Hükümet son noktayı koydu: Para transferi kısıtlaması yok

Hükümet son noktayı koydu: Para transferi kısıtlaması yok
Güncelleme:

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın para transferlerinin kısıtlanması için talimat vermediğini belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ'ın sözlerinin satır başları şöyle:

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'yurtdışına para kaçıranlar' derken kimleri kastettiğini açıkladı
Dün sayın cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama bugün sayın cumhurbaşkanımız tarafından çok net bircimde tavzih edildi. Ne demek istediğini birinci ağızdan açıkladı.

Türkiye serbest piyasa ekonomisine sahip bir ülkedir. Cumhurbaşkanımız para transferlerinin kısıtlanması ya da engellenmesiyle ilgili herhangi bir talimatı olmamıştır. Bu konuda herhangi bir sınırlandırma söz konusu değildir. Cumhurbaşkanımız kendi ülkesine güvenmedikleri için paralarını başka ülkelere çıkarmak isteyenlere yönelik bir sitem olduğunu ifade etti. Sitemini ifade etmiştir.

Erdoğan, ''yurt dışına para kaçırma'' sözlerine açıklık getirdiErdoğan, ''yurt dışına para kaçırma'' sözlerine açıklık getirdi

KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARI

CHP'nin yarın açıklayacağı belge, kağıt parçası, yeni bombalar nedir bilmiyorum. Kılıçdaroğlu üst üste ekranlar önünde bir iddiada bulundu. Man Adası var, 1 sterlinlik şirketler var.

Cumhurbaşkanının akrabası, ailesi para transfer ettiği iddialarında bulundu. İspat olarak da dekontları gösterdi. Sayın Cumhurbaşkanımız benim ve yakınlarımın para göndermesi söz konusu değildir, siyaseti ve Cumhurbaşkanlığını ispat edersen bırakırım dedi. CHP, Cumhurbaşkanımızı Cumhurbaşkanlığından indirmek için terör örgütleri ile aynı hedefe koşma konusunda çalışma içerisinde. Türkiye karşıtları ile işbirliği çok açık. Eline altın bir fırsat vermiş oldu sayın Cumhurbaşkanımız.

İsim isim saydı, onun üzerine avukatlar açıklama yaptı ve Cumhurbaşkanımızın açıklamaları ortada. Yurt dışına giden tek kuruş para yoktur. Kağıt parçaları da sahtedir. Bie banko görevlisinin bile bilebileceği bir şeyi, öğrenmesi gereken Kılıçdaroğlu bunu yapmıyor. İncelediğimizde şunu gördük, burada sayın Cumhurbaşkanımızın ve ailesinden herhangi bir kimsenin Man Adası'nda bir şirkete tek bir kuruş para göndermeğini bu dekontlar ispat etmektedir. Dışarıya, Cumhurbaşkanının ailesinden şunlar ve  yakınlarından şunlar şu kadar para havale ettiler iddia ediyor. Havale edilen para yok, dışarı aktarılan para kesinlikle söz konusu değil.

ALÇAK KİM?

Bu dekontlar sayın Kılıçdaroğlu'nun müfteriliğini kesinlikle ispat etmiştir. Yalancı olduğunu ispat eden kanıtlardır. Hiçbir tartışma burada yok. Onun için bizim Kılıçdaroğlu'ndan beklediğimiz şu. Onurlu davranmak. Ben de buradan soruyorum. Gösterdiğin dekontlar sizin müfteriliğinizi ispat eden belge olduğu ortaya çıktı. Sayın Kılıçdaroğlu, söyler misin? Alçak kim, müfteri kim, yalancı kim? Bunu net bir şekilde ifade etmesi lazım. Onurlu bir insan gibi yapması gereken CHP Genel Başkanlığı'ndan istifa etmektir. İstifa etmeye davet ediyorum. İstifa etmeyeceğini bilerek davet ediyorum.  İstifa etmeyeceğini bilerek davet ediyorum. Sizi göreve getiren baronlar, FETÖ'cüler sizin gitmenize karar vermişler. Baronlar artık Kılıçdaroğlu'nun gitmesini istiyorlar. Karanlık güçler Kılıçdaroğlu'nun son kullanma tarihinin dolduğuna karar vermişler. Yarın da başka belge açıklayacağını söylüyor. Ben de merakla bekliyorum. Hangi yalancılığını ortaya koyacak, hep beraber göreceğiz. Kılıçdaroğlu elinde patlayan Man Adası'nın bombalarından sonra konuyu değiştirip yeni bombalar ortaya koyarak başka tartışma ile günü kurtarmaya çalışacaktır. Yalan üzerine kurulan siyasetin CHP'ye de Kılıçdaroğlu'na da faydası yoktur.

BUNUN SONU FELAKET OLUR

(Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak ilan edeceği iddiaları) Kudüs'le ilgili son günlerde çok yoğun haberler var. Kudüs'ün İsrail'in başkenti yapılması hususunda adım atılacağına ilişkin iddialar dolaşıyor. Kudüs'ün statüsü bellidir. Kudüs'ün statüsünü korumak, bölgedeki huzur ve barışı korumak bakımından tarihi öneme sahiptir. Kudüs'ün uluslararası anlaşmalarla koruma altına alınan statüsü kaldırılarak başka adımlar atılırsa büyük bir felaket olur. Bölgede yeni çatışmalara, kavgalar yol açar. Hiç ön göremediğimiz, ne zaman biteceğini bilemediğimiz olayların ortaya çıkmasına yol açabilir. İsrail'e, başka ülkelere, bölgeye faydası yoktur. Bu adımı atmak bölgeyi yeni bir felakete sürüklemek için yeni kapılar açmaktan başka bir işe yaramaz. Türkiye, Kudüs'ün bu anlaşmalar çerçevesindeki statüsünün korunmasını hep müdafaaa etmiştir. 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurulmasının son derece önemli olduğunu hep ifade ettik. Türkiye bu politikasından sapmış değildir. Türkiye gelişmeleri takip etmektedir, edecektir. Oldu bittilere karşı Türkiye'nin evet demesini kimse beklememelidir.

 

Seçiniz...