Gıda fiyatları dünyayı aştı !

Gıda fiyatları dünyayı aştı !

Stokçular ve yanlış poltikalar nedeniyle gıdada kriz giderek büyüyor.

Dünyayla karşılaştırıldığında hammaddeyi yüzde 20 daha pahalıya alan gıda sanayicisi zam sinyali verirken, çözüm adresi olarak kooperatifleri ve hal yasasında yapılacak düzenlemeyi gösterdi.

Sözcü'den Saime Başçı'nın haberine göre tarım üretiminin Türkiye ekonomisine katkısı geçen yıl 98 milyar TL olurken, hammaddeyi işleyen gıda ve içecek sanayisi ise 330 milyar TL’lik büyüklüğe ulaştı. Türkiye’nin 2014 yılı genel ihracatının yüzde 7’si gıda ve içecek sektöründen geldi. 2014 yılında sektörün ihracatı 2013 yılına göre yüzde 4,1 artışla 11 milyar 104 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ancak sektör, hammadde sıkıntısı nedeni ile sancılı geçen 2 yılın ardından yeni bir dönemeçte.

DÜNYADAN YÜZDE 20 PAHALIYIZ

Sektör, özellikle fındık, şeker, buğday gibi stoklama oranı ve sanayi değeri yüksek ürünlerin aracılar tarafından depoda tutularak yüksek fiyattan satılmasından şikayetçi. Bu ürün gruplarında Türkiye dünyaya göre yüzde 10 ila 20 arasında daha pahalı. Bu noktada sektörün cirosu artmış görünse de maliyetleri tam olarak fiyatlara yansıtamayan gıda sanayicisinin kârları da erimeye başladı. Tüm bunların üzerine kuraklığın da etkisi ile geçen yıl oldukça zorlanan gıda sanayicisi, yüksek fiyattan aldığı hammadde nedeni ile 2015’te market raflarına da belli oranda zamlarla girdi. Sanayici, yeni zamlar için kapıyı açık bırakırken, taleplerini ise “hal yasası yeniden düzenlensin, ithalatın önü açılsın’ maddeleri ile özetliyor.

MEYDAN STOKÇULARA KALDI

Özellikle son 3 yılda yaşanan gelişmeler sanayiciyi pek çok sektörün diğer paydaşları gibi isyan noktasına getirirken, gıda üreticilerini tek çatı altında toplan Türkiye Gıda ve İçecek Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, dönüm noktası olarak 2012 yılında çıkarılan hal yasasını göstermişti. Piyasada her ne kadar hammadde eksikliği 2007-2008 yıllarında olduğu gibi kuraklığa bağlansa da sektör oyuncuları zamlardaki ana neden olarak bu kez stokçuları ve aracıları gösterdi. Uygulamanın sonuçlarını “Yasadaki amaç ürünleri kayıt altına almaktı ancak yasanın ardından haller küçüldü. Hal dışındaki bireysel ve kurumsal toptancılar, aracılar büyüdü ve hallerin sağladığı borsa anlayışı kalmadı. Bu sayede bir fiyat dengesi oluşuyordu. Şimdi ne yazık ki fiyatlar hal dışına kaymış durumda. Durum böyle olunca da bazı ürünlerde fiyat artışları yaşandı” diye özetleyen Kopuz, burada yeni bir düzenleme ihtiyacı doğduğunun altını çizdi.

GIDAYI ZOR BULURUZ

Bu noktada, üretimde yaşanan tıkanma üzerine yükselen ithalat seslerine, sanayiciden de tam destek geldi. “Ülkemiz, mısır, soya ve diğer bitkisel yağlar başta olmak üzere, temel gıda ürünlerinde ithalata bağımlı. Buradaki artış henüz istenilen seviyeye ulaşmadı” bilgisini veren Kopuz, “Gelecekte gıdanın çok daha zor bulunan ve pahalı bir tüketim maddesine dönüşmemesi için gerekli politika öngörülerinin şimdiden oluşturulması gereği bulunuyor” uyarısını yaptı.

Kopuz, gıda işletmelerinin kaliteli ve sürdürülebilir hammadde bulması durumunda tarım-gıda entegrasyonunda arz talep dengesinin oturacağını ve bu durumun otomatik olarak fiyatlara da yansıyacağını sözlerine ekledi.

TOPRAKLAR EL DEĞİŞTİRİYOR

Sektörde dikkat çeken bir başka değişim ise yüksek tonajlı sanayi üretimleri için Çin, İngiltere gibi büyük devletlerin yaptığı toprak alımları. Afirka’da bu yolla el değiştiren toprakların miktarının, 47 ile 56 milyon hektar arasında olduğu tahmin ediliyor. Afrika’da en fazla toprak alan ülkelerin başında İngiltere, ABD ve Çin geliyor. Kongo, Endonezya, Filipinler ve Sudan ise en fazla toprak kiraya veren ülkeler. Kongo, 8,1 milyon hektar tarım arazisini kiraya verdi. İngiltere’nin Afrika’da kiraladığı alan ise Danimarka’nın toplam alanına eşdeğer.