Orta Vadeli Program'a uzmanlardan ilk yorum

Orta Vadeli Program'a uzmanlardan ilk yorum
Güncelleme:

2022-2024 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ı değerlendiren İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sefer Şener, ''OVP‘nin birkaç veri dışında makroekonomik rakamları oldukça gerçekçi.'' dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve 2022-2024 dönemini kapsayan OVP ile temel ekonomik büyüklükler ve hedefler belirlendi.

BÜYÜME TAHMİNİ

Buna göre, büyüme için bu yıl gerçekleşme tahmini yüzde 9 olurken, ekonominin 2022'de yüzde 5, 2023 ve 2024 yıllarında ise yüzde 5,5 büyüyeceği öngörüldü.

ENFLASYONDA DÜŞÜŞ ÖNGÖRÜSÜ

Enflasyonun bu yıl yüzde 16,2 olacağı tahmin edilirken, enflasyon hedefi gelecek yıl için yüzde 9,8, 2023 için yüzde 8, 2024 için yüzde 7,6 olarak belirlendi.

BÜTÇE AÇIĞI İÇİN 2.9 TAHMİNİ

Bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının 2022'de yüzde 3,5, program dönemi sonunda ise yüzde 2,9 olarak gerçekleşeceği öngörüldü.

İŞSİZLİK RAKAMLARI

Programda, işsizlik oranının bu yıl sonunda yüzde 12,6 olacağına yer verilirken, gelecek yıl hedefi yüzde 12, 2023 yılı için yüzde 11,4 ve 2024 için ise yüzde 10,9 olarak tahmin edildi.

İHRACAT VE İTHALAT

İhracatın, 2021 sonunda 211 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilirken, 2022'de 230,9 milyar dolar, 2023'te 242 milyar dolar, program sonunda 255 milyar dolar olması hedeflendi. İthalatın, 2021 sonunda 258 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2022'de 282,7 milyar dolar, 2023'te 294 milyar dolar, 2024'te de 309 milyar dolar olması öngörüldü. 

UZMANLARDAN "OVP" DEĞERLENDİRMESİ

Uzman isimler Orta Vadeli Programı Hürriyet'e değerlendirdi.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sefer Şener:

OVP‘nin özellikle birkaç veri dışında makroekonomik rakamları oldukça gerçekçi. Büyüme bu yıl için yüzde 9 olarak gösterilirken 2022’de yüzde 5 büyüme hedeflenmektedir. Daha sonraki yıllarda da bu rakam üzerinde bir büyüme hedeflendiğine göre istihdam oluşturması açısından yüzde 5 üzeri rakamlar pozitiftir. İstihdam artışı ve işsizlikte azalma hedeflenmiş görünmektedir. Büyüme odaklı bir programın ağır bastığını görüyorum.

GELECEK YILDAN İTİBAREN OLDUKÇA GERÇEKÇİ

Daha önceki OVP’lere göre enflasyon tahmininin daha yukarı olduğu görülmektedir. Bu durum faiz açısından da önemli. Gelecek yıldan itibaren enflasyon tahminleri oldukça gerçekçi. Yalnızca işsizlik ve istihdam rakamları açısından tahminlerin iyimser olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde ciddi anlamda istihdam politikalarında değişiklikler yapılması gerekir.

Diğer taraftan petrol fiyatlarının önümüzdeki yıllarda gevşeyici, dolar/TL tahminlerinin ise 2021 yılı için iyimser ama 2023 yılı için biraz daha düşük kalacağı tahmin edilmiş. Eğer ekonomiler toparlanmaya devam ederse petrol fiyatlarının daha yukarı da olacağını göreceğiz.

BÜYÜMENİN ANA MOTORU İHARACAT

İhracat ile ilgili tahminin beklenildiği gibi 210 milyar doların üzerine çıkması yüksek bir olasılık. İhracat tahmininin son derece yakın olduğunu görüyoruz. Gelecek yıl yaklaşık 230 milyara çıkacağı öngörülüyor. Burada önemli olan şu ki; ihracatın artış hızının ve yukarı ivmelenmenin artacağı vurgulanıyor. Dolayısı ile büyümenin ana motorunun ihracat olacağı görülmekte. İhracat noktasında çok rahat ulaşılacak hedefler belirlenmiş.

OVP'de geleceğe dair umut veren göstergelerden biri de cari işlemler dengesi. Gelecek yıl 2.2 seviyesine gerileyeceği daha sonraki yıllrda da kritik seviye olan 1.5'in altına gerileyeceği öngörülmüş. Bu açıdan bakıldıında OVP ile birlikte cari açığın da her geçen yıl azalacağı planlanmış.Eğer beklenen ramalar elde edilirse kur stabilizasyonunda etkisi olacaktır. 

Enver Erkan - Tera Yatırım Başekonomisti

Kısa ve geniş vadeli ekonomik planlar ile tahminlerin açıklandığı Orta Vadeli Program (OVP) 2022 – 2024 raporunda, enflasyon beklentilerine yapılan revizyon özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ne zaman gevşeme döngüsüne gireceğinin merak edildiği bir dönemde önemli. Yıl sonu tüketici fiyatları enflasyonu tahmini, Hazine ve Maliye Bakanlığı nezdinde yüzde 16,2 olarak belirlenirken, Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda yaptığı tahmin yüzde 14,1 olmuştu. Para otoritesi ve ekonomi yönetimi arasında bu kapsamda farklılıklar olduğu görülmekte. Tabii, enflasyon tahmininin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hemen hemen piyasa konsensüsüne yakın oluşturulması kapsamında, eğer gerçekleşmeler bu doğrultuda olursa teoride faiz indirmek için elde olan alan da çok dar olacak.

Bu yılın hedeflerini ve uzun vadeli hedefleri ayrı olarak ele almak gerekli. Öncelikle büyüme başlığından başlayacak olursak; öngörülen yüzde 9 tahmini piyasanın fikir birliğiyle uyumlu. Ekonomide seyreden iç talep – dış talep dengeleri, güçlü sanayi üretimi ve ihracat gibi unsurlar geçen yıldan devreden etkiyle de birleştiğinde bu yıl büyümenin yüzde 8 bandının üzerinde gerçekleşeceği anlaşılıyor. Son çeyrekte de talebin canlı seyredeceği, en azından dış talep tarafından dengeli bir destek geleceği öngörüsü büyüme projeksiyonları açısından da yukarı yönlü risk dengesini etkileyebilir. İhracatın yüksek olması bunun en önemli göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Daha uzun vadeli bakıldığında ise; sadece iç talebe bağlı sürdürülebilir bir büyüme mümkün değildir. Sermaye akımlarının, özellikle Fed’in kararları neticesinde gelişmekte olan ülkelerin aleyhine dönmesi, bu konuda stratejik kararların alınmasını gerektirmektedir. Bu kapsamda dönemsel %9 veya çift haneli oranlarda yüksek büyümedense, uzun dönemde sürdürülebilir dengeli, ihracat ve üretim tabanlı, rekabetçi sektörlerde ve yüksek teknolojide ağırlığın artırıldığı, yeşil ekonomiye ve teknolojik dönüşüme ağırlık veren katma değerli bir büyüme modelinin inşa edilmesini gerektirmektedir. Ekonominin dünyanın döngüsel, çevresel ve teknolojik dönüşümüne uygun hale getirilmesi, uzun vadede değer katan nitelikli bir büyümenin sağlanmasında ve istihdamın da benzer şekilde yüksek nitelikli artmasına katkıda bulunacaktır.

Serkan Gönençler – Gedik Yatırım Başekonomisti

Programın bütününe bakıldığında, büyümeyi daha fazla önceliklendiren, ancak enflasyonda yüzde 5 hedefine ulaşmayı öteleyen bir program görüyorum. Şöyle ki, 2022-2024 döneminde son yıllardaki ortalamaların üzerinde yüzde 5,0-5,5 büyüme hedeflenirken, enflasyonda 2023 yılı içinde yüzde 5 hedefine yakınsanacağını öngören Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aksine, 2024 sonunda bile ancak yüzde 7,6 seviyesine bir gerileme olacağı belirtiliyor.

Enflasyon 2022 sonu için de, TCMB’nin en son tahmini olan yüzde 7,8’in üzerinde yüzde 9,8 olarak öngörülmüş. Buna göre, büyüme ve enflasyon tahminleri bir arada değerlendirildiğinde, sıkı para politikasından taviz verilip verilmeyeceği sorusu akıllara geliyor. Bununla beraber, ortalama DolarTL kurunda 2022-2024 yılları için 9,27 TL, 9,77 TL ve 10,27 TL seviyeleri öngörülmüş. Yine büyüme ve enflasyon hedeflerini göz önünde bulundurduğumuzda, TL’nin görece stabil diyebileceğimiz bir trend izleyebilmesi için dış konjonktürün de yardımına ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz.

Hürriyet