Alanya'da bulundu; eşi benzeri yok
Antalya'nın Alanya ilçesinde Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan Alanya Kalesi'nde, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın ailesiyle yaşadığı saraydaki kazı çalışmaları, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Eravşar başkanlığında yürütülüyor.
Bu seneki kazılarda son derece önemli, ünik (eşi olmayan) bir parça tespit edildiğini de belirten Prof. Dr. Eravşar, 'Bu şekilde bir plaka çini, Selçuklu çini sanatında bu zamana kadar çıkmamıştı' dedi.
Alanya'nın, Pamfilya ile Kilikya bölgesi arasında yer alan geçiş koridorunda M.Ö. 4'üncü yüzyılda, Helenistik dönemde kurulduğunu belirten Prof. Dr. Osman Eravşar, 1221 tarihinden itibaren kentin Selçuklu idaresine girdiğini, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat için önemli bir yere sahip olması nedeniyle surların inşası, sarayın restorasyonu gibi imar çalışmaları yapıldığını anlattı.
Bu sarayın birçok açıdan önemli olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Eravşar, "Ama bizim için önemli olanı Anadolu'da bugüne kadar kitabesi olan, tarihi bilinen tek saray Alanya sarayı" diye konuştu.
Selçuklu'nun kışlık başkenti olarak kullanılan kentin, yoğun imar çalışmasına sahne olduğundan zengin arkeolojik materyaller verdiğini aktaran Prof. Dr. Eravşar, İçkale'ye girişte yapılan arkeolojik kazılarda, hamam olarak düşülen alanın sarayın bir parçası, Alaaddin Keykubat'ın ailesiyle yaşadığı alan ile altının da sarnıç olduğunun tespit edildiğini söyledi.