Ukrayna'dan Türkiye açıklaması

Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı, Ekonomik Kalkınma ve Ticaret Bakanı Stepan Kubiv, Ukrayna ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşmasının (STA) bir an önce imzalanmasını beklediklerini, bu anlaşmanın, iki ülkenin ekonomik ilişkilerinde çok önemli, tarihi bir aşama olacağını bildirdi. Kubiv konuşmasında ayrıca, "Rusya`nın (Kırım`ı) ilhakı olmasaydı, Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticaret hacmi 12 milyar dolar olacaktı" dedi.

Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Stepan Kubiv, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) düzenlediği Türkiye-Ukrayna İş Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ilişkilerin son 27 yıl ile sınırlı olmadığını, iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin 100 yılı aştığını söyledi.
 
İki ülke arasındaki ticaret hacminin arttığını belirten Kubiv, Ukraynalı ve Türk iş adamlarının, sorunlarını çözmek için bir platform kurduğunu, iki ülkenin ticaret odalarının etkin olacağı bu platform sayesinde ticaretteki sorunların daha hızlı ve etkin şekilde çözüleceğini kaydetti.
 
Ukrayna'nın Avrupa Birliği (AB) ve Kanada ile ticari anlaşmalar yaptığını anımsatan Kubiv, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Ukrayna ile Türkiye arasında STA'nın bir an önce imzalanmasını bekliyoruz. Bu anlaşma, iki ülkenin ekonomik ilişkilerinde çok önemli tarihi bir aşama olacak. STA mutlaka imzalanacak. Çünkü Cumhurbaşkanlarının siyasi iradesi, hükümetimizin isteği ve Ukrayna'da ilgili mevzuat temeli mevcut... Bu anlaşma, uzun vadeli bir program olduğu için önümüzdeki 30-50 yılın ekonomik ilişkilerini kapsayacak. Rusya'nın (Kırım'ı) ilhakı olmasaydı, Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticaret hacmi 12 milyar dolar olacaktı."
 
Kubiv, Türkiye ile birlikte katma değerli projeler gerçekleştirebileceklerini, altyapı, makine ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda üçüncü ülkelerde ortak işler yapabileceklerini anlattı.
 
"TÜRK DEĞİRMENLERİNİ ALIP UKRAYNA'YA GÖTÜREBİLİRİZ" 
 
Stepan Kubiv, Türk yetkililerle görüşmelerde, Türkiye'nin transit konumunu da ele aldıklarını, Azerbaycan, Moldova, Belarus, Gürcistan ve Katar gibi ülkelere yönelik ortak ticaret yapabileceklerini söyledi.
 
Kubiv, Ukrayna'nın, GSYH'sinin son 9 çeyrektir artış gösterdiğini ve Türkiye'nin sahip olduğu büyüme oranını yakalamayı hedeflediğini kaydetti.
 
 Türk ve Ukraynalı iş adamları arasındaki etkileşimin artması gerektiğini belirten Kubiv, şu görüşleri dile getirdi:
 
"Sektörel iş birliğine geçmemiz gerekiyor. Turizmden iş turizmine geçiş yapmalıyız. Bu sağlık ve endüstri turizmi olabilir. Bunlar sayesinde imkanlar çoğalır. İş adamlarını ilgili meslektaşları ile buluşturarak sorunlara çözüm bulmaya gayret ediyoruz. Türkiye, un konusunda ilk sırada yer alırken, buğday konusunda alt sıralarda yer alıyor. Ukrayna ise buğday konusunda üst sıralarda yer alırken, un konusunda alt sıralarda bulunuyor. Türk değirmenlerini alıp Ukrayna'ya götürebiliriz, böylece ortak ticaret yapabiliriz, böylece katma değer sağlanmış olur. Yeni bir ortak iş yaratmak için çaba gösterelim ve yeni bir tarih yazalım."
 
"TÜRK İŞ ADAMLARININ UKRAYNA'DAKİ YATIRIMLARI 3 MİLYAR DOLAR" 
 
Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Işık Yılmaz Batur da Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın ciddi bir ticari potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin zorlu dönemlere rağmen sürekli büyüdüğünü, gelecek dönemde de yüksek oranlı büyüme kaydedeceğini söyledi.

Batur, 24 Haziran'da Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtiğini hatırlatarak, sistemin en temel artısının hızlı karar verebilme olduğuna işaret etti.
 
Bu yılın ikinci çeyreğinden itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulduğunu ifade eden Batur, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"ABD'de Fed’in uyguladığı faiz artışı, uluslararası sermaye dalgalanmaları, ülkemizde de etki gösterdi. Döviz kurlarındaki spekülatif artış, büyümenin yavaşlamasına, enflasyon ve faizartışına sebep oldu.

Reel kurun gelmiş olduğu rekabetçi seviye, turizm ve ihracat rakamlarını hızlı bir yükseliş eğilimine soktu. Dolayısıyla son çeyrekte cari açıkta belirgin bir gerileme yaşıyoruz. Biz bunu ekonomik faaliyetlerimizde ılımlı bir dengelenme sürecinden geçiş olarak değerlendiriyoruz. Düşük kamu ve hanehalkı borcumuz var. Disiplinli maliye politikamızı ortaya koyduk. Dünya pazarlarına açık bir ihracatçı yapımız ve hızlı karar alma sistemimiz var. 20 Eylül'de açıklanan Yeni Ekonomi Programı (YEP), bütün bunların üzerine inşa edilmiş, ayakları yere basan bir program olarak ortaya kondu."

Batur, iki ülke arasındaki ticaretin yıldan yıla arttığını, Türk iş adamlarının Ukrayna'daki yatırımlarının tutarının 3 milyar dolar civarında olduğunu, Ukrayna'da prestijli projelere imza atan Türk iş adamlarının toplam 159 projede 6 milyar dolara yakın iş yaptığını anlattı.
 
Turizm alanındaki ilişkilerin ilerlemesinden memnuniyet duyduklarını ifade eden Batur, "2018'in ilk 5 ayında 380 bin civarında Ukraynalı turisti ağırladık. İkili ticari ilişkilerimize yeni bir boyut kazandıracak şey, özel-kamu iş birlikleri... Son dönemde iyi noktalara geldik. Ulaştırma ve sağlık gibi alanlarda sonuç odaklı iş birlikleri yapıyoruz. Kasım ayı sonunda Ukrayna'da yapacağımız çalıştayla bu tür ortak alanları belirleyeceğiz. Türkiye ile Ukrayna arasındaki ticareti, 2023 yılında 10 milyar dolara çıkarma hedefimiz var. Bunu gerçekleştireceğimizden kuşkumuz yok." şeklinde konuştu.
 
"STA'NIN İMZALANMASI VE YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ EN BÜYÜK TEMENNİMİZ" 
 
DEİK Türkiye-Ukrayna İş Konseyi Başkanı Rasim Bekmezci ise  Ukrayna'nın, Karadeniz havzasında stratejik bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Uzun  zamandır Türkiye  ile Ukrayna arasında imzalanamayan STA'nın imzalanması ve  yürürlüğe girmesi en büyük temennimizdir. STA, ticaret hacmimizi artırmak ve  haksız rekabeti önlemek açısından çok önemli. Bu anlaşmanın en kısa zamanda  imzalanacağına inanıyoruz. Böylece Ukrayna  Türkiye’den, Türkiye de Ukrayna’dan  daha fazla yatırımcı alacaktır." ifadelerini kullandı.

Forum kapsamında, "Türkiye-Ukrayna Ticari ve Ekonomik İş Birliğinin  Geliştirilmesinde Öncelikli Konular ve Karşılıklı İşbirliği İmkanları" başlıklı  bir panel de gerçekleştirildi.

AA