2.5 yıl sonra maskesini çıkardı, acılarını paylaştı
Ailesiyle birlikte Yeni Zelanda'daki White Island yani Beyaz Ada Yanardağı'na düzenlenen tura katılan genç kadının hayatı, yerel saatle 14:11'de yaşanan devasa patlamayla değişti.
Yeni Zelanda'daki White Island yani Beyaz Ada Yanardağı, 9 Aralık 2019 günü yerel saatle 14:11'de patladı. Öğleden sonra yanardağın patlamasıyla mantar görünümlü devasa gaz, buhar ve kül bulutu 3 bin 600 metreden fazla yükseldi. Patlama öncesinde adada 50 kişinin olduğu düşünülüyordu. Olayın dehşeti, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya şok dalgaları gönderdi. Aileler, sevdiklerinin hayatta kalıp kalmadığını bir an önce öğrenmek istiyordu. Patlamanın ardından ilk belirlemelere göre beş kişinin öldüğü tespit edildi, daha sonra bilançonun çok daha kötü olduğu ortaya çıktı. 22 kişinin ölümüne ve 25 kişinin ciddi şekilde yaralanmasına neden olan patlama, 1886'da Tarawera Dağı'nın patlamasından bu yana Yeni Zelanda'nın en ölümcül volkanik felaketi oldu. 25 kişi adadan kurtarıldı. Bu kişilerden bazılarının vücutlarında çok ciddi yanıklar vardı. İşte kurtulanlardan biri de Stephanie Browitt'ti.
VÜCUDUNUN YÜZDE 70'İ YANDI
White Island yanardağından kurtulan Stephanie Browitt, vücudunun yüzde 70'inde yanıklar olduğundan beri ilk kez yüz kompresyon bandajını çıkardı ve daha önce hiç görülmemiş, yaralarının tüm ciddiyetini gösteren bir şekilde görüntü verdi.
KIZ KARDEŞİ VE BABASIYLA GEZİYORDU
Avustralya'nın Melbourne kentinde yaşayan aile, kruvaziyer şirketi tarafından sunulan bir etkinlik kapsamında volkana günübirlik bir geziye çıkmışlardı. Royal Caribbean gemi turu kapsamında yolculuğa çıkan aile, hayatlarının belki de en güzel günlerini geçiriyorlardı. Stephanie'nin annesi Marie, iki kızı ve kocası keşfe çıkarken gemide kalmaya karar verdi.
KRATERDEN SİYAH BİR DUMAN YÜKSELDİ
Ama tam kraterden ayrılırlarken, ortasından siyah bir duman çıktığını gördüler. Stephanie, "Yalnızca birkaç saniye sonra, tur rehberinin 'Koşun' diye bağırdığını duyduk" diye anlattı. O anda koşmaya başladıklarını anlatan Stephanie, kabus gibi anları hatırlarken "Arkadan geliyordu ve yaklaştıkça daha da yükseliyordu ve tüm kayaların sesini duyabiliyorduk. Yere çarpan taşların sesini ve çığlıkları..." ifadelerini kullandı.