsrail’in Beyrut Limanı depolarda bulunan Hizbullah silahlarını yok etme operasyonu olabileceğini yazdı.
Hürriyet'ten Nerdun Hacıoğlu'nun haberine göre Rusya’da muhalif çizgideki ‘Novaya gazeta’ gazetesi, “Hizbullah’a bağlı adı açıklanmayan bir kaynağa göre, Beyrut Limanı’ndaki 12. deponun içinde, Hizbullah’ın İsrail’e karşı kullandığı çok sayıda uzun menzilli füze vardı. Bunlar İran’dan, gizlice buraya nakledilmişti. Ancak insan hatası yüzünden çıkan yangın neticesinde, yakınında bulunan tüm patlayıcı maddeler infilak etti” iddiasını ortaya attı.
Lübnan Güvenlik Servisi Başkanı Abbas İbrahim’in açıklaması da oldukça dikkat çekici. Patlamanın ardından gündeme gelen “İlk önce depodaki havai fişekler ateş aldı” iddiasını reddeden İbrahim, “Patlamayı tetikleyen havai fişek değil, oradaki başka bir madde alev aldı” diye konuştu.
Rus Novaya Gazeta gazetesi ise, patlamanın şimdi meydana gelmesini ‘manidar’ buldu. Hizbullah’ın Lübnan’da işlediği suçları araştıran Birleşmiş Milletler Komisyonu’na işaret eden gazete, 7 Ağustos’ta eski Lübnan Başbakanı Refik el Hariri’nin, 2005 yılında suikast sonucu öldürülmesi araştırmasının sonuçlarının yayınlanacağını yazdı. Suikasttan Hizbullah ile Suriye’nin sorumlu tutulduğu hatırlatıldı.