Merkez Bankası faiz kararını verdi

Merkez Bankası faiz kararını verdi
Güncelleme:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısından merakla beklenen faiz kararı çıktı. Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Banka yüzde 17 olan faizi 2 puan artırarak 19'a yükseltti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bugün gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının ardından faiz kararını açıkladı.

TCMB, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 200 baz puan artırarak yüzde 17'den yüzde 19'a yükseltilmesine karar verdi. 

Piyasalarda ağırlıklı beklenti 100 baz puan artırım olacağı yönündeydi.

Banka en son 25 Aralık 2020 tarihinde yüzde 15 olan faizi 200 baz puan artırarak yüzde 17'ye çıkarmıştı.

Merkez Bankası'nın 200 baz puanlık faiz artırım kararının ardıdan döviz piyasalarında aşağı yönlü hareket hız kazandı. Karar öncesinde 7,46-7,47 düzeyinde seyreden dolar/TL, ilk tepki olarak 7,40 seviyelerinin altına geriledi.

Piyasa anketlerinde, Merkez Bankası'nın bugünkü PPK'da faizleri 100 baz puan civarında artıracağı sonuçları ağır basıyordu. Foreks anketinde 24 ekonomistin 19'u faizin 100 baz puan, 1'i 75 baz puan, 2'si 125 baz puan artırılacağı tahmininde bulunurken, 2 ekonomist ise faizin sabit bırakılacağını öngörüyordu. Reuters anketine katılan 21 kurumun tamamı politika faizinde artış bekliyor. Reuters anketinde ise tahminlerin medyan beklentisi politika faizinin 100 baz puan artırılacağı yönündeydi. Ankette artış tahminleri 100 ila 300 baz puan aralığında bulunuyordu. AA Finans'ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu, TCMB'nin politika faizi 100 baz puan artırarak yüzde 17'den yüzde 18'e yükselteceğini tahmin ediliyordu.

  İşte Merkez Bankası'ndan yapılan açıklama:

Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17’den yüzde 19’a yükseltilmesine karar vermiştir.

Genişleyici parasal ve mali politikalar ile aşılama sürecinde yaşanan olumlu gelişmelerin etkisiyle küresel büyüme görünümünde iyileşme ve uluslararası emtia fiyatlarında artış görülmektedir. Yükselen küresel enflasyon beklentileri, gelişmiş ülke para politikalarına ilişkin belirsizliklere ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açmaktadır. 

İktisadi faaliyet güçlü bir seyir izlemektedir. Salgına bağlı kısıtlamaların hafifletilmesiyle hizmetler ve bağlantılı sektörlerde iktisadi faaliyetin artması beklenmektedir. Bununla birlikte, salgının seyrine ilişkin muhtemel gelişmelere bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerindeki riskler önemini korumaktadır. Salgın döneminde sağlanan yüksek kredi büyümesinin birikimli etkileriyle güçlü seyreden iç talebin yanı sıra ithalat fiyatlarındaki artışlar cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, finansal koşullardaki sıkılaşmayla birlikte yavaşlayan kredi büyümesi son dönemde bir miktar yükseliş eğilimi sergilemiştir. 

İç talep koşulları, döviz kuru başta olmak üzere birikimli maliyet etkileri, uluslararası gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki yükseliş ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Öte yandan, bazı sektörlerde belirginleşen arz kısıtları ile gerçekleştirilen ücret ve yönetilen fiyat ayarlamaları, orta vadeli enflasyon görünümü üzerindeki önemini korumaktadır. Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale geleceği beklentisi korunmakla birlikte, son dönemde kredi büyümesindeki yükseliş eğilimi ile ithal maliyetlerdeki artış, talep ve maliyet unsurlarında öngörülen kademeli iyileşmeyi geciktirmektedir. 

Kurul, söz konusu gelişmelerin enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve orta vadeli enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskleri dikkate alarak, önden yüklemeli ve güçlü bir ilave parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir. 

2021 yılsonu tahmin hedefi dikkate alınarak, enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar, sıkı para politikası duruşu kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler kapsamında enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergeler, yayılım endeksleri, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedeflerle uyumu yakından izlenmeye devam edilecektir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır.

Kalıcı fiyat istikrarı ve yüzde 5 hedefine varıncaya kadar, para politikası faizi ile gerçekleşen/beklenen enflasyon arasındaki denge, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde kararlılıkla sürdürülecektir. Sıkı para politikası duruşunun bu şekilde sürdürülmesinin fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmesinin yanında, ülke risk primlerinin düşmesi, ters para ikamesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği değerlendirilmiştir.

TCMB karar alma süreçlerinde orta vadeli bir perspektifle, enflasyonu etkileyen tüm unsurları ve bu unsurların etkileşimini temel alan bir analiz çerçevesi benimsemektedir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır.