Yüz binlerce çalışan için ''zam pazarlığı'' başlıyor!

Yüz binlerce çalışan için ''zam pazarlığı'' başlıyor!
Güncelleme:

Hükümet ile önümüzdeki günlerde pazarlık görüşmelerine başlayacak olan işçi, masaya ilk 6 ay için en az yüzde 10 zam talebiyle oturmaya hazırlanıyor.

Kamudaki taşeron işçilerin de kadroya alınmasıyla birlikte bu yıl yaklaşık 600-700 bin işçi için Türk-İş, hükümetle pazarlık masasına oturacak. Görüşmelerde kamudaki yüz binlerce işçinin iki yıllık zam oranları belli olacak.

Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Çakır'ın haberine göre hükümet ile Türk-İş arasında Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü imzalanacak. Bu yılki görüşmelerde Türk-İş ile Hak-İş birlikte hareket etme kararı almıştı. Bu kapsamda Türk-İş, Hak-İş’in taleplerini aldı. Ancak hükümet ile pazarlık görüşmelerine önceki yıllarda olduğu gibi Türk-İş’in tek başına oturması bekleniyor. Görüşmeler öncesinde Türk-İş içerisinde sendikaların katılımı ile yine Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu oluşturuldu. İşçinin talepleri de netleşmeye başladı. Görüşmelerdeki en kritik başlık yüzdelik zam oranı olacak. Bu konuda işçi kesimi öncelikle taban ücretlerde iyileştirme istiyor. 3 bin 500 TL ücret alan işçiler olduğuna işaret edilerek, bu ücretlerle geçinmenin mümkün olmadığı, taban ücretlerin mutlaka iyileştirilmesi gerektiği vurgulanıyor. İyileştirmenin ardından da yüzdelik zam ve refah payı talep ediliyor. Bu konuda işçi, enflasyonun üstünde bir oran istiyor. Geçen günlerde mart ayı enflasyonunun açıklandığına dikkat çeken işçi kesimi, 6 aylık enflasyonun yüzde 9.71 olduğuna işaret ediyor. Bu nedenle de ilk 6 aylık zam oranının mutlaka yüzde 10’un üzerinde olması talebi var. Diğer 6’şar aylık dilimlerde de refah payı talep ediliyor. İşçi kesiminin bir diğer önemli talebi de “kıdem zammı” olacak. Eski işçiye kıdem zammı verilmesi isteniyor. 

Önümüzdeki günlerde Türk-İş içerisinde oluşturulan koordinasyon kurulu toplanacak. Bu görüşmede taleplere son şekli verilecek. İşçi kesimi bu yıl sözleşmenin önceki yıllarda olduğu gibi temmuz, ağustos aylarına kalmasını istemiyor. Bu nedenle de sözleşmenin en geç Şeker Bayramı gibi imzalanması beklentisi var. Tabii pazarlık görüşmelerinde iktidarın nasıl bir tavır izleyeceği de önümüzdeki günlerde belli olacak. 

Cumhuriyet