Erdoğan ''satın'' demişti, bakın vatandaş ne yaptı!

Erdoğan ''satın'' demişti, bakın vatandaş ne yaptı!
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dolardaki yükseliş karşısında vatandaşa yaptığı "dolarınızı bozdurun" çağrısının karşılık bulmadığı ortaya çıktı. 2018’den bu yana vatandaşın 71,6 milyar dolar aldığı açıklandı.

Türk Lirası'nın Dolar karşısında aşırı değer kaybetmeye başladığı 2016 yılından AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan vatadandaşa "dolarlarınızı bozdurun, Türk Lirasına dönün" çağrısı yaprak dolar bozdurma kampanyası başlatmıştı. Erdoğan, daha sona bu çağrıyı deffalrca tekrarladı. Ancak Erdoğa'ın çağrısına ve düzenlenen kampanyalara rağmen vatandaşların 2018'den bu yana yaklaşık 71.6 milyar dolar satın aldığı ortaya çıktı!

"Gerçekte ne kadar dolar aldık?" balıklı bir yazı kaleme alan Karar Ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, BDDK'nın açıkladığı verilerin gerçeği yansıtmadığını ve vatandaşın aldığı döviz miktarının çok daha fazla olduğunu belirtirken bunun nedenini de yazdı.

Kahveci'nin yazısı şöyle:

Aslında dolar değil, döviz dememiz gerekiyor. Ama yaygın söylem olduğundan dolar diyoruz. Zaten Kasım 2016 kampanyası da ‘dolarını bozdur’ değil miydi?
Şimdi bir noktaya değinmemiz gerekiyor.

Efendim yabancı para mevduatları şuradan buraya çıkmış. Son 6 ayda şu kadar döviz alınmış... Aslında burada dikkatlerden kaçan bir durum var.

Mesela BDDK’nın haftalık verilerine göre 2020 başında yabancı para mevduatları 221,4 milyar dolarmış. Şimdi ise 226,4 milyar dolar. Kısaca şunu söylüyoruz: Bu yılın ilk beş ayında döviz hesapları 5 milyar dolar arttı.

Gerçekte 5 milyar dolar mı aldı Millet?

2018 başında ise yabancı para (YP) mevduatları 202,1 milyar dolarmış. Şimdi ise 226,4 milyar dolar (10 Temmuz)... Kısaca buradan şunu söylüyoruz: Son 2,5 yılda döviz hesapları 24,3 milyar dolar arttı.

Gerçekte 24,3 milyar dolar mı aldı Millet?

Bu söylem aslında doğruyu ifade etmiyor. Gerçek döviz alım rakamı bu söylemin çok daha üzerinde. Çünkü net rakam burada verilmiyor.

Net rakam ne olabilir?
Bakınız Merkez Bankası 17 Temmuz günü Özel Sektör Dış Borç verilerini açıkladı. Buna göre özel sektör sadece bu yılın ilk 5 ayında 17 milyar 296 milyon dolar uzun vadeli borcunu azalttı. Kısa vadeli borçları da 1 milyar 415 milyon dolar azaldı. Yani dış borç ödedi.

Özel sektörün 2018 başına göre de dış borçları şu şekilde değişmiş:

Uzun vadeli dış borçlar: -45 milyar 564 milyon dolar

Kısa vadeli dış borçlar: -7 milyar 703 milyon dolar

Şimdi tekrar edelim: 2020 yılı ilk beş ayında sadece 5 milyar dolar artmış gibi gözüken döviz alımı aslında 18,7 milyar dolarlık özel sektör dış borç ödemesi ile beraber ele alınmalıdır. Kamu sektörü de bu hesaba katılarak elbette net rakama ulaşılır. Hazine’nin nakit dengesine baktığımızda da orada Ocak-Mayıs arasında net 1 milyar dolarlık kamu borçlanması gözüküyor.

Şimdi bu yılı özetleyelim: Parite etkisi hariç tutulduğunda yabancı para mevduatları 5 milyar dolar net artış göstermiş. Ama kamu +1 milyar dolar borçlanırken, özel sektör ise -18,7 milyar dolar borç ödemiş. Bu hesaba göre kabaca bu yılın ilk beş ayında alınan döviz tutarı 23,7 milyar dolar olarak karşımıza çıkıyor.

Bir de 2018’den bu yana ne olmuş; ona bakalım: Döviz hesapları 24,3 milyar dolar artış göstermiş ama özel sektör 53,3 milyar dolar net dış borç ödemesinde bulunmuş. Aynı dönemde Hazine ise 6 milyar dolar net borçlanmaya gitmiş. Bu hesaba göre de net döviz alımı 24,3 milyar dolar değil, 71,6 milyar dolar olarak görülmektedir.

Aslında burada detay bazı noktalar var. Mesela yukarıda değindiğim gibi parite etkisi oluşuyor. Parite etkisi nedir? Biz döviz stokunu dolar olarak ifade ediyoruz. Oysa doların da değeri euro gibi diğer para birimlerine karşı değişiyor. Parite artınca 1 euro 1,15 dolara yükseldi. Oysa bu oran Nisan ayında 1,08 dolardı.

Ayrıca kamunun Merkez Bankası gibi ve haricinde de dış borçlanma araçları kullandığını görüyoruz. Bu özel hesapları Hazine ve Maliye Bakanlığının ‘Dış Borç” verilerinden görüyoruz.

2018-2020 -I. çeyrek arasında özel sektör 63,4 milyar dolar net dış borç ödemiş görülmektedir. Aynı dönemde ise kamu 33 milyar dolar ve MB 6,6 milyar dolar net borç almıştır. Böylece net dış borç 23,7 milyar dolar ödenmiştir.

Lakin yine tam da bu zaman aralığındaki 17,1 milyar dolarlık döviz mevduat artışı tek başına döviz talebini ifade etmiyor. Buna en azından 23,7 milyar dolar daha ekleyip, toplam döviz alımının 40,8 milyar dolar olduğunu söyleyebiliriz.

Burada neyi ifade etmeye çalışıyoruz?

Öncelikle döviz alımı sadece spekülatif ve/veya yatırım amacı ile olmuyor. Özel sektörün 253,5 milyar dolar daha dış borcu bulunuyor.

Ülkemize artık döviz gelmediği gibi 2018 yılından beri net dış borç ödemek durumundayız; yani döviz gidiyor.

Döviz konusunda sorunumuz ciddi. Öyle devri daim makineleri ile bu iş ne kadar sürebilir?

Bu konuya meydanlarda meydan okuyarak da çare bulamayız.

 

İbrahim Kahveci'nin yazısının tamamı için...