BDDK'da kredilerde ihtiyatlı risk oranını düşürdü
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu bireysel krediler ve konut kredilerinde sermaye yeterliliği hesaplamasında uygulanan ihtiyatlı risk ağırlıklarının düşürüldüğünü bildirildi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların sermaye yeterliliği hesaplamasında bireysel kredilere ve konut kredilerine uygulanan ilave risk ağırlıklarını kaldırdı.
BDDK’dan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Bilindiği üzere, finansal piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması ve kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması amacıyla alınan koordineli makro ihtiyati tedbirler kapsamında, bankaların sermaye yeterliliği hesaplamalarında bireysel kredilere ve konut kredilerine uluslararası minimum standartlara oranla daha ihtiyatlı risk ağırlıkları uygulanmaktaydı.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda, 19/9/2024 tarihli ve 10964 sayılı Kurul Kararı ile Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik (Yönetmelik) uyarınca sermaye yeterliliği standart oranlarının hesaplamalarında;
İhtiyaç kredilerine,
Bireysel kredi kartlarına,
Tüketicilere kullandırılan binek araç edinimi amaçlı taşıt kredileri ile taşıt teminatlı kredilerine ve yapılacak finansal kiralama işlemlerine,
Tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının malik olduğu en az bir konutunun bulunması halinde bu kişilere konut edinmeleri amacıyla kullandırılan ikamet amaçlı gayrimenkul ipoteği ile teminatlandırılan kredilere ilişkin daha ihtiyatlı risk ağırlıklarının belirlendiği 31/7/2023 tarihli ve 10630 sayılı Kurul Kararı ile 24/8/2023 tarihli ve 10655 sayılı Kurul Kararının ilga edilip söz konusu kredilere Yönetmelikte belirlenen risk ağırlıklarının uygulanmasına karar verilmiştir."
DAHA ÖNCE NE KARAR VERİLMİŞTİ?
BDDK, 31 Temmuz 2023’te yaptığı düzenlemeyle, sermaye yeterliliği standart oranları hesaplamasında dikkate alınan risk ağırlıklarını, ihtiyaç kredileri, bireysel kredi kartları, taşıt kredileri ile taşıt teminatlı krediler ve tüketiciler ile yapılacak finansal kiralama işlemleri açısından artırılmasına karar vermişti.
Bu işlemlerde standart yaklaşımın kullanılması durumunda bankaların risk ağırlıkları yüzde 150 olarak uygulandığından kredi faizlerinde yükselişe ve böylece kredi arzında olduğu gibi talebinde sınırlandırmayı hedefleyen bir uygulama olmuştu. İç talebi de sınırlamıştı.