Araştırma şirketleri: Evet de Hayır da bıçak sırtında
Referanduma bir hafta kala, üç araştırma şirketi yöneticisi, evet ve hayır’ın neredeyse eşit olduğu tespitini yaptı.
ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu, referandum sürecinde “Hayır blokunun performasının daha yüksek olduğunu” söyledi. SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı, “Tek adam tehlikesi seçmeni etkiledi, 51 küsur oranında hayır bekliyorum” derken Murat Gezici, “Yaptığımız araştırmada yüzde 53.3 evet, 46.7 hayır görünüyor” diye konuştu.
Türkiye, otoriterliğin kalıcılaşmasını hedefleyen anayasa değişikliği ile ilgili tercihini bir hafta sonra yapacak. Anketlerin büyük çoğunluğu evet ve hayır oylarının başa baş olduğunu ve sonucu kararsızların belirleyeceğini söylüyor. 1 Kasım seçimlerinde büyük bir başarısızlık sergileseler de herkesin gözü kulağı anketlerde. Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş kamuoyunun önde gelen anket firmalarının patronlarıyla görüştü.
GEZİCİ ARAŞTIRMA GENEL MÜDÜRÜ MURAT GEZİCİ:
- Referandum sonucuna ilişkin bir tahmininiz var mı?
Yaptığımız araştırmada yüzde 53.3 evet, 46.7 hayır görünüyor. Aslında evetçilerin sayısı hemen hemen aynı ama sandığa gitmeyenlerin oldukça yüksek olduğu görünüyor. Türkiye’de 15 Temmuz sonrası milliyetçilik arttı. Muhalefet toplumu konsolide etmekte zayıf kaldı. Merkez sağ seçmen yüzde 70 görünüyor. Referandum sonucunu belirleyecek seçmen kitlesi AKP ve MHP’ye oy vermiş merkez sağ seçmen kitlesi. Muhalefet merkez sağ seçmenin kaygılarını giderecek tutum geliştirmekte başarılı olmadı. MHP tabanının yüzde 55’i, HDP seçmeninin de yüzde 15’i evet veriyor. Sandığa gitmeyen yüzde 15- 17 oranında bir kitle var. Bu seçmen öğrenilmiş çaresizlik yaşıyor, bu seçmene muhalefet umut olamadı. 14 yıllık AKP iktidarının her seçimi kazanması, Erdoğan’ın karizması, muhalefet liderlerine güvenin azalması, kendilerini iktidara taşıyacaklarını ummadıkları için ‘bir oyumla bir şeyi değiştiremem’ dedirtiyor. Sandığa gitmeyenlerin yüzde 55.9 ‘bir oyumla bir şeyi değiştiremem’ diyor. Sandığa gitmeyenlerin yüzde 44’ü genç. Bu gençlerin eğitim, kültür, gelir seviyesi azaldıkça sandığa sahip çıkma, liberal demokrasiye sahip çıkma artıyor. Eğitim, kültür, gelir arttıkça sandığa ve liberal demokrasiye güven azalıyor. Halk Erdoğan’dan korkmuyor. Aksine toplumun çoğunluğunda 15 Temmuz’dan sonra Erdoğan’a güven arttı. Onu doğal bir lider gibi görmeye başladıklarını görüyoruz. 15 Temmuz olmasaydı hayırlar yüzde 60-65 bandındaydı. 15 Temmuz öncesi başkanlığa destek 35, maksimum 37 civarındaydı. Son dönemde ülkenin bekası için, ülkenin daha iyi bir ekonomiye sahip olması için seçmenin ‘evet’ dediği görüyor. Özellikle MHP’nin ‘hem devlet için hem millet için evet’ söyleminin etkili olduğu görülüyor. Özellikle iktidar mensuplarının haç ile hilalin karşı karşıya geldiği, ülkemize haçlı seferinin cephe aldığı söylemi, Papa ve Avrupa liderlerinin bir araya geldiği görüntüleri etkili oluyor. Erdoğan ayrıca 14 yıllık AKP iktidarının hizmetlerini anlatıyor. Yaş yükseldikçe bu propagandaya kabul artıyor. Zaten orta yaş üstü kararsızlık fazlaydı. Bu da o seçmenleri evete itiyor. Seçmenin referandumda oylanacak değişikliği bilme oranı sadece yüzde 55. Yüzde 45’i bilmiyor. AKP’lilerin ise yüzde 80’i referandum içeriğini asla bilmiyor. Erdoğan’ın karizmasından ötürü, ‘o yapıyorsa bir bildiği vardır’ diye oy verenler yüksek bir oranda.
- Kampanyanın yıldızı kim oldu sizce?
Erdoğan, tekrar doğdu. Çünkü MHP’yle ve MHP tabanı ile barıştı. 14 yıllık iktidarı boyunca Türk milliyetçileriyle, ülkücülerle arasına mesafe girmişti. Bunu kapatmış oldu. Referandumun kazananı Erdoğan olacak. Hayır çıksa bile kazanan o olacak. Çünkü milliyetçilerin ona oy verdiği görülüyor. Yüzde 55’inin desteğini alıyor.